Güncelleme Tarihi:
◊ İlk kitabınız “Mahfaza”, İstanbul sokaklarında geçen bir macerayı anlatıyor. Yola çıkış hikâyeniz nedir?
- İlk etkeni tabii ki yazmaya olan tutkum. Ayrıca kitabımın içeriğindeki şeyleri de ayrı ayrı seviyorum. Örneğin mistik bir hikâye var, mistik hikâyeleri severim. Masalsı bir durum var, anneanne-dedelerin anlattığı masalları severim. Ve tabii ki İstanbul var, İstanbul’a âşığım. Bunların hepsini harmanlayınca, ortaya “Mahfaza” çıktı.
◊ Okurlar bu hikâyede kendilerinden bir şeyler bulacaklar mı?
- Çok net söylemeliyim ki bulamayacaklar. Ama “Mahfaza” birçok insan için çok tanıdık bir hikâye. Bu bir kişisel gelişim kitabı değil. İkili ilişkilerin masaya yatırıldığı, akıl veren türden kitaplardan değil. Bir aşk romanı ya da hayatımı anlattığım bir roman da değil. O nedenle kesinlikle kendi hayatlarından bir şeyler bulamayacaklar. Ama tanıdık, daha önce duydukları bir hikâye okuyacaklar.
AKLIMDA ÜÇ YAPIMCI VAR
ONLARDAN TEKLİF BEKLİYORUM
◊ Kitabı ne kadar sürede tamamladınız?
- “Mahfaza”da çocukken anneannemden dinlediğim hikâyeler, büyüklerimden dinlediğim anekdotlar, okuduğum kitaplardan edindiğim bilgiler, izlediğim filmler var. 3 yıl önce yazmaya başladım. Yazarken de en büyük destekçim Funda Yılmaz oldu. Kitaptaki reel bilgileri onun sayesinde edindim. “Mahfaza”nın ben annesiysem, o da teyzesi diyebilirim.
◊ Okurlardan gelen ilk yorumlar nasıl?
- En çok duyduğum ve en sevindiğim cümle, “Elimizden bırakamadık, bir çırpıda bitirdik” demeleri oldu.
◊ Kitabınız ekrana ya da sinemaya uyarlanacak mı?
- İlk başta hiç aklımda yoktu bu. Fakat ilk gelen teklifle beraber bu fikir oluştu. Şu ana kadar gelen dört teklifi reddettim. Aklımda üç yapımcı var, onlardan biri gelene kadar bekleyecek.
İKİNCİSİ GELMEYECEK
◊ “Mahfaza”nın devam kitabı gelecek mi?
- Okurlardan en sık gelen sorulardan biri, “Devamı ne zaman gelecek?” Fakat net bir şekilde söylemeliyim ki; “Mahfaza 2” yazılmayacak. İkinci kitabımın hikâyesi çoktan belli. Biyografi demek daha doğru. Başından çok ilginç olaylar geçen bir ablam var, onun hikâyesini yazacağım. Çoğu kişinin inanamayacağı fantastik tatta anıları var.
İSTEYEN DİNLESİN İSTEYEN OKUSUN
◊ Dijital dünya, bizi kitap okumaktan biraz uzaklaştırdı sanki. Bir yandan ‘sesli kitap’ uygulamaları da var. Neler söylemek istersiniz bu konular hakkında?
- Ben “Kitap okunur, dinlenmez” mavalları okumayacağım. Kesinlikle karşı değilim. Herkes zamanla yarışıyor artık. Bir değil, iki işte birden çalışanlar var. Eve gelip kitap okuyanların sayısı tabii ki azaldı. Ama insanlar spor yaparken de kulaklıklarını takıp kitap dinliyorlar, bu da mantıklı geliyor. Hiç kitap okumamaktansa dinlesinler. Fakat ben kitabı elime almayı, sayfaları çevirmeyi seviyorum. Kitabın kokusunu seviyorum ayrıca. Ben o kadar da umutsuz bakmıyorum bu duruma, abartıyorlar. Benim gibi çok insan da var, onu da biliyorum. Hâlâ kitap satılıyor. Aplikasyon indirip kitap dinleyenleri de hiç yadırgamıyorum. Bırakın dinlemek isteyen dinlesin, okumak isteyen okusun…