Güncelleme Tarihi:
Chicago’da büyümüş. Annesi, teyzeleri ve aile dostları o büyürken şıklık yarıştırdıkları için sarsılmaz bir estetik gözü olduğunu söylüyor: “Güzelliğe karşı hep zaafım oldu. Yemeğin güzeli, elbisenin güzeli, çarşaf takımının güzeli, ayakkabının güzeli...” Güzel binalar yapmak için üniversitede mimari eğitimi aldı. Sonra güzel bir adam olduğu için modelliğe başladı. Ardından New York Fashion Institute of Technology’de (FIT) moda okudu.
KEŞFEDİLMESİ UZUN SÜRMEDİ
Dolce& Gabbana’dan Versace’ye, Armani’den Gucci’ye tüm markalar için mankenlik yaptı. Okul bitince Versace’ki tanıklarını araya koyarak portfolyosunu Gianni ve Donatella Versace’ye ulaştırdı. Keşfedilmesi uzun sürmedi: 1996’da Gianni Versace onu kıyafet tasarımcısı olarak işe aldı.
Bir yıldan sonra Paris’teki Haute Couture defilesinin ayakkabılarını Brian’a emanet etti: “Versace’de tam 9 yıl çalıştım. 2001’de kendi markamı kurduktan sonra 5 yıl her ikisini birlikte yürütmeye çalıştım. Aklımı kaybetmemek için beş yılın sonunda Versace’den ayrıldım.”
AYAKKABI YAPMAK MİMARİ BİR PROJE GİBİ
Ayakkabı yapmayı mimari bir proje olarak görüyor ve bina yapmaktan farksız olduğunu söylüyor. O piyasaya girdiğinde lüks segment üç tasarımcı arasında bölüşülüyordu: Jimmy Choo, Manolo Blahnik, Christian Louboutin. Şimdi ise 30 marka sayabiliriz. Rekabet zorlaştı, pastanın dilimi arttı.
Peki Brian Atwood popüler olmayı nasıl başarıyor derseniz kural basit ve aynı: ‘Seks satar.’ Atwood “Kadınlar ayakkabıda ne sever biliyorum. Benim müşterim olan kadınların hiçbiri ayakkabıyı ihtiyaçtan almıyor. Hepsi farklı bir model giyerek etraflarını şaşırtmak istiyorlar.
'BENİM İÇİN RAHATLIK ÖNEMLİ'
Bu yüzden ben de farklı materyalleri bir arada kullanarak tasarım yapıyorum. Koleksiyonda her sezon baskın bir renk ya da materyal oluyor” diyor.