Güncelleme Tarihi:
Çağın hastalığı stres, hepimizin hayatını önemli ölçüde etkiliyor. Ancak modern çağın insanının yarattığı birçok yöntem de, ona karşı panzehir görevi görüyor. Hal böyle olunca biz de, yoğun tempoda yaşamaktan bir türlü kurtulamayan ünlülere rahatlama yöntemlerini sorduk.
Sinem Güven
‘‘Mesleğim gereği ister giysi, ister aksesuvar olsun modayı takip etmek durumundayım. Doğrusunu söylemek gerekirse; özellikle de aksesuvarlarla ilgilenmek hoşuma gidiyor.’’ Defilelerin ve çekimlerin ardından evine yorgun argın döndüğünde kendini hemen yatağa atmak yerine takılarla uğraşmaya başlamış Sinem Güven. ‘‘Özel merakım vardı. Bir de rengarenk boncuklar tüm yorgunluğumu ve stresimi ortadan kaldırıyordu. Bir gün yaptığım bilezikleri sığdıracak yer kalmadığını farkettim.’’ Böylece SG markası doğmuş. Stresini atmak üzere bilezik yapmaya başlayan Sinem Güven, bugün bir marka olmuş durumda.
Sezen Aksu
O bir Yengeç kadını ve su hayatını önemli ölçüde etkiliyor. Zaten bunu kendisi de sık sık dile getiriyor. Sezen Aksu evinin havuzunda yaz-kış sürekli yüzüyor. ‘‘Her gün düzenli olarak yüzmeyi alışkanlık haline getirdim. İyi de oldu. Böylece kendimi hem dinç, hem de formda hissediyorum. Stresten de ancak suyun içinde uzaklaştığıma inanıyorum. Zaten insan deniz kenarında oturup, ayağını şöyle bir suya soksa yeter. Su, bütün olumsuz elektriğini alır insanın.’’ diyor. Özellikle sabahın erken saatlerinde yüzmekten zevk aldığını söylüyor Sezen Aksu. Zaten evdekilerin söylediğine göre; önce erkenden yüzüp, duşunu alıyormuş. Sonra da tüm odaları dolaşıp herkesi teker teker uyandırıyormuş. Tabii zorla!
Hülya Avşar
Zehra doğduğundan beri Hülya Avşar'ın hayatının nasıl değiştiği herkesçe malum. ‘‘Gerçekten de Zehra hayatımı büyük ölçüde değiştirdi ve etkiledi. Artık tüm programlarım, düzenim kızıma göre ayarlanıyor. Mesela ekstralar dışında geceleri program yapmıyorum. Çok ekstraya da gitmiyorum zaten. Ayrıca saat 18.00'den sonra evde olmaya özen gösteriyorum. Sık sık Zehra'yla olmaya özen gösteriyorum. Onun büyümesi sırasında yanında olmak, fırsat buldukça her şeyini gözlemleyebilmek benim için çok önemli’’ diyen Avşar, çok sevdiği iki spor dalı olan tenisi ve golfü kızına da sevdirmeye çalışıyor.
Mustafa Koç
Gerçek bir spor aşığı olduğunu söyleyen Mustafa Koç, yoğun iş temposuna rağmen atlara, yarış arabalarına, futbola ve basketbola da yer veriyor hayatında. ‘‘Koç ailesinin bir üyesi olmasaydım, çiftlik hayatını tercih ederdim’’ diyen işadamının, doğayla haşır neşir olmayı seven yapısına uygun sporlardan biri de golf. Babası Rahmi Bey'in kendisini İstanbul Golf Kulübü'ne götürmesiyle 15 yaşında bu spora başlayan Koç, ‘‘İnsanın kendine karşı oynadığı yegane spor. Günlük iş stresinden uzaklaşıp açık ve temiz havada üç saat yürüyüp bir hedef için çabalıyorsunuz. Bu müthiş bir duygu’’ diyor. Mustafa Koç, Kemerburgaz'daki golf sahalarının müdavimlerinden biri.
Merve İldeniz
Tam anlamıyla bir su insanı olduğunu söylüyor Merve İldeniz. ‘‘Suyun içinde olmak bana huzur veriyor, rahatlatıyor. Kendimi yenilenmiş gibi hissediyorum.’’ Mankenliği bıraktıktan sonra kilo aldığı için biraz canı sıkılmış İldeniz'in. ‘‘Düzenli olarak bisiklete binmeye başladım. Ardından da gerçekten yapmak istediğim şeyi yaptım ve dalgıç oldum! Geçen sene bu işin eğitimini almaya başladım. Bodrum'daki dalış kurslarına katıldım. Araya yaz tatilinin de girmesiyle balık gibi sudan çıkmak bilmedim. Artık profesyonel bir dalgıcım.’’ derken, gelecekteki hayalinin bir su altı belgeseli yapmak olduğunu söylüyor.
Harun Kolçak
Çok ilginç ama, Harun Kolçak strese nadir giren insanlardan biri olduğunu söylüyor. Çünkü stresten kurtulmak için bir çok yöntem uyguluyor. ‘‘Öncelikle yediklerime, içtiklerime dikkat ederim. Bir vejetaryen olarak sağlıklı beslendiğimi düşünüyorum. Bu arada meditasyon ve yogaya karşı ilgim büyük. İnsan yaşam koşulları nedeniyle ister istemez stresli ortamlarda bulunuyor. Böyle ortamlardan çıkınca hemen evimde tütsülerimi yakıp, meditasyon yapıyorum. Bu da beni inanılmaz şekilde rahatlatıyor’’ diyor.
Çağla Şikel
Balerinlikten mankenliğe geçen Çağla Şikel, aslında baleden tam anlamıyla kopmuş değil. Çünkü tüm tanıtım ve defileler için düzenlenen koreografilerde dansediyor genç manken. Şikel, duyduğu hiçbir müziğe tepkisiz kalamadığını söylüyor. ‘‘Dans benim için bu dünyayla bağlantımın kesilmesini sağlayan en anlamlı şey. Böylece stresten kurtulup, huzur buluyorum.’’ diyor.