İkonik desen sanat ikonlarının eline geçerse ne olur?

Güncelleme Tarihi:

İkonik desen sanat ikonlarının eline geçerse ne olur
Oluşturulma Tarihi: Ekim 23, 2014 15:23

Bugünün sanat ve moda anlayışını değiştiren altı çok önemli kimlik, Louis Vuitton’un ikonik deseni monagramın 100. Yılını kutlamak için bir araya geldi. Christian Louboutin, Cindy Sherman, Frank Gehry, Karl Lagerfeld, Marc Newson ve Rei Kawakubo monogram desenle radikal, şahsi ve sıra dışı bir şekilde oynadılar. Cindy Sherman takma tırnak, göz ve dişleri için bir sandık tasarladı. Karl Lagerfeld kadın ve erkekleri boksa tutuşturdu.

Haberin Devamı

CİNDY SHERMAN: MADONNA YA DA LADY GAGA BUNDAN BİR TANE ALMALI

İkonik desen sanat ikonlarının eline geçerse ne olur


“Projeyi ilk söylediklerinde kendimi sandıklamak istedim! Heyecanım dindiğinde ise özel eşyalarım için bir sandık tasarlamaya karar verdim. Sandık benim için çok kişisel bir eşya. Farklı bölümleri için el yazımla etiketler tasarladım, sahte gözler, sahte dişler… Benden başka bunları kim kullanabilir… Tabii ki bunların yerine iç çamaşırları ya da tişörtler de yerleştirilebilir. Ama ben peruklarımı, takma tırnaklarımı falan koyacağım.

İkonik desen sanat ikonlarının eline geçerse ne olur

Haberin Devamı

Bana ideal renk skalamı sordular. Bu sorunun ardından papağanımı düşünmeye başladım. O, çok çarpıcı bir yeşil renge sahip ve kanatlarını her açtığında ortaya bambaşka renkler çıkıyor. Bu renkler, sandığın içinin renklerini oluşturdu. Dış yüzeyinin, dünyayı dolaşmış, eskimiş ve üzerinde yaşanmışlık etkisi olan Monogram kanvas olması ve gidilen yerlerden etkiler taşımasını hayal ettim. Etiketlerin üzerinde benim bazı görsellerimi kullandık ama bunları çok daha acayip bir hale getirdik. Sandığım seyahat edebilen bir stüdyo oldu. Bir Suudi Prensesi, bu sandığı kullanabilir. Madonna ya da Lady Gaga bundan bir tane almalı, kesinlikle ihtiyaçları var. Ya da bir drag queen alsa… RuPaul ya da Justn Vivian Bond, kesinlikle bir taneyi hak ediyor.

FRANK GEHRY: YAPARKEN BİR ÇANTANIN İÇİNDE VAR OLMANIN FANTEZİSİNİ KURDUM!

İkonik desen sanat ikonlarının eline geçerse ne olur


Her şey bir anda oldu. Bir çanta düşündüm. Ve kendi kendime “deneyeceğim ve yapacağım” dedim. “Hadi deneyelim” benim her zamanki tavrım. Yeni bir şey yaparken işe hep bir adım geriden bakarım. Geride durduğum zaman doğru bir şey yaptığımı anlarım. Şekillerle oynamaya başladık, onlardan bir tanesi de bu formdu. Bunun sadece bir “nesne” olmasını istemedim.

Haberin Devamı

İkonik desen sanat ikonlarının eline geçerse ne olur


Monogram’ı içindeki baskılı bölümü kendim ellerimle çizdim. Daha önce hiçbir çantanın içinde mavi bir renk olarak yer almamıştım. Bu rengi, kahverengi Monogram ile yarattığı kontrasttan dolayı seçtim.

İkonik desen sanat ikonlarının eline geçerse ne olur

Dikkatin dış kısımda odaklanmasını istedim. İç bölüm daha özel ve daha koyu. Böylece çantanın içindeki eşyalar daha net görünüyor. İtiraf edeyim bunu yaparken bir çantanın içinde var olmanın fantezisini de kurdum!

KARL LAGERFELD: İSTER BOKS TORBASI İSTER GARDROP

İkonik desen sanat ikonlarının eline geçerse ne olur


Kadınları her gün daha da iyi tanıyorum. Ve tabii erkekleri de. Ve aralarındaki rekabeti her gün iliklerime kadar hissediyorum. Bu yüzden boks torbası şeklinde valizler ve çantalar tasarladım. Farklı seviyedeki dövüşçüler için farklı boyutlarda olmasını istedim. Başlangıç seviyesinde olanlar için bir halı tasarladık: Ayağınızı nereye koymanız, nasıl hareket etmeniz gerektiğini gösteriyor. Ayrıca içinde boks eldivenleri olan küçük bir çanta daha var. Boks randevularınıza götürebilirsiniz. Onun da özel bir Monogram’ı olmasını hayal ettim. Gerçekten çok çocukça, yalın bir fikirdi.

Haberin Devamı

İkonik desen sanat ikonlarının eline geçerse ne olur


İnsanlar bu sandığı, giyinme odalarında saklayıp, bir çeşit gardırop olarak kullanabilirler. İçinden boks torbasını çıkarabilir ve metal standının üzerine oturtabilirsiniz. Rafları kullanarak bir giyinme dolabı haline getirebilirsiniz. Altında bir sistem var ve tekerlekleriyle hareket ettirebilirsiniz. Böylece evde istediğiniz yere götürürsünüz. Bu gerçekten de büyük çocuklar için tasarlanmış, onları şımartacak kocaman bir oyuncak.Biliyorsunuz kendimle alakalı her şeyi çiziyorum. Bunu yapmazsam çok sıkılıyorum. Louis Vuitton’un projesi için her şeyi elimle çizdim. Başkalarının bilgisayarda skeçler çizdiğini biliyorum ama ben her zaman ellerimi kullanmalıyım.

Haberin Devamı

MARC NEWSON: SIRTIMDAN ÇIKARDIKTAN SONRA YAMULAN ÇANTALARDAN NEFRET EDERİM

İkonik desen sanat ikonlarının eline geçerse ne olur


Tasarladığım her şey aslında sahip olmak istediklerim. Çoğu zaman sınırları çok belirgin ödevlerle çalışırım. Bu kez tamamen kendi tipolojimi düşündüm: bir sırt çantası.
Yıllar boyunca sırt çantası sahip olmanın verdiği tüm tecrübelerimi bir araya getirmeye karar verdim. Çantanın içine tüm yerleştirmek istediklerime, koymayı sevdiğim eşyalara konsantre oldum. Mesela dik durması benim için çok önemliydi. Sırtımdan çıkardıktan sonra yamulan çantalardan nefret ederim. Monogram’ın fonksiyonellik özelliklerini keşfetmek istedim. Eğer Monogram’ın neden icat edildiğini sorgularsanız, varacağınız sonuç dayanıklı ve su geçirmez oluşu. Bu nedenle Monogram’ı çantanın alt kısmında kullanmaya karar verdim. Böylece bir arabanın lastiği gibi ya da ayakkabının tabanı gibi vazgeçilmez olacaktı. Açıkça Monogram’ı görüyorsunuz ama o çantada bulunmasının bir amacı var.

Haberin Devamı

İkonik desen sanat ikonlarının eline geçerse ne olur


Ayrıca bir yandan da eğlenceli olmasını istedim. Kendisini çok ciddiye alan eşyaları sevmem. Nesnelerin insanların yüzünde bir gülümseme bırakmasını isterim, onları güldürmesini ve kendi ciddiyetlerini onlara sorgulatmasından hoşlanırım. Monogram’ın özellikleriyle yan yana gelebilecek ama O’ndan daha hafif bir tekstil kullanmak istedim. Bu noktada koyun yününe karar verdim. Sıcacık, parlak renklere sahip, dayanıklı ve adeta bir yastık gibi… Bu çantaya başımı dayayıp uykuya dalabilirim.

REİ KAWAKUBO: ÇANTANIN KUMAŞINDA DELİKLER AÇTIM

İkonik desen sanat ikonlarının eline geçerse ne olur


Louis Vuitton’un geleneksel Monogram’ını yıkmak yeni bir şey, yeni bir değer yaratmak olacaktı.
Her ne kadar yeni bir yaratım için çok farklı yollar denenebilirse de ben bu kez direk bir yol tercih ettim: Çantanın kumaşında delikler açtım. Ben genelde küçük çantaları severim. Louis Vuitton bana göre geleneği güzellik ve zarafetle en iyi güncelleyebilen Maison. Ben de işlerim de her zaman aynı yolu takip ederim, yeniliği ararım.

İkonik desen sanat ikonlarının eline geçerse ne olur


Bu çantayı tasarlarken daha evvel yapılmamış, yeni ve olasılıkların içinde yer alabilen bir çanta hayata geçirmek istedim.

CHRİSTİAN LOUBOUTİN: PARİS’DE TEKERLEKLİ SANDALYEYLE ALIŞVERİŞ YAPAN 109 KADINA SELAM OLSUN

İkonik desen sanat ikonlarının eline geçerse ne olur


Benim için çantanın, iki DNA’nın, yani benim ve Louis Vuitton’un kesişim noktası olması gerekiyordu. Sonrasında gerçekten de bu ikilinin evliliğinden nasıl bir sonuç çıkar diye kafa yormaya başladım.
Biraz düşününce şahsi katkımın oldukça Fransız, oldukça Parizyen olması gerektiğine karar verdim. Böylece bu tekerlekli çanta fikri ortaya çıkmış oldu. Çantayı, Paris’in alışveriş merkezlerindeki kadınlarla ilişkilendirdim. Bir kez daha Paris’teki bir merkezde gördüğüm tekerlekli çantaları saydım ve ortaya 109 rakamı çıktı! Sonrasında hem Louis Vuitton’un hem de benim kodlarımı tekrar sıraladım. Rugan bana markanın Japon sanatına yakınlıklarını çağrıştırdı.

İkonik desen sanat ikonlarının eline geçerse ne olur

Fransız ama kimliğimin bir parçası olan Japon etkili kırmızı tabanlarımı, kırmızı rugana yansıttım. Tabii ki kırmızı bir dokunuş olmalıydı!
Kendimi de böyle bir çantayla hayal edebiliyor muyum? Tabii ki evet, Paris’te, güneşli bir günde…

DESENİN ÇIKIŞ NOKTASI
Louis Vuitton kendi adını taşıyan şirketini 1854 yılında kurdu. 1896’da oğlu Georges Vuitton, babasının onuruna MONOGRAM desenini yarattı ve bir ikon doğdu.
1965 yılında onun da oğlu Gaston Louis Vuitton, babası George’un MONOGRAM motifini yaratım süreçlerini araştıran çalışmalar yaptı: “Her şeyden önce şirketin isminin baş harfleri “LV” görünür bir şekilde desene işlenmişti. Keskin bir karakter yaratılması için çiçek desenlerini, kurucunun baş harfleriyle bir araya getirmişti. Ve sonrasında bir tane de elmas ekledi. Bütün bunların birlikteliğinden ortaya çok olumlu bir mesaj çıktı. Sonuçta bir çiçek ve etrafında 4 taç yaprak yer alan bir çember yaratılmış oldu.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!