Cindy Crawford'dan 6 ders!
Güncelleme Tarihi:
Cindy Crawford için 90’lı yıllara damga vuran model desek abartılı olmaz. 20 Şubat’ta 50’nci yaşını kutlayacak olan top model, doğum günü öncesinde bir anı kitabı yazdı. 29 Eylül’de çıkacak ‘Becoming’ adlı kitapta kariyerini anlatırken yaşama dair çok önemli öğütler sıralıyor
Bu kitap aslında dünyaca ünlü bir model olmanın asla tesadüf olmadığının hikâyesi. 2012’de Almanya’da röportaj yaptığım Cindy Crawford bu kadar ikonik bir model olabilmesini “Yüzde 50 şans, yüzde 50 doğru zamanda, doğru yerde olmak” diye açıklamıştı. Ama kitabı inceledikten sonra durumun o kadar basit olmadığını anladım. Playboy’un kapak kızından, iki çocuk annesi istikrarlı bir eşe dönüşen Crawford’un kariyerinde ve yaşam şeklinde başarı hedefli yapılan o kadar çok hamle var ki! Hayat dersi niteliğinde şeyler... O yüzden lafı fazla uzatmadan Cindy’nin öğütlerini sıralamaya başlıyorum.
Los Angeles’ta yaşıyorum, çoğu zaman jean giyiyorum. Günlük giysilere biraz seksapel katmayı seviyorum! Seksilik bir tavır meselesi ama bu tavrı kıyafetlerinizle destekleyebilir, seksiliğinizin altını çizebilirsiniz.
Modelliğe başladığımda bu meslek hiç de prestijli değildi. Ama ben kendime güvendim ve yaptığım işin en iyisi olmaya odaklandım. Zeki olduğunu kanıtlamak için yanında Dostoyevski taşıyan kızlardan olmadım. Onların kendilerini kandırdıklarını biliyordum. Siz de hislerinize ve kendinize güvenin. Seçtiğiniz meslek toplum tarafından onaylanmayan bir iş olsa da en iyi şekilde yaptığınızda alkışlanacaksınız.
Her ergen gibi ben de 13 yaşındayken kendimden nefret ediyordum. Saçımdan, kaşımdan ve dudağımın üzerindeki benden... Çünkü o ben yüzünden sürekli alay konusu oluyordum. Büyüdükçe farklılıklarımı kucaklamaya başladım... Benim ünlü olduğum dönem tabuların yıkıldığı dönemdi. Christy Turlington, Linda Evangelista, Naomi Campbell... Güçbirliği yaparak “Güzel kadın sıska, sarışın ve mavi gözlüdür” tabusunu yıktık.
Mesleğin modellikse çıplaklığı sorgulaman çok saçma. Çıplaklık konusunda aile içinde fazla söz hakkım yok maalesef. Kızım Instagram’a biraz açık bir fotoğraf yüklüyor, abisi “Bak ne koymuş” diye bana gösteriyor. Ben, “Sorun değil” deyince de “Zaten sen de Playboy’a poz verdin” diyor.
Şubatta 50 olacağım. Herkes genç, seksi ve formda görünmenin sırlarını istiyor. Sırrım aslında sır diye bir şeyin varlığına inanmamam! Hep bildiğimiz şeyler: Düzenli spor, doğru beslenme, güneşten korunma, sigara içmemek...
Bugün 20’li yaşlarımda olsaydım o zamanlardaki vücudumla günümüz modelleriyle rekabet edemezdim. Hepsi benden çok daha ince ve çok daha uzun. Sıfır beden diye bir kavram çıktı! Bizim zamanımızda kıvrımlar makbuldü
Ben her şeyden önce bir anneyim ve bu, benim önceliğim. İyi bir denge var hayatımda. İşimi de seviyorum ve çalıştıkça kendimi iyi hissediyorum. Birileri gelip size “Aferin, iyi iş çıkardın” deyip sırtınızı sıvazlıyor. Bu da kendimi iyi hissetmeme yardımcı oluyor. Tabii unutmadan, aynı zamanda da ben bir eşim. Kocamla baş başa vakit geçirmekten büyük keyif alıyorum.
Şu an tam anlamıyla içinde değilim ama modellik işi zorlaştı. Kozmetik anlaşmaları, dergi kapak çekimleri gibi fırsatlar artık modellerden önce farklı sektörlerdeki ünlülere veriliyor. Modeller için artık isim yapmak çok daha zor.
Hayatımı seviyorum ve mutluyum. Belki de bu yüzden yaşlanmıyorum. Kocam her doğum günümde özel bir şey planlamak istiyor. Ben de her seferinde iptal ediyorum. Kocam ve çocuklarımla evde patlayana kadar patates kızartması ve havyar yemek benim için gerçek bir kutlama. 50 yaşına basacağım, hâlâ küçük bir kız gibi hissediyorum. Ama önemli olan öyle hissetmem ve kendimi 50 yaş kusurlarımla sevmem değil mi? Siz de öyle yapın.