Güncelleme Tarihi:
Mutlu bir çocuk muydunuz?
- Çocukluğum için ilk söyleyebileceğim kelime sert. Yani zor. Annemle babam ben çok küçükken boşandı. İkisi de havayolu firmasında çalışıyordu. Biri Toronto’da yaşıyordu, diğeri Vancouver’da. Annem beni uçağa yerleştirir, emniyet kemerimi bağlar, yollardı. Babam uçağı karşılar, emniyet kemerimi açar, beni alırdı. Okula başlamadan önce neredeyse iki haftada bir ev değiştiriyordum. Okul bittikten sonra daha çok annemle yaşamaya başladım.
“Modellik bir sanattır” diyorsunuz. Nasıl bir sanat modellik?
- Birçok insan modellerle dalga geçer. Giyinir, süslenir, köşede oturur, kafa yormaz gibi algılanıyoruz. Ama bana göre gerçek bir model onu gördüğünde sana ilham vermeli. Bu yüzden modellik bir sanat. Nasıl bir sanat eserini çok beğendiğinizde alkışlarsınız, podyumdaki model de sizde öyle bir alkış hissi yaratmalı. Poz vermek ciddi bir iş. Önümüzdeki ay bununla ilgili yazdığım kitabım çıkıyor. ‘Poz Verme Sanatı’ adlı kitapta tam 1000 farklı pozum var.
1000 iddialı bir rakam. Biri diğerinin tekrarı olmayan bin pozu nasıl buldunuz?
- Dans etmek çok işime yaradı. Ben modelliğin ilk yıllarında bir süre Çin’de çalıştım. Her gün 50 sayfalık katalog çekiyordum ve oradaki fotoğrafçılar sürekli poz değiştirmemi istiyordu. New York’a döndüğümde öğrendiğim bu tekniği devam ettirdim. Ve donuk pozlu manken çekmeye alışık fotoğrafçılar sonuçlardan çok memnun kaldı.
Eşiniz aynı zamanda hayatta öpüştüğünüz ilk erkek. Nasıl tanıştınız?
- New York’ta ortak bir arkadaşımızın ev partisinde tanıştık. Onun Michigan’dan New York’a taşındığı ilk günün akşamıydı. Öyle ilk görüşte aşk filan değil. Hatta o ilk akşamı ben az hatırlıyorum, o da benden hiç hoşlanmadığını söylüyor. İlerleyen günlerde aynı ortamlarda daha sık karşılaşmaya başladık. Zamanla önce en iyi arkadaşım oldu, sonra da sevgilim...
Sonsuz aşk inancını neye borçlusunuz?
- Arkadaşlığa ve birlikte eğlenebilmeye. Birbirimizden hiçbir şey saklamıyoruz. Sır yok aramızda. Tabii ki kavga ediyoruz ama asla konuyu gereğinden fazla uzatmıyoruz. Kıskançlık zehrinin kanımıza girmesine izin vermiyoruz. Kocam benim genel müdürüm aynı zamanda. Coco Rosha markasını o yönetiyor. Bu açıdan bakıldığında biz bir bütünün iki yarısıyız aslında.