Modanın en tazesi geldi
Güncelleme Tarihi:
İyi fikir: En ‘yeni’, en moda ürünler, üstelik uygun fiyata. Dahası herkesle pişti de olmadan. Ayşe Boyner ve Charlotte Andersen’in yeni projesinin hedefi bu. İkili, dünyanın dört bir yanındaki fuarları gezerek en stil sahibi 37 markanın ‘trendy’ parçalarını Türkiye’ye getirdi. Bu konseptin adı ‘Boyner Fresh’. Peki vaatlerini yerine getirebilecekler mi?
‘Pişti’ korkusunun tavan yaptığı bir çağdayız. Mağaza zincirleri modayı agresif bir şekilde takip ediyor, zamanla yarışıyor, moda haftalarındaki stilleri çok daha hesaplı şekilde sunuyor. Ama bunun sonucu olarak her vitrinde üç aşağı beş yukarı aynı şeyleri görüyoruz ve giyiyoruz. Sokaklarda hep aynı renkler, modeller, desenler... Danimarkalı Charlotte Gram Andersen ve Ayşe Boyner’in ortak projesi ‘Boyner Fresh’ işte bu döngüyü kırmayı hedefliyor.
Ayşe Boyner
İkili, dünyanın birçok yerindeki fuarlara katılarak, ‘trendy’ genç ve tarz sahibi 37 marka belirlemiş. İngiltere’den Danimarka’ya, Avustralya’dan Fransa’ya uzanan bu markaların en ‘hip’ ürünlerini seçmiş. Ve onu 6 hafta aralıklarla, 11 Boyner mağazasının içinde, farklı bir sunumla satışa sunma hazırlığında.
İkilinin iddiasına göre bu, Türkiye’de olmayan bir proje... Ayşe Boyner farkını şöyle açıklıyor: “Ulaşılabilir fiyatlı zincir mağazalara girdiğinizde üç aşağı beş yukarı hep aynı şeyleri buluyorsunuz, farklı dükkânlarda birbirine çok benzer parçalar var. Biz ise başkasının üzerinde göremeyeceğiniz, çok farklı şekillerde de kombinleyebileceğiniz ürünler sunuyoruz. Çok moda olan parçalar var ama kendi karakterinizi de yansıtıyorsunuz. Kendi moda editörünüz oluyorsunuz yani. 6 haftada bir bu parçalar yenilenecek, yani aldığınızı başkasının üstünde de göremeyeceksiniz.”
60 TL’DEN BAŞLIYOR
“Dünya modasını ulaşılabilir fiyatlarla Türkiye’ye getirmek amacındayız” diyor Boyner. Onun için fiyatlar 60 TL’den başlıyor, 280 TL’ye kadar çıkıyor. Paltolar, kabanlar 250 TL civarında. Sadece mağazaya exclusive olan bu parçalar, 5 farklı konseptte satışta olacak. Ayşe Boyner tarzları şöyle anlatıyor: “Young& Playful koleksiyonunda daha cici-bici, bebe yakalı parçalar var. Trendy Grown Up’ta işe giyebileceğiniz sofistike, şık ve sade şeyler... Rock Chick&Boho’da Avustralyalı markalar ağırlıkta. 70’lere gönderme yapan romantik parçalar var. British Cool&Girly’de adı üstüne İngiliz tarzı punk ve cool şeyler, Party&Evening’de gece giysileri... Her biri hem çok farklı, hem de birbiri içinde uyumlu bu tarzlar...”
Tarzdan konuşmuşken.... Ayşe Boyner’in tarzı belli: ‘Vintage’ görünümlü, bohem, romantik giysileri seviyor. Kendi deyimiyle ‘Babaanne tarzını’ benimsiyor. Peki kendi stilini bu koleksiyonlarda görebilecek miyiz?: “Her şey bayılarak seçtiğim, kendi giyebileceğim şeyler. Ve herhangi bir yaş grubuyla limitli değil. Örnek vereyim: Bir tweed etek-ceket takım var, eteğini ben giyeceğim, ceketini de babaanneme hediye edeceğim. İkimizin de dolabında olacak yani.”