‘Gözüm’ü kalıcı bir yere koydular

◊ Yeni şarkınız “Gözüm”e dinleyicinin yaklaşımı nasıl oldu?

- Şarkılarımı, daha geniş kitlelerle, tek ağızdan söylemek istiyorum. Şu anda ‘Gözüm’ emin adımlarla ilerliyor. Dinleyenler sevdi ve şarkıyı kendilerinde kalıcı bir yere koydular. Bu da beni çok mutlu ediyor.

◊ Şarkının ortaya çıkış süreci nasıl oldu?

- Menajerim Gökşen Sel’in beni Gökay Süngü ile tanıştırmasıyla başladı her şey. Gökay’ın yıllardır rafta beklettiği ve uygun bir yorumcu bulamadığını söylediği ‘Gözüm’ yıllardır hayranlıkla dinlediğim bir şarkıydı. Ülkemizde popüler müzik kategorisinde değerlendirilemeyecek sözsüz bir eserin bu kadar bilinir olması alışıldık bir durum değil.

Yılmaz Erdoğan’la yapılan şiirli versiyonu “Etme” ise bir o kadar beğeni toplamışken elbette bunu şarkı formunda seslendirme fikri ilk etapta beni biraz ürküttü. Fakat yazılan sözlerle şarkı öylesine bütünleşti ki başta Hüsnü Şenlendirici, Gökay Süngü ve ben, hepimiz ikna olduk.

HÜSNÜ ŞENLENDİRİCİ İLE BAĞIMIZ VAR

◊ Şarkının bestesi dünyaca ünlü klarnet virtüözü Hüsnü Şenlendirici’ye ait...

- Dünyada bir sanatçı olarak kendini var etmek bence sadece iki niteliğin mevcudiyeti ile mümkün; müziği bilmek ve sadece kendin olmak. Benim gözümde Hüsnü Şenlendirici bunun en canlı ve zarif örneklerinden biri.

Müziği gerçekten yaşayan insanlar arasında görünmez bağlar oluştuğuna inanıyorum. Hayatın bir yerinde bu bağlar sizi aynı eserin içine yerleştirebiliyor. Ben daha konservatuvar öğrencisiyken bile Hüsnü Şenlendirici ile yollarımızın bir noktada kesişeceğini biliyordum. Gelecek için içime yazdığım bazı isimler hâlâ mevcut.

Bu eseri yorumlamanın kıymetini ve hazzını açıklayabileceğim kelime sayısı çok kısıtlı.

◊ Kiminle düet yapmak isterdiniz?

- Aslına bakarsanız bu şarkı benim gözümde bir düet. Öyle ki şarkının nakaratını ben söylemiyorum; Hüsnü Şenlendirici çalıyor. Şarkı söylerken göz göze bakmak istediğim çok isim var. Fakat bunları şimdilik içimde sayıklamayı tercih ediyorum.

AYNI ZAMANDA OYUNCUYUM

◊ Sanat yolculuğunuz nasıl başladı?

- Altı yaşımda okuma yazma öğrenmeden nota okumaya başladım. İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Ses Eğitimi Bölümü’nde okudum.

Sonrasında da bir süre İsrail’deki Tel Aviv Üniversitesi’nde klasik müzik eğitimi aldım. Uzun yıllar müzikal söyledim.

Geri vokal yaptım. Konserler verdim. 2016’da İstanbul’da ilk albümümü kaydettim. Arkasından pek çok single ve klip geldi. Ben aynı zamanda oyuncuyum. Hatta Koma Sahnesi’nin kurucularındanım.

◊ Şarkınızın klibi de sinematografik bir şekilde tek plan çekildi...

- Klipte tek plan fikri, aynı zamanda yönetmenimiz olan Gökay Süngü’ye ait. Tek plan son derece riskli, çok zaman alan ve zorlayıcı bir teknik. Kesinti olmadan baştan sona tek bir oyunculuk gerektiriyor. Zannediyorum alnımızın akıyla çıktık bu işten.

SADECE İYİ MÜZİKLE İLGİLENİYORUM

◊ Sizi, yenilikçi bir müzisyen olarak nitelendirebilir miyiz?

- Yaptığım ve ilgi alanıma giren müziği klasik, hatta gelenekçi olarak tanımlayabilirsiniz. Ancak o gelenek, benim var oluşumla ve performansımla birleştiğinde yenilikçi bir forma dönüşebiliyor.

◊ Son yıllarda, rap ve arabesk yükselişte. Birçok şarkıcı da etkilendi. “Asla yönelmem” dediğiniz bir müzik türü var mı?

- Öncelikle bir müzik tarzının mensubu olmadığımı söyleyebilirim. Kendimi içinde bulamayacağım bir stilin olduğunu düşünmüyorum.

Ben sadece iyi müzikle ilgileniyorum. Yaratıcı bulduğum her tarzın içinde kendimi ifade edebilirim.