Güncelleme Tarihi:
Burada en hoşuma giden yer St. Bernard Cafe oldu. Mekanın önce, karlar arasındaki kıpkırmızı halini sonra terasındaki şezlongları ve şezlonlardaki tatil rehavetini fark ettim. Uzaktan bile, terastakilerin ne kadar güzel bir manzara izledikleri anlaşılıyordu. Bu görüntü beni ve arkadaşlarımı kapıdan içeri soktu.
Ferhat GÖÇER
Mekanın içi hayal ettiğimden de fazla sürprizli çıktı. Ahşap mekan, kırmızı ve beyaz oturma grupları ile renklendirilmiş, kristal apliklerle ışıklandırılmış. Şık bir dağ evine misafir gelmiş gibi hissediyorsunuz kendinizi. Mekanın en güzel köşesi ise hiç şüphesiz şöminenin bulunduğu köşe. Şöminenin karşısına yerleşir yerleşmez asıl sürpriz çıkıyor karşınıza; dünyalar güzeli bir St. Bernard, boynundaki fıçısından sıcak şarap ikram ediyor. Arkadaşlarımla yemek siparişimizi verirken, St.Bernard Cafe’nin hikayesini de öğrendik ve Hiperaktif okuyucuları ile paylaşmaya karar verdik.
Ali Ağaoğlu ve Çapa Group ortaklığı bir yer burası. İzzet Çapa, bu kez Uludağ’da çok konuşulacak bir mekana imza atmış yani. Mekanın daha kapıdan girer girmez dikkat çeken dekorasyonunda Mudo Concept imzası varmış. Bizi az önce karşılayan St.Bernard köpeğin ismi de Milan’mış.
Sadece dekorasyon, manzara ve Milan değil mekanı etkileyici kılan. Yemekler de lezzetleriyle unutulacak gibi değiller. Biz masaya, provensal roka salata, cafe de Paris, peynir tahtası ve sıcakzahterli pide söyledik. Hepsi çok başarılıydı. Yalnız aklınızda bulunsun, yemekleri 1,5 porsiyon söyleyin. Çünkü sevimli St. Bernard ile de paylaşmanız gerekebilir.
CUMARTESİLERİ CAHİDE VARYETE EKİBİ
Mekan gündüzleri kafe olarak hizmet veriyor. Ama cumartesi akşamları Cahide Varyete’nin şov ve animasyon ekibi sahneye çıkıyor. Menüde az çeşit var ama her zevke uygun bir seçenek bulmak mümkün. İskender kebap, fajita combo, pide, lahmacun çeşitleri ve makarna çeşitleri yiyebilirsiniz. Hatta bir kış klasiği olan kuru fasulye, pilav ve turşu da mevcut menüde. Çorba 10, salatalar ortalama 28, ana yemekler de yaklaşık 40 lira. Tatlı olarak brownie de bulunuyor, ev baklavası da. Tabii sıcak şarap ile en iyi barbekü sucuk gider diyorsanız, elbette bu da düşünülmüş, menüde yerini almış.
Uludağ’a çıkarsanız, St. Bernard Cafe’ye mutlaka uğrayın, sevimli Milan ile tanışın. Adres mi? Ağaoğlu Otel’in hemen yanı.
NOSTALJİ SEVENLERE
Mehmet Teoman Moda Teras’ta
Şarkı sözü yazarlığı, menajerlik, prodüktörlük gibi işlerinin yanısıra, DJ’lik performansıyla da ünlü Mehmet Teoman, cumartesi geceleri Moda Teras’ta. Kendileri Türk pop müziğinin en önemli isimlerinden biri ve her telden çaldığı şarkılarla misafirlerine eğlenceyi garanti ediyor. Müzik 21.00’de başlıyor, sabah 3.00’e kadar devam ediyor. Tel: (216) 338 70 40
CAZ SEVENLERE
Pat Martino, İstanbul Jazz Center’da
Ortaköy’deki İstanbul Jazz Center’da Garanti Caz Yeşili Konserleri devam ediyor. Bu haftanın konuğu gitar virtüözü Pat Martino. Geçirdiği beyin ameliyatı sonrası hafızasını neredeyse tamamen kaybeden, büyük bir gelişim göstererek dünyaca ünlü gitar virtüözleri arasında yer almayı başaran Pat Martino, bugün ve yarın birer performans sergileyecek. Sanatçıya basta Gregory Ryan, davulda Scott Allen Robinson ve piyanoda Rick Germenson eşlik edecek. Program iki set olarak gerçekleştiriliyor. Birinci bölüm 21.00’de, ikinci bölüm 22.30’da başlayacak. Giriş 35 lira. Tel: (212) 327 50 50
POP SEVENLERE
Candan Erçetin Ankara’da
Candan Erçetin 5 yıl aradan sonra Ankara’da bir konser veriyor. Bu gece 21.00’deki etkinlik Anatolia Showland’de gerçekleştirilecek. Biletler biletix’te 45-66 lira arasında.
ROCK SEVENLERE
Pamela, Rock House’da
Sahne üzerindeki enerjisi ve çılgın orkestrasıyla, canlı performanslarını ilginç hale getiren Pamela, yarın akşam Ortaköy’deki Rock House Cafe’de olacak. Konser 22.00’de başlıyor, biletler biletix’te 20 lira.
Mor ve Ötesi Denizli’de
Rock’N Dark Express yoluna devam ediyor. Bu gecenin durağı Denizli. Richmond Otel’deki eğlence 19.00’da başlıyor. Bölge finalistlerinin performanslarının ardından Mor ve Ötesi konserini dinleyebilirsiniz. Biletler biletix’te 17 lira.
Katedral gibi mekan
Ghetto, Beyoğlu Galatasaray’daki İngiliz Konsolosluğu’nun karşı sokağında, 8 Şubat’ta açıldı. Açılır açılmaz da haberlere konu olmaya başladı. Hemen her gece ünlü bir isim, mekanın kapısında fotoğraflanıyor.
Sahipleri son yıllarda eğlence sektöründeki yatırımlarıyla dikkat çeken, Sortie, Salomanje gibi işletmelerin sahibi olan işadamları Erol Kaynar, Loris Mizrahi ve turizmci Can Arınel. Dört katlı tarihi Mario Cantino binasında hizmet veren Ghetto, iç tasarımı ile bir Ortaçağ katedralini andırıyor. Özel ses ve ışık sistemleriyle donatılmış mekan, İstanbul’un en büyük ve ferah müzik salonları arasına girdi bile. Zemin katı 500 metrekare. 10 metre yüksekliğinde asma kat var. İlk iki katında İlhan Erşahin’in sahibi olduğu ve merkezi New York’ta bulunun Nublu’nun şubesi bulunuyor. Üçüncü katı ise özel davetler için tasarlanmış. Yaz aylarında teras katı da devreye girecek.
Pazar ve pazartesi günleri kapalı olan Ghetto’da haftada beş gün canlı performanslar düzenleniyor. Giriş ücreti, o gece performans sergileyen isme göre değişiyor. Yerli grup varsa 30, yabancı grup varsa 35 lira ödüyorsunuz. Salı ve çarşamba günleri giriş 25 lira. Bira 10, bir kadeh rakı 15, yerli şarap 10 lira.
Bu gece İsviçreli ünlü trompet sanatçısı Erik Truffaz, Ghetto Nublu’da çalacak. 1991 yılında çıkardığı "The Mask" albümündeki üslubu ile Miles Davis’e benzetilen 44 yaşındaki müzisyen, genç kuşağın önemli trompetçilerinden. 1996 yılında üç müzisyen arkadaşıyla kurduğu Erik Truffaz Quartet bu gece Nublu’da. Tel: (212) 251 75 01