Güncelleme Tarihi:
Henüz mezun olalı bir sene geçti ama Vogue’dan Dazed&Confused’a bütün önemli dergiler sizden bahsediyor. Nasıl oldu bu durum?
-Cental St. Martin’den mezun oldum 2015’te... Bu, dünyanın en prestijli moda okullarından biri. Okulda mezuniyet döneminde yapılan ‘mezuniyet defilesi’ var. Basın için yapılan bir defile bu. Okuldan 125 kişi mezun oluyor, ama bu defileye katılmak için 30-40’ı seçiliyor. Ben seçilmemiştim. O şovu protesto etmek için, seçilmeyen tüm öğrencilerle birlikte benim liderliğimde alternatif bir defile hazırladık. Bu, St. Martins’inkinden daha fazla ilgi gördü. İngiliz Guardian gazetesinden, Vogue’a, I-D’ye tüm önemli basın mecralarında röportajım çıktı. Sistemi sorgulamam, aykırı bir şey yapmam hoşlarına gitti.
Sonrasında da bu ilgi sürdü... İsminizi duyurmak adına bir destek aldınız mı?
- Kimse bana yardım etmedi, her şeyi kendim yaptım. Üzerimde böyle bir ilgi varken, bir kapsül koleksiyon hazırladım. Bir ay sonra da Robert Pattinson’ın kız arkadaşı şarkıcı FK Twigs bir kimono istedi. Eylül ayında V Magazine’de Lady Gaga’nın seçtiği yeni nesil önemli tasarımcıları tanıtan ‘Next Best Things’ adlı makalede yer aldım.
Lady Gaga tarafından ‘geleceğin tasarımcısı’ olarak seçilmek havalı bir durum olsa gerek...
- Yani, tabii. İlgi gittikçe arttı, uluslararası birçok dergide yer aldım. Lorde bir takımımı giydi, Another Man dergisinin kreatif direktörü styling’imi yapmaya başladı. Tabii bu da büyük bir destek, bu kadar önemli bir derginin kreatif direktörüyle çalışmak...
LADY GAGA HAFTAYA TASARIMIMI GİYECEK
Rihanna’nın Terry Richardson imsalı bu pozundaki tasarım, Dilara Fındıkoğlu imzalı.
Rihanna, CR Fashion Book’un kapağında tasarımınızı giydi. O süreç nasıl işledi?
- Dergiyi çıkaran Carine Roitfeld tasarımlarıma yer vermeyi seviyor. Yine bir parça istediler. Çekimi fotoğrafçı Terry Richardson’ın yapacağını söylediler. Müthiş heyecanlandım ama kapağa çıkacağını, Rihanna’nın giyeceğini de bilmiyordum. Daha da iyi oldu.
Lady Gaga da önümüzdeki hafta bir tasarımınızı giyecek.
- Öyle planlanıyor. Gerçi O zaten markam kurulduğu günden beri destek veriyor. ‘American Horror Story’ adlı bir dizisi vardı, orada da hep tasarımlarımı seçti. Şimdi de ona bir takım yaptım, sanırım albüm tanıtımı için gideceği Tokyo’da giyecek.
Fındıkoğlu’nun takımları çok rağbet görüyor.
Nelerden ilham alıyorsunuz ve koleksiyonunuzu nerelerde üretiyorsunuz?
-Kumaşları Türkiye’den alıyorum. Üretimin büyük bir kısmı da burada... Mesela Rihanna için bir kürk yaptırdım Zeytinburnu’nda. V Festival’da sahne alırken giydi onu. Laleli’de de bir atölye buldum, takımlarımı orada yaptırıyorum.
Zeytinburnu’nda üretilen kürkü Rihanna giyiyor, Laleli’de dikilen takımı Lady Gaga... Enteresan bir durum...
-Çoğu parçamın üretimini buralarda yaptığım için ironik olmakla birlikte kaçınılmaz bir durum. Tabii bu isimlerin tasarımlarımı seçmesi markamın reklamı açısından iyi bir şey. Ama ünlülerin giymesini çok da önemsemiyorum. Örneğin Kanye West defilemden sonra mesaj attı: “Koleksiyonun çok güzel, Kim için bir parça yollar mısın?” dedi. Ayıp olmasın diye yolladım ama ona özel bir tasarım yapmadım. Çünkü Kim Kardashian’ın da tasarımımı giymesi önemsediğim bir durum değil. Hip-hop, rap sevmem. Erkin Koray, Cem Karaca, Barış Manço dinliyorum. Defilemde de onları çalıyorum. Her koleksiyonumda bir problemi anlatmaya çalışıyorum: Çocuk gelinlerden kadına şiddete, pek çok konu. Söyleyecek çok şeyim var. Popüler kültür hayranı değilim.
Gelecek planlarınızda ne var? Bir markanın başına geçmek mi?
-Olabilir. Roberto Cavalli’nin baştasarımcısını attılar mesela. Benim stylist’im Ellie Grace Cummings aynı zamanda Roberto Cavalli’nin de stylist’i. O yüzden markanın başına geçmesi düşünülen adaylar arasında yer aldığımı biliyorum. Birkaç haftaya belli olacak.
Hikâyeyi başa saralım. Londra modasının heyecan verici ismi, nasıl bir ailede yetişti?
-İstanbul’da doğdum ama annem, babam Kayserili. Benden yaşça büyük iki abim ve bir ablam var. Geleneksel bir aileyiz diyebilirim. İtalyan Lisesi’nde okurken dövme yaptırmaya, saçımı boyatmaya başladım. Annemler “Herhalde bu kız satanist olacak” dediler. İlk başta İngiltere’de de okumamı istemediler ama kendimi bildim bileli tasarımcı olmak istiyordum. Hayranı olduğum John Galliano’nun ve tüm önemli tasarımcıların Central St. Martins mezunu olduğunu öğrenince, “Ben de orada okumalıyım” dedim. Uğraştım, okula kabul edildim, ailemi de zar zor ikna ettim ve başardım.
Galliano’nun yanında da çalıştınız değil mi?
-Evet, Martin Margiela’dayken John Galliano’nun yanında staj yaptım. Jeremy Scott, Mary Katrantzou gibi isimlerin yanında da staj yaptım ama Galliano gerçekten benzersiz bir tecrübeydi. Oldukça sakin, hiç bağırmıyor. Herkesi iyi hissettirmeye çalışan, stajyerlerle bile sohbet eden iyi bir insan.