Güzellik içten gelir ama makyaj kusursuzlaştırır

16 yaşında Londra’da bir mağazada alışveriş yaparken keşfedilen Jourdan Dunn bugün 24 yaşında. 8 yıllık kariyerine birçok ilk sığdırdı. 2008’de Prada podyumunda yürüyen ilk siyahi model oydu. “Ah ben bu ırkçılardan ne çektim” diye röportaj veren de. 18 yaşında hamile kaldı, 2009’da doğum yaptı ama kariyeri asla sekteye uğramadı. Balenciaga’dan Burberry’e Tom Ford’dan Valentino’ya bütün lüks markalarla çalıştı. Son olarak Maybelline’in yüzü olan Jourdan Dunn’u daha yakından tanımanın vakti geldi.

Modaya her zaman tutkun muydunuz?

-Çoğu genç kız gibi ben de giyinip kuşanmayı seviyordum. Sektöre girip moda yaratmanın ne demek olduğunu, neler gerektirdiğini öğrenene kadar ne kadar saygın bir iş olduğunu bilmiyordum. Moda küçümsenecek bir şey değil. Bana inanmıyorsanız, yakın zamanda vizyona giren Yves Saint Laurent filmini izleyin. Neden bahsettiğimi anlayacaksınız.

Nasıl bir stiliniz var?

-Şık ama sokak modasına uygun bir şıklık benim ki. Düşük fiyatlı markalarla yüksek fiyatlı olanları eşleştirmeyi seviyorum. Şu an dünyada olan trend bu.

Şu an gardırobunuzdaki en beğendiğiniz şey ne?

-Alexander Wang sweatshirt’üm ve spor ayakkabılarım.

Kariyeriniz boyunca türlü zorluklarla karşılaştınız. İş hayatınızda sizi ne motive eder?

-Müzik. Motivasyonumu arttırıp, beni iyi hissettiriyor. Güçlü ve kendine güvenen kadınların söylediği şarkılar beni bulutlara çıkarıyor.

Bir kadını güzel yapan nedir?

-Güzellik, kendine güvenmek ve kendini bilmektir. Güzel olabilmek için iç benliğinizi bilmeniz gerekir. Güzellik kendinize ve diğer insanlara saygı ve nezakettir. Makyaj doğru dokunuşların doğru noktalara yapılmasıyla sahip olduğunuz şeyleri ortaya çıkarmak için kullanıldığı zaman kusursuz bir görünüm kazandırır.

Annenizden öğrendiğiniz en önemli güzellik sırrı?

-“Şüpheye düştüğünde ruj sür.”

Gece ve gündüz için vazgeçilmez makyajınız hangisidir?

-Makyajımı yaparken yalın ve doğal kalmaya özen gösteriyorum. Biraz fondöten sürüyorum ve sonra elmacık kemiklerimi belirginleştirmek için ışıltılar katıyorum. Kaşlarımın her zaman mükemmel olmasına dikkat ediyorum.

HAYATIM KOŞTURMAYLA GEÇİYOR, SPORA GEREK YOK

New York size ne ifade ediyor?

-New York benim için fırsatlar şehri demek. Değişim ve kişisel gelişim demek. Bu şehir benim ilham kaynağım oldu. Modelliğe ilk başladığımda “Londra’yı hiç terk etmem” diyordum. Değişimden korkuyordum, rahat ve güvende hissettiğim yerden uzak olmaktan korkuyordum. Benim için zordu ama üç yıl önce New York’a taşınmaya karar verdim. Güvenli, rahat alanımdan çıkmak yorucu ve aynı zamanda heyecanlıydı. Bana ilham veren, canlı bu şehirde hayat buldum.

Nerede alışveriş yapıyorsunuz?

- Tek bir adres verebilirim: Barney’s. Benim için mabet gibi.

New York’ta en sevdiğiniz restoran?

-Charlie Bird ve Miss Lilly’s.

Boş zamanlarınızda eğlenmek ve dinlenmek için neler yaparsınız?

-Yemek pişiririm. Sadece bunun için Asya turu yapmak istiyorum, özellikle Tayland ve Malezya, sadece yerel yemeklerden tadabilmek için.

O zaman favori yemeğinizi soralım?

-Acılı yemeklere bayılıyorum. Çok acı yediğim için formda kalıyorum. Çünkü metabolizmamı da hızlandırıyor. Acı sos olduğu sürece her şey güzel. Karayipler ve Asya mutfakları favorim.

Böyle bir forma sahip olmak için neler yapmak gerekiyor? Spor salonunda kaç saat geçiriyorsunuz?

- Şu an aktif hayatım beni fit tutuyor ama daha fazlasına ihtiyacım var. Kardeşim kişisel antrenör ama sanırım onunla hiçbir zaman çalışamam. Kardeşle zor. Bu yüzden pilates ve yogaya başlamayı düşünüyorum.