Güncelleme Tarihi:
Koleksiyonla başlayalım. Mücevher dünyası için modern sayılır bu tasarımlar...
- Bu benim tarzım, hatta biraz daha ‘gelenekselleşmiş’ hali. Çok ‘cool’ bir büyükannenin mücevher kutusunu düşündüm; açıyorsunuz, her döneme gidecek saatler de var, inci gerdanlıklar da zamane modasına çok uygun düşen parçalar da... Ruhumun her yönünü gösteriyor. Hayalperestim ama beni tanıyanlar doğuştan olgun ve ‘yaşlı’ bir ruhumun olduğunu söylüyor. Belki de genç yaşta anne olmanın getirdiği bir şey.
Dünyanın en büyük moda imparatorluğunun kızısınız ama 18 yaşında evlenip anne oldunuz. 26 yaşında da işkadını... Parti kızı gibi takılabilecekken, neden bu ciddiyet?
- 18 yaşında âşık oldum, evlendim. Çocuğumla büyümeyi tercih ettim. Kendimi bildim bileli de çalışmak istiyordum. Çok genç yaşta hamile kalınca hayatınızın kontrolü elinizden kaçmış gibi hissediyorsunuz. Mücevher tasarımı da o dönemde bana yardımcı oldu. En azından kontrol edebileceğim bir alan bulmuştum.
Neden ailenizin şirketinde çalışmayı seçmediniz?
- Hayatta kendi adımlarımı atmak istedim, soyadımın ardına sığınmak istemedim. Ailem ister istemez yardımcı oluyor, “Onların yolunda gitmem” diye isyankar bir tavır takınmadım. Modadan da tamamen kopuk değildim, ilk başta üniversitede kostüm tasarımcılığı okudum. Ama hamile kalınca işler değişti, hayat bazen yönlendiriyor sizi böyle.
Koleksiyonda nazar boncukları da görmek mümkün. Bu, çok bizim kültürümüze ait bir parça...
- Bizim köklerimiz de Türk en nihayetinde, etkilenmem doğal.
Fendi ailesinin kökleri bu coğrafyaya mı dayanıyor?
- Fendi soyismi, ’Efendi’ kelimesinin değişmiş hali. Annemin ailesinden geliyor Türk kökenim. Birkaç kuşak önceye dayansa d, en nihayetinde bir Türk tarafımız var. Nazar boncuğunu da bu yüzden hep taşıyorum. İlk başta bunun ‘kötü enerjiden koruyan’ bir enerjisi olduğunu bilmiyordum. İtalyan kültüründe kadınlar savaşa giderken erkeklerin cebine koyarlar bu taşı “Gözüm üzerinde, beni aldatma” demek için. Yanımdan ayırmıyorum.
MÜCEVHER DÜNYASINA ENERJİ KATTIM
- Bu işin eğitimini almadım. Atölyede ustalarla uzun saatler geçirerek arayı kapıyorum. Mücevher dünyasına enerji kattığımı düşünüyorum. Moda haftalarında defile yapıyorum, altı ayda bir koleksiyon çıkarıyorum. Yenilikçi olmam doğal: Eskiden mücevher takmaktan nefret ederdim, annemin yüzüklerini denerken eski zamanlara ait şeylermiş gibi gelirdi. Bizim gibi gençlerin takmak istediği ama bulamadığı tasarımları yaratmak amacıyla başladım işe.
EN ‘COOL’ FESTİVAL BAŞLIYOR
Demet Müftüoğlu Eşeli-Delfina Delettrez Fendi
13-15 Haziran tarihlerinde ISTANBUL’74 ve W Magazine ortaklığıyla gerçekleşecek ISTANCOOL, sanat, moda ve tasarım alanında yine ağır topları bir araya getirecek. ’Kültür ve Sanatta Kültürlerarası Diyaloglar’ temalı etkinliklere kült yönetmen Abel Ferrara, top model Liya Kebede, rock grubu Garbage’ın solisti Shirley Manson ve tasarımcı Hüseyin Çağlayan gibi isimler katılacak. Projenin yaratıcısı Demet Müftüoğlu Eşeli, çıkış noktasını şöyle anlatıyor: “ISTANBUL’74 olarak şehrimizin kültürel zenginliğini dünyaya açmak, uluslararası kültür ve sanat platformunun en iyi örneklerini kente taşımaya çalışıyoruz. Çalışmalarımızın en başında, 2010 yılından bu yana her yıl düzenlediğimiz dünyanın önde gelen yaratıcı isimlerini İstanbul’da buluşturan ISTANCOOL var. Halka açık ve ücretsiz festival, üç güne yayılan program süresi boyunca takipçilerine açık panel ve konuşmalara, workshop’lara, sergilere katılma olanağı, sanatsal işbirlikleri ve performansları da birebir tecrübe etme fırsatı sunuyor.” Peki daha önceki sezonlardaki katılımcılar festival ile ilgili ne diyor?
COURTNEY LOVE
“Şarkı söylemeyi çok seviyorum. Benim için hayattaki en güzel şey. Kendimi, İstanbul gibi sanat ve kültürle yaşayan bir şehirde şarkı söylerken bulmak mutluluktan çıldırtıyor!”
MICHAEL STIPE
“İstanbul, ziyaretçilerine ve yaşayanlarına sanat ve tasarım dünyasıyla ilgili sonsuz bir dünya sunuyor.”
LILY COLE
“İstanbul denilince aklıma, pembe bulutlar altında Boğazı emin adımlarla geçen vapurları; bu vapurların içinde de adeta çocuk kitaplarında yer alacak kadar coşkulu insanlar geliyor.”
TILDA SWINTON
“Burası adeta büyük bir oyun parkı gibi! İçinde asla sıkılmıyorsunuz ve dinamizmi yorulmanıza izin vermiyor..”
CARINE ROITFIELD
“Istanbul, kültür ve sanat dünyasında öyle bir noktaya geldi ki, sanatçılar bu şehirden ilham alabiliyorlar, sanatseverler de eşsiz nitelikte sayılabilecek eserlerle iç içe yaşıyorlar. Her an daha önce tecrübe etmediğiniz güzel şeylerle karşılaşabiliyorsunuz.”