OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 26, 2004 00:00
Sporu hayat biçimi olarak seçmiş bir grup ‘sporkolik’ bir araya gelirse ne olur? Hülya Avşar, bu hafta spor eğitmenlerini sıkıştırdı, onlara spor hakkındaki doğruları-yanlışları sordu.Hülya AVŞAR: Ben bu işe yalan söyleyerek başladım. Yönetmenime, müzik direktörüme, bazen kocama! Düşünün ki, bir
film setindeyiz. Adam mekana para yatırmış. O yüzden herkesi 24 saat çalıştırıp, bir an önce oradaki tüm işleri bitirmeye çalışıyor. Ben o durumda, yalan üstüne yalanla film setlerinden sırf ‘spor yapabilmek için’ çok kaçtım. Sanki çok acil, çok önemli, asla ihmal etmemem gereken bir işim varmış gibi! Sonra dedim ki ‘Sen bir insansan, insanlarda böyle bir kültür yoksa, bu senin sorunun değil! Ondan sonra da aleni yüzlerine söylemeye başladım. Önce kaprisli dediler, arkamdan konuştular, ama sonunda ne zaman ki ‘8 saat çalışma’ sınırını koydum, artık her şeye vakit bulabiliyorum. Ben spor yapamayınca sinirli oluyorum. Aslında ben de bir hafta tatil yapıp, ayağımı uzatıp dinlenmek istiyorum ama olmuyor, spor yapamayınca mutsuz oluyorum. n Levent ADIGÜZEL: (Polat Renaissance Otel Sağlık Kulübü Müdürü): Spor yapan insanlar enerjilerinin en üst seviyesine çıkar, kendilerini mutlu hissederler. Güne farklı bir özgüvenle başlarlar. Bir alışkanlık haline geldiği için yapmadıklarında kendilerini suçlu hissederler. Spor mutluluk hormonu salgılanmasını sağlar. Şoförlü araba, asansörlü işyeri mutluluk verici gözükse de, insanlar hareket etmedikleri zaman mutsuz olurlar. n Ergin BAĞCIVAN: (Coliseum Yaşam Merkezi Spor Şefi): Egzersiz esnasında salgılanan hormonlar, kişinin kendini çok iyi hissetmesini sağlar. Konuyla alakalı herkes egzersiz sonrası kendini iyi hisseder. Bir ortaklık olarak da bakıldığında, hormonları bir kenara bırakın, spor bir sorumluluksa, bu sorumluluğu ertelemek insanı kendini kötü hissettirir zaten. n Filiz LİMON (Hillside): Özellikle de açık havanın mutlulukla doğrudan ilgisi vardır. Vücuttan toksinleri atmak da çok önemli. Maç yapmak, mücadele etmek de, kazansanız da kaybetseniz de hepsi mutluluk sağlar. n Hülya AVŞAR: Çok fazla spor yapmanın yaşlandırdığına ilişkin bir yazı okumuştum. Bundaki doğruluk payı nedir? n Ergin BAĞCIVAN: Fiziki kapasiteyi çok zorladığınız durumlarda, eğer vücudu yeterince dinlendirmezseniz, kişi ileriye dönük problemler yaşayabilir. Sistemi dinlendirmezsek hastalıklara müsait bünyeye sahip olunur. Aşırı efor harcanan durumlarda laktik asit ortaya çıkar. Laktik asitin adelelerde birikiminin ise antrenman esnasında vücuttan uzaklaştırılması gerekir. Egzersiz sonunda streching yapmanın nedeni de budur. Ama insanlar bunu genelde ihmal ederler. Aslında en önemli en bilinçli kısmı budur. Streching yapmıyorsa insan, toparlanma ve yenilenme durumunu daha uzun sürede yaşar. Vücudu 48 saat sonra bile dinlenmeyebilir. Aşırı oksidizasyon sonucu iyi uyuyumamıştır, dinlenemez, hasta bile olabilir. n Hülya AVŞAR: Peki haftada kaç gün egzersiz yapmak gerekir? Ergin BAĞCIVAN: Eğer yürünüyorsa bu her gün yapılabilir. Bunun dışında salonlarda yapılan egzersiz için haftada iki gün yapılan egzersiz koruma egzersizidir. Sağlık amaçlı olduğu durumlarda, en ideali, haftada 3 gün yapmaktır. Haftada 4-5 gün yapılan egzersizlerde ise o kişi artık sporcudur, sistemleri de o kadar egzersizi kaldırır zaten. n Levent ADIGÜZEL: Spor her gün de yapılabilir ama belli saatleri geçirmemek lazım. Bazı kimseler bunun sınırını bilemeyebiliyor. Bir süre sonra 2 saat de yetmeyebiliyor o zaman metabolizmaya. Egzersiz şiddeti ve zamanı iyi ayarlandığı sürece günde 45 dakika yeterli. Spor kötü alışkanlıkların birçoğuna izin vermezn Hülya AVŞAR: Spor aç karnına mı yapılmalı, tok karnına mı? Bir de bazı insanların spor yapıp da kilo aldıklarını duyuyoruz. n Filiz LİMON: Spor yapmadan 45 dakika önce yenilmeli hafif şeyler. Sporun iştah açtığı doğrudur ama kilo alma durumu tamamen u beslenme sistemiyle ilgili. Aynı sporu yapıp kilo alan da var, veren de var. Süre ve kardiyovasküler sistemi ne kadar yükselttiğinizle ilgili bu. n Ergin BAĞCIVAN: Aşırı egzersiz, kardiyovasküler çalışmalarda ensülin hormonu tetiklenir ve vücut yağ bağlar. Yağları yakan oksijendir. Bu nedenle doğru-nefes alıp vermek de çok önemlidir. Temelde metabolizmayı tetikleyen, artıran şey bizim kaslarımız. Kas yoğunluğu ne kadar fazlaysa metabolizma o kadar hızlıdır. Kaslar fabrikadaki işçiler gibidir. Ne kadar çok işçi varsa, fabrikanın üretimi o kadar fazladır. İçeri ne girerse girsin! Oturduğumuz vaziyette harcadığımız
kalori bile artar. n Hülya AVŞAR: Ben uyuşturucu konusuyla, bu zehirle çok ilgiliyim. Gençlerimizi uzak tutmak için onları küçük yaşta spora yönlendirmek gerektiğine inanıyorum. Sizce, sporla küçük yaşta tanışan insanların uyuşturucuyla tanışma olasılığı nedir? n Ergin BAĞCIVAN: Kendi görüşüm % 0. Ama çevresel faktörler de önemli tabii. Spor yapan genç vücuduna zarar vermez, kötü alışkanlıklardan uzak durur. Benm arkadaş çevremdeki sporcu bir insanın çevresindeki arkadaşları alkol alıyordu hemen her gece. O sporu tercih ettiği için eski ve de çok sevdiği arkadaş çevresinden uzaklaştı. Yani spor daha önde bir bağımlılık. Gerçi bağımlılık kötü bir kelime olabilir, spor tutkusu alkol bağımlılığından çok daha önde demeliyim. n Filiz LİMON: Zaten sporun kazandırdığı özgüven çocuğu kötü alışkanlıklara yöneltmeyecektir. n Hülya AVŞAR: 30 yaşından sonra metabolizma yavaşlıyor. 30’dan önce ve sonra yapılması gereken sporlar ne olmalıdır? n Filiz LİMON: 30-35 yaş sonrası yavaşlamaya başlamak gerekiyor, çünkü artık metabolizma da yavaşlıyor. Kaplumbağalar yavaş hareket ettikleri için çok yaşarlar. Ama sürekli de hareket ederler. Sağlıklı yaşamak için koşmak yerine yürümeyi tercih etmek gerekli. Hiç spor yapmamış insanla, yapanı ayırmak lazım. Ben hafif yürüyüşleri tavsiye ediyorm. Herkes spor salonuna gidecek diye bir şey yok. n Ergin BAĞCIVAN: Geç spor yapmaya başlayanlar için performans isteyen spor dalları seçilmemeli. Squash gibi sporlar performanslı sporlardır. n Hülya AVŞAR: Çocuklar kaç yaşında başlamalı spora? n Ergin BAĞCIVAN: 4 ile 6 yaş arasında yapılacak tüm sporlar, eğitici ve eğlendirici amaçlıdır. 6 yaşından sonra yüzme başlayabilir. Ailenin yol göstericiliğiyle, çocuğun kapasitesiyle branşlaşmaya gidilebilir. Vücut yapısıyla da ilgilidir. Tenis ise 9 yaşından sonra başlayabilir. n Hülya AVŞAR: Peki, sporun bir saati var mıdır? n Filiz LİMON: Gece uyuyan metabolizmayı uyandırmak için sabah sporu yapmak şart. Kulüpler artık daha erken açılıyor. Akşam sporu günün yorgunluğunu atmak için olabilir. Body yaparken ilaç alan erkeklerin cinsel gücü azalıyor n Hülya AVŞAR: Spor yapan bir erkekle, hiç spor yapmayan bir erkeğin cinsel gücü arasında fark var mıdır? n Ergin BAĞCIVAN: Psikolojik etkileri sonucu cinselliği etkileyen, artı tarafı vardır. Sonuçta bunun özgüvenle çok ilgisi var. n Hülya AVŞAR: Body yapan erkeklerin cinsel güçlerinin azaldığı söylenir, doğru mu? Oysa bir kadın olarak aşırı olanı, özel gömlek diktirmek zorunda kalanları filan iğrenç buluyorum, bunu da söyleyelim! n Ergin BAĞCIVAN: Ben kendimden örnek verebilirim. Vücut geliştirme sporuyla 10 senedir uğraşıyorum. Eğer ilaç alımı söz konusuysa haklısınız cinsel güç etkilenir. Bilinçsiz, aşırı dozaj kullanımlarında ileriye dönük kaçınılmaz gerçektir ‘söylediğiniz.’ Sonuçta kimyasal bir olay. Ben kendim uzun yıllar kullandım, çok iyi bilirim negatif etkilerini de, pozitif etkilerini de! Yaklaşık 5 senedir de gayet temizim, hiçbir olumsuz etkisi yok. Ama bilinçsiz ve uzun süreli kullanım sonrası geriye dönüş mümkün olmaz! Merkezi sinir sistemi üzerinde de tahribat yarattığını söylemeliyiz, sadece cinsel yönden bir zaafiyet söz konusu değil. n Hülya AVŞAR: Spor yapmayan insanlar bana hep kokuyorlar gibi geliyor, çok özür dileyerek söylüyorum. Yani bu insanlar yiyorlar içiyorlar ama hiçbir şekilde toksin atmıyorlar. Kirli gibi geliyorlar bana. Ben etrafımda hep spor yapan insanlarla görüşürüm. Çok da egoist olarak düşünüyor olabilirim! Mutluluk= Spor+SevgiCanım aileme her şey için çok teşekkür ederim. Anneme, canım babama, sevgili kardeşlerim Leyla ve Helin’e. Dünyanın en iyi ailesine sahibim ve şimdi anlıyorum ki ailemin bana ve diğer kardeşlerime verdikleri en güzel şey sevgi, saygı, bağlılık olmuş. İşte bu yüzden, kendime olan güvenim ve saygım. Güvenimi, aldığım sevgiye; saygımı ise canım babamın beni ve kardeşimi altı yaşındayken elimizden tutup götürdüğü Ankara 19 Mayıs Spor Salonu’ndaki yüzme okulunda başlayan günlerime borçluyum. Ve bütün bu duyguları içinde hisseden biri olarak para, pul geçici. Dünyanın malı dünyada kalır. En büyük yatırım çocuklarınıza sporu aşılamak, sevgiyi aşılamak. Dolayısıyla onların mutluluğunu, sevgi dolu hayatlarını garantilemektir. Spor sevgiyi daima yanında getirir.SevgilerimlePremenstruel beyin ödemini dağıtmak için spor yapmalı‘Sivas Lisesi mezunuyum. Spor yaparken gökyüzünü gördüğümüz bir 4 Eylül lisemiz vardı. Ben oralarda alıştım spor yapmaya. Kadınlar için spor yapmak özellikle önemli ve gereklidir. Premenstruel dönemde oluşan beyin ödemi ancak egzersizle gider. Baş ağrısı yapar bu ödem. Hiç kavga etmeyen kadın bile kırıcı, dökücü olur, eşiyle birlikte olmak istemez. 30’lardan sonra, kandaki östrojen seviyesinin azalmasıyla başlıyor bu durum. Menstruasyondan bir hafta önce ve o devrede hastamıza tavsiye ediyoruz. Hiçbir zaman gitmiyorsanız bile o dönemde spora gitmeniz, yapmanız şart. Spor yaparak premenstürel beyin ödemi dağıtılır.‘ n Nezih TÖRELİ (Mimar) Ben 11 yıl profesyonel olarak basketbol oynadım. Kayak, squash, açıkçası yapmadığım spor yok. Bazen günde 4 saat spor yapmış buluyorum kendimi! Spor yapmadığım zaman kendimi çok kötü hissediyorum, boşluk hissediyorum. Akşam bir yere gidince içki içtiğimde kendimi suçlu hissediyorum. İçemiyorum bile. Bu arada geç kalmayalım, kalkın artık spora gidelim! n Özden Duran(Marka yöneticisi) Ben Amerika’da bulunduğum dönemde alıştım spor yapmaya. Buraya gelince evden önce kendime spor salonu aradım. Coliseum’u beğenince, Acarkent’te ev tuttum. Haftada beş gün, günde 3- 4 saat spor yapıyorum. Hatta hocalarım beni bazen kulübe sokmak istemezler. Biz burada yolda birbirimizi görünce hal hatır sormadan ‘Yağ oranımızı’ sorarız. Tek eleştirim işverenlere! Çalışanları spora gitme konusunda teşvik etmeliler. n Sühendan VURAL (Müzik öğretmeni) Haftada 6 gün, günde iki saat yapıyorum. Koşu bandına çıktığım anda günün tüm stresinin üstümden gittiğini hissediyorum. Hem evdeki biri 4, diğeri 6 yaşındaki iki küçük oğluma, hem de okuldaki çocuklara şarkılar öğretirken onlara ritmik hareketler de yaptırıyorum. Örnek olmaya çalışıyorum. n Nilgün ÖZDEMİR (Ev kadını) Bankacılık mesleğimden kriz yüzünden ayrılmak zorunda kaldığımda dedim ki kendime ‘Ya günlere katılmaya başlayacaksın, ya da spor yapacaksın!’ Artık
yemek yapmak, ortalığı toplamak gibi, spor da benim için bir görev. EÅŸim yapmaz ama beni çok motive eder. ArkadaÅŸ çevrem de hep spor salonuna gelenlerden oluÅŸtu. Â
button