Stilim yaşıma uygun

Müzik kariyeriniz başında ‘ikon’ haline geleceğinizi tahmin ediyor muydunuz?
- Açıkçası kendimi hiçbir zaman bir ikon olarak değerlendirmedim. İkonlar onları takip edenlere çeşitli şekillerde ilham veren insanlardır. Kariyerim süresince insanlara çeşitli şekillerde ilham verebildiysem büyük mutluluk duyarım.
Sizce tanınmanızda giyim stilinizin etkisi ne kadar oldu?
- Beni stilim, kıyafetlerim ve makyajım olmadan düşünmek çok mümkün değil gerçekten. Ama asıl önemli olan; dış görünüşünüzle verdiğiniz mesajdan öte zihniniz ve kalbinizde nelerin olduğu. Eğer işin o tarafında verdiğiniz mesajların içi dolu değilse stil gelip geçici bir heves olarak kalır. Her birimiz kendimizi ifade etmenin en kolay yolunu kıyafet seçimlerimizle belirleriz. Bu seçiminizde ya ortalamada gezinir ya da kişilik sahibi bir tarz belirlersiniz. Bu da çoğu zaman cesaret ister.
Aradan geçen yıllar makyaj tarzınızı nasıl değiştirdi?
- Kendimi rahat hissettiğim ve yaşıma uygun tarzda bir stil belirliyorum. Çoğu insan tarzımı uç bulsa da, bu konuda başka insanların ne düşündüğü açıkçası umrumda değil. Eğer bir kitabı kapağına bakarak yargılıyorsanız çok da zeki değilsiniz.
Şarkı söylemeyi azaltıp DJ’lik kariyeri yapmaya nasıl başladınız?
- Şarkı söylemeyi tabii ki azaltmadım. Hem bir DJ hem de bir performans sanatçısı olarak kariyerim boyunca ikisine de ağırlık vermeye çalıştım. Gelişen teknolojilerle insanlar artık albüm almak yerine şarkıları internetten indirmeyi tercih ediyor. Böyle bir ortamda da sanatçılar için en elle tutulur şey, canlı performanslar ya da DJ’lik oluyor. Benim canlı performansımda ortaya koyduklarımı kimsenin download etmesi ya da çalması mümkün değil. Bu nedenle gerek şarkı söyleyerek gerekse de DJ’lik yaparak ortaya koyduklarım hep devam edecek.
“Biraz daha arşiv yaparsam müze açabilirim” demişsiniz. Ne kadar plak ve CD’niz var?
- Evimde binlerce eski kayıt, CD ve plak var. Bir süredir setlerimde plak yerine CD kullanıyorum. Yakında da USB disk üstünden çalmaya geçeceğim.

ÖZEL HAYATIMDA SIRADAN AMA HOŞUM

80’lerde çok çılgın bir hayatınız vardı. Şimdilerde nasıl bir hayat sürüyorsunuz? O dönemler mi şimdiki hayatınız mı sizi daha çok mutlu ediyor?
- Bugünlerde yemek yapmayı seviyorum. Ailemle vakit geçirmeyi ve bol bol kitap okumaya da vakit ayırıyorum. İnsanın hayatı da kendisi gibi yıllar içinde değişiyor. 80’ler herkes için eğlencenin bol olduğu güzel yıllardı. Ama 90’lar ve 2000’ler de benim için en güzel geçen yıllar.
Sahne dışında nasıl yaşıyorsunuz?
- Çalışmadığım sürede sahne kıyafetlerim ve tarzımla dolaşmıyorum tabii. Özel yaşantımda da gayet hoşum ama daha sıradan göründüğümü söylemeliyim. Yine de kafamın üstündeki dövmelerden dolayı beni fark etmek çok zor değil (Gülüyor).
Türk dinleyicisini bu ziyaretinizde neler bekliyor? Sürprizleriniz var mı?
- Aslında bunun için bekleyip görmeniz gerek. Setlerimin son derece eğlendirici, dinleyenlerin ruhuna dokunan şarkılarla dolu olmasından gurur duyuyorum. Müziğim cool, elektronik tınılar üzerinde kurulu. Türklerin de müzik kalitesine önem verdiğini ve iyi dinleyici olduklarını biliyorum. Onlardan kendilerini gece boyunca Boy George’un müziklerine bırakmalarını bekliyorum.

GAGA IŞIĞINI SAÇTI

Lady Gaga’nın Boy George’a vajinasını imzalattığı haberleri basında yer aldı. Bu soruyu kaçamak bir şekilde yanıtlayıp Lady Gaga hakkındaki fikirlerini söylemekle yetiniyor: “Bence Gaga dünyayı daha renkli bir hale soktu ve ışığını saçtı, ki bu iyi bir şey!”