Güncelleme Tarihi:
YENİ DALGA AKIMINI ÖNCÜLERİNDEN
Fransız sinemasından başlayan ve modern sinemada bir devrim yaratan Yeni Dalga akımının kurucularından olan yönetmen ve senarist Jean Luc Godard 91 yaşında hayata veda etti.
ÖTENAZİ YAPILMIŞ
Godard'ın ölümüyle ilgili çarpıcı bir gerçek de ortaya çıktı. Eşi Anne-Marie Mieville, Jean Luc Godard'ın İsviçre'deki evinde ötenazi ile hayata veda ettiğini belirtti. Mieville konuyla ilgili açıklamasında "Hasta değildi, yalnızca yorgundu. Bu sebeple hayatına son vermeye karar verdi. Bu onun kararıydı" dedi.
SERSERİ AŞIKLAR'IN YÖNETMENİ
Geleneksel sinema anlayışına baş kaldıran Yeni Dalga akımının 1960'larda ürettiği en ünlü yapımlar arasında yer alan Serseri Aşıklar (A Bout de Souffle) Kadın Kadındır (Une femme est une femme), Jean Luc Godard'ın sinema tarihine damgasını vuran ilk dönem filmlerinden. Jean Paul Belmondo ve Jean Seberg bu film sayesinde sinema tarihine isimlerini silinmez harflerle yazdırdı.
YENİ DALGA AKIMINI ALEVLENDİREN BAZIN İLE TANIŞMA: 1930 yılında İsviçre kökenli Fransız orta sınıf bir ailenin çocuğu olarak Paris'te doğdu Godard. Babası kendine ait bir kliniği olan bir doktor, annesi ise İsviçre'nin tanınmış bankacı ailelerinden birinin kızıydı. Godard, 2. Dünya Savaşı sırasında İsviçre'de yaşadı. 1940'ların sonuna doğru anne ve babası boşanınca etnoloji okumak için 1949 yılında Sorbonne Üniversitesine girdi. Bu zaman dilimi boyunca Cineclub ve Cinemateque'e katıldı. İşte Godard Yeni Dalga Akımı'nı alevlendiren insan olarak bilinen Andre Bazin ile burada tanıştı.
SİNEMAYA YENİ BİR SOLUK
"Nouvelle Vague" (Yeni Dalga), geleneksel Fransa sinema trendinden farklı bir sinema biçimini kullanan, belli bir fikir üzerinde birleşip buna göre film çeken genç bir yönetmen grubunun oluşturduğu bir akım. Yeni Dalga içinde sayılabilecek yönetmenler Jean-Luc Godard, François Truffaut, Jacques Rivette, Eric Rohmer ve Claude Chabrol'dür. 1959 yılında eşzamanlı olarak çektikleri filmlerde verdikleri mesaj aynıdır: "Herkes film yönetmeni olabilir."
ÜNLÜ DERGİYİ ÇIKARDILAR: Godard, Erich Rohmer ve Jacques Rivette ile "Cahiers du Cinéma"'yı çıkardı, aynı zamanda sinema ile ilgili makaleler de yazmaya başladı. Bir iki kısa film denemesinin ardından 1960 yılında ilk uzun metrajlı filmi Serseri Aşıklar'ın (A Bout de Souffle) çekimini tamamladı.
DENEYSEL ÇALIŞMALAR
Serseri Aşıklar (1960), Haftasonu (1967), Bir Artı Bir (1968) Jean Luc Godard'ın bu döneminin ürünleri. Bu dönemde Godard deneysel çalışmalar yaptı, o günlerin önde gelen felsefi görüşlerine özellikle varoluşçuluk üzerine inşa edilmiş sinema tezlerini göz önüne aldı. Tüm bu deneysel yaklaşımlar, söz gelimi baştan tanımlanan senaristlik, Bertolt Brecht teorisinin sinematik uygulanması, geleneksel montaj biçiminin reddedilmesi, kamera ve ses sisteminin deneysel olarak farklı biçimlerde kullanılması modern sinemanın olasılıklarını genişletti. Godard, bu dönemde filmlerinde iletişim kopukluğu içindeki modern insanın farklı yaşam biçimlerini, akıldışı sosyal sistemleri, politik tartışma ve olayları konu aldı.
ESKİ ANLAYIŞINDAN UZAKLAŞTI
Sonraki dönemde, Godard kendisini modern dünyadan ayırıp, Grenoble isimli küçük bir şehre yerleşti ve “Eşsiz bir politik filmin sadece kendi ailesine göstereceği bir film olacağı” inancı ile video çalışmalarına odaklandı. Godard dikkatini video yoluyla birçok insanla yaygın iletişim kurma imkânına verdi ve politik ideolojiden çok genel olayları ve insanların tecridini işledi.
1979 yılında Godard ticari sinema dünyasına tekrar geri döndü. Bu dönemde çektiği filmlerin karakteristik özellikleri arasında bir uygunluk ve ortak payda bulmak kolay değildir. Godard bu dönemde yeni bir felsefi yaklaşımla farklı sinematik deneyler yapmaya, insan varoluşunun derinlerine inmeye çabaladı.