En büyük şansım Anadolu’dan ilham almak

◊ Vestel ile retro koleksiyon iş birliği yaptınız ve yeni bir seri hazırladınız. Bu iş birliği nasıl doğdu?

- Bir gün beklediğim telefon geldi ve beni Vestel’den aradılar! Vestel gibi köklü bir Türk markasının; Anadolu geleneğini küresel moda anlayışıyla harmanlayarak çalışan ve sürdürülebilir bakış açısı ile ilerleyen genç bir marka ile iş birliği yapması heyecan verici.

Ortaya koyduğumuz yeni Retro Serisi, Vestel’in bu kapsamda attığı en yeni adım. Teknolojiye olduğu kadar tasarıma da önem veren Vestel, uzun yıllar değerini koruyacak böyle bir seri hazırlamış olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.

◊ Koleksiyonla Anadolu mirasını dünyaya tanıtmayı amaçlıyorsunuz. Bunu kendi çalışmalarınızda da görüyoruz. Peki bunu bir beyaz eşyaya uyarlamak nasıl oldu?

- Anadolu kültür ve sanatını yaşatmak vizyonu ile yola çıktığımız, Vestel x Aslı Filinta Retro Serisi iş birliğimizde tarihimiz ve kültürümüz için çok önemli olan Tezhib, Minyatür ve Çini sanatlarındaki motifleri bir arada kullandık. Tasarlarken de klasik yöntemlerle değil; özgün bir yorum katarak hayatımızın, evimizin tam içinde farklı kullanım alanları ile buluşturduk.

◊ Sizin için de farklı bir deneyim olmuştur. En çok heyecanlandığınız noktalar nedir?

- Beni en çok heyecanlandıran kısmı; tasarlamış olduğumuz motiflerin fabrikada el sanatları hocalarımız ile buluşup onların engin bilgileri, estetik anlayışları ve zarif işçilikleri ile hayata dönüşüyor olması. Yeni fikirler ve kurgular için her daim heyecan duyuyorum.

Bir ürünün satın alındığı zaman; el emeği ile üretilmesi için bekleme opsiyonunu getirmiş olmak müthiş bir yenilik, bir farkındalık. Umarım birçok başka alana ilham olur.

Yaratıcı dehalar hep ilgimi çekmiştir

◊ Özellikle genç tasarımcılar daha marjinal tasarımlara yönelirken, siz Anadolu’dan ilham alıyorsunuz. Bunu sizi aşılayan kim veya ne oldu?

- Mimar Sinan’ı, Piri Reis’i, Nazım Hikmet’i yani Anadolu’daki yaratıcı dehaların işlerini öğrenmek ve bunları kendimce yorumlayarak Japonya’ya, Orta Doğu’ya ve Çin’e ihracat yapacak ürünlere dönüştürmek kendi kendime uygulamayı sevdiğim bir formüldü. ‘Yaratıcı dehalar’ hep ilgimi çekmiştir, bunun en kadim topraklardaki varoluşu ise ne kıymetlidir, düşünsenize.

◊ Sürdürülebilirlik konusunda da duyarlısınız ve bu konuyla ilgili ödüller de aldınız. Genç tasarımcılara ve markalara örnek olması adına bu konuda neler söylemek istersiniz?

- ‘Her şey her daim dönüşüyor’ ve dönüşüme ayak uydurmak adına doğru cevapları vermek değil ama doğru soruları sormaya çalışıyoruz. İnsanlar ve markalar sürdürülebilirlik kavramını keşfettiklerinden beri; değişik ve ses getirecek kampanyalar için çalışıyorlar, inanılmaz bütçeler ayırıyorlar. Fakat asıl önemli olanın malzeme değil insan olduğunu atlıyorlar.

Doğaya zarar vermemek tabii ki önemli, ama dünyanın ve ülkemizin içinden geçtiği ekonomik krizlerinden en çok insan etkileniyor. İnsanı her şeyden üstte tutmayı, bunu yaparken geleneklerimize ve hikayelerimize sahip çıkmayı, köklerimizi keşfetmeden kendimizi keşfedemeyeceğimizi ve birimiz geride kaldığında ileri gidemeyeceğimizin bilincini sahiplenmeliyiz.

KADIN PLATFORMUMUZ YAKINDA YÜRÜRLÜĞE GİRECEK

◊ Bir kadın güçlendirme platformu üzerinde çalışmalarınız var. Bilmeyenler için sizden dinlemek isterim. Platformu kurma aşamanız nasıl oldu ve ne gibi çalışmalar yapılıyor?

- Aslı Filinta markası olarak hedefimiz; Anadolu hikayelerini ve geleneklerini tasarımın gücü ile ileri dönüştürerek; günümüz dünyasına aktarmak. Bunu yaparken önceliğimiz olan bazı değerlerimiz var; kadın kooperatifleriyle yerel üretimler yapmak ve sürdürülebilir materyaller kullanmak. Bu aşamada ise Devlet Kalkınma Ajansı Genel Müdürlüğü ve Seeco Projesi ile yol aldığımız projelerimiz var. Yakında daha çok yaratıcı insanı ve el emeği ile üreten kadınları bir arada buluşturduğumuz platformumuz yürürlüğe girecek.

◊ Yeni mekanınız Aslı Filinta Rüyalarda’dan bahseder misiniz?

- Hazek Kadın Kooperatifi ile ürettiğimiz buğday sapından çantalarımız, muz lifinden sandaletlerimiz var, cezaevinde tığ ile işlenen boncuk çantalarımız var. Triko koleksiyonumuzu da Samandağ’da Halk Eğitim’den bir hocanın liderliğinde, kadınlar tarafından elde ördürüyor ve mağazaya koyuyoruz.

Anadolu’nun her yöresinde; yerinde duramayan, üretmeye, tasarlamaya ve anlaşılan pazarlamaya da hazır binlerce çalışkan ve azimli kadın var. Belki de; bizim gibi kendini yaratıcı ve girişimci olarak adlandıran tasarımcılardan ve markalardan birlikte yaratma cesaretini görmeyi bekliyorlar.

Vestel Pazarlama Genel Müdürü Duygu Badem Uylukçuoğlu “Aslı Filinta ile böyle örnek bir projeye imza atmış olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Vestel, kadınların emeğine saygı duyan, sosyal ve ekonomik hayattaki varlıklarının artmasına katkı sağlayan, toplumda, gençlere rol model olmalarının önünü açan bir şirket. Bu kapsamda şirketimizdeki kadın çalışan oranını 2030’a kadar yüzde 40’a çıkarmayı hedefliyoruz” dedi.