Zeynep Tosun: Herkes için 'couture'

Dev markaların tasarımcılarla işbirliği yapması dünyada da popüler olan bir trend. Bunun Türkiye’de de örnekleri var. Sizin işbirliğinizin farkı ne?
Diğer koleksiyonlara baktığınız zaman daha endüstriyel, hazır giyime yönelik parçalar var. Ama işi bir adım öteye götürüyoruz: Çoğu el işçiliğiyle bezenmiş, haute couture işçiliğiyle kişiye özel gibi tasarlanmış giysileri sunuyoruz. Evet, dünyada da Türkiye’de de örnekler var ama ‘couture’ alanında böyle bir örnek yok. 42 parçadan oluşuyor, kapsül koleksiyon da değil, başlı başına kuplar, işlemeler, kumaş seçimleriyle kişilik detaylarıyla benim koleksiyonumun DNA’sını taşıyor.

Zamanlama manidar: Düğün-dernek sezonuna giriyoruz. Bu koleksiyon sadece ‘davete’ mi hizmet ediyor?
Hayır. Amacım, her okazyona uygun bir parça yaratmak. Çünkü couture’ü giyebileceğiniz birçok etkinlik var artık. Mezuniyetten tutun düğüne, katılacağınız bir kokteyle, şık bir toplantıya, nişana, partiye giyebileceğiniz çok farklı tasarımlar var. Street-couture tarzını da kullandım: Yani üzerine düz bir gömlek ya da tişörtle kullanabileceğiniz çok şık işlemeli etekler de var. Herkes için couture işte bir açıdan...

PODYUMDA BEĞENİYORLAR AMA
SONRA KAPATTIRIYORLAR

Zeynep Tosun tasarımlarında genelde transparanlar ön planda olur. Burada da aynı cesareti yakaladınız mı?
Aslında kendi defilemde de kızları podyuma transparan tasarımlarla yolluyoruz, o işin şov tarafı. Tasarımların orijinalleri o. Ama müşteriye gelince içini astarla, muhtelif kumaşlarla kapatıyoruz. Türkiye’de kimse o kadar ‘cesur’ davranmıyor ki. Nihayetinde o tasarımları da düğünde, davette giyiyorlar. Bu koleksiyona gelince, bütün Türkiye’ye yayılan bir koleksiyon. Tüm Türkiye’nin zevklerini göz önüne aldım ve her şeyi dozajında kullandım.

Bir davete gideceğiz diyelim. Bu sezonun en ‘hit’ renkleri neler? Ve tabii hangi tonları seçersek ‘pişti’ olmayız?
Bugüne kadar yaptığım kıyafetlerde en çok kullandığım renkleri seçmek istedim. Bence gece kıyafetinde bir kadına en çok yakışan renk, krem. Ama nişan ve düğünde kullanmanın imkânı yok, geline ‘trip atıyor’ gibi görünürsünüz. Kim gelinle ‘pişti’ olmak ister ki? Onu mecburen eledim. Düşündüm: Bir kadını davette en çarpıcı kılan, en çok gösteren renkler hangisi? Fuşyalar, kırmızılar, zümrüt yeşilleri ve lacivert gibi tonları kullandım. Bu sezon bir hayli revaçta olan pudra, pembe ve sarıları da es geçmedim. Onları da daha elegan ve romantik göstersin diye dantelle kullandım. Herkese de tavsiye ederim. Yumuşak tonları dantelle kullanmak etkisini çok daha arttırıyor ve daha kaliteli gösteriyor. Siyah hariç...

ATÖLYEDE 8 BİN 500 TL
BURADA 600 TL

'Alınabilir lüks’ dedik... Nedir koleksiyonun fiyat aralığı?
599 TL’den başlıyor, 1500 TL’ye kadar çıkıyor. 1500 TL’lik parçalar el işlemesinin fazla olduğu parçalar. El emeği göz nuru çok şey var. Tüllerin üzerindeki dantel aplikeleri mesela... Kendi koleksiyonumda da kullandığım ince ip ve püskül detayları var.

Sizin atölyenizden bir tasarım sipariş etsek ne kadarı gözden çıkarmamız gerekirdi peki?
Minimum 3 bin 500 TL’den başlıyor, ortalaması da 8 bin 500 TL filan.

Arada ciddi bir fiyat farkı var. Nasıl sağlanabiliyor bu?
Fiyat farkı çok ama işçilik olarak o kadar farkı yok. Neden derseniz, işbirliği yaptığım marka çok büyük ve Hindistan’da ofisleri var. Ben gittim ve muhteşem danteller, ipekler ve kumaşlar buldum oradan. Benim atölyemde yapılsaydı çok daha büyük paralara çıkacaktı. Çünkü benim bir fabrika gibi satın alma gücüm yok, dolayısıyla ben de pahalıya alıyorum. Benim için çok önemli bir proje bu. Bir tasarımcı olarak tanınıyorum ama beni sadece modayla ilgilenenler biliyor. Anadolu’da yaşayan bir kadın nereden bilsin. Basında, dizilerde görür, şöyle bir göz gezdirir, geçer. Ama Türkiye çapında 180 mağazası olan bir markayla işbirliği yapmak farklı bir şey. Çok daha geniş bir tüketiciye ulaşmanın heyecanını yaşıyorum.

Londra Moda Haftası’nda yıllardır defile yapıyorsunuz, Paris’te satıştasınız, Lady Gaga sizin tasarımlarınızı giydi. Tüm tasarımcılar Anadolu’dan çıkıp bu noktalara ulaşmaya çalışırken neden bu 'Anadolu heyecanı’?
Sonuçta bu coğrafyanın kızıyım. Heyecan duymam bence doğal. Birini yapınca diğeri eksilmiyor ki?

LADY GAGA'NIN STİLİSTİYLE
LONDRA'DA BULUŞUYORUZ

Hazır Lady Gaga’dan bahsetmişken, geçen aylarda sizin tasarımınızı giymişti. İşbirliğiniz sürüyor mu?
Evet, Gaga’nın stil danışmanı Anna Trevelyan koleksiyonumu görmek istedi. İki hafta sonra Londra’da buluşacağız.

Türkiye’de bir moda haftasını geride bıraktık. Gidişatı nasıl görüyorsunuz?
Aslında ben umutluyum. New York’un 100 yılda aldığı yolu birkaç yılda alamayız. Gerçekten başarılı isimlerimiz var: Gülçin Çengel, Giray Sepin, Hande Çokrak gibi... Ama uluslararası satın almacılar çok az, hatta her sezon daha da azalıyor. Daha fazla tasarımcı çıkarırsak belki gelirler, sonuçta bu da bize bağlı. Onun dışında moda yazarları da işini hakkıyla yapmıyor, sizin ekip dışında gerçek anlamda kritik eden yok. Tüm bunların düzelmesi gerektiğini düşünüyorum.