Mevlüt TEZEL
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 16, 2005 00:54
Avrupa’nın en gözde şovlarından ‘Bahse Var mısın’ için Türkiye’ye gelen Shakira ile hayata, müziğe ve aşka bakışını konuştuk.
Yeniden ülkemizdesin. İlk olarak neler söylemek istersin? Türkiye’ye ikinci gelişim ve burayı gerçekten çok seviyorum. Hatta şaşıracaksınız ama Türkçe öğrenmeye başladım. Burada ders alıyorum. İstersen şimdilik öğrendiklerimi sayayım sana: ‘Mirhabaa’, ‘Nasilsiniz..’, ‘Cuk guzel’, ‘İyi ekşamler’, ‘Türkiye’yi çok seveyorum’...
- Harikasın. Peki Türk halkı seni niye bu kadar çok seviyor?
Bu sevginin birinci nedeni galiba müziğimle insanlarınız arasında bir bağ oluştu. İkinci nedeni ise kültürler arasında bir kaynaşma var. Türkiye hem medeni bir ülke, hem de tarihi ve kültürel açıdan çok zengin bir yer. Türkiye’nin tarihi hakkında birçok şey anlatabilirim. Bu arada Türk müziğini de çok sevdim.
- Saçını sarıya boyattığın, Miami’ye yerleştiğin ve İngilizce şarkı söylediğin için ülkende eleştirildin. Bu eleştiriler hakkında ne düşünüyorsun?
Belki şarkılarımı İngilizce söylemem onları şaşırtmış olabilir ama çıktığım bu yolculuktan onların da hoşlandığını düşünüyorum. Hayranlarımla aramda çok iyi bir diyalog var. Benim düşüncelerimi ve motivasyonumu anlıyorlar.
- Dergilerde yeni resimlerini gördük. Makyajsız ve çok doğalsın. Amacın diva olmadığını halkın içinden normal birisi olduğunu belirtmek mi?
İnsan büyüdükçe kendini daha doğal hissetmek istiyor. Artık hayatımı sadeleştirdim. Daha kompleksiz yaşıyorum.
AŞK HER ŞEYİ DÜZELTİR
- ABD’deki 11 Eylül saldırılarından sonra konserlerinde politik mesajlar vermeye başladın. Bir konserinde Saddam ve Bush’u önce satranç oynarken izledik. Daha sonra da Saddam ve Bush’un birer kukla olduğunu gördük.
O dönemde kötü günler geçiriyorduk. Ve kuklalar birer semboldü. Yaşananların arkasındaki gerçekleri sembolize ediyordu. Ve bu dönemde sevgiye ne kadar çok ihtiyacımız olduğu belirtiliyordu.
- Bir popstar için riskli bir hareket değil miydi?
Pop dünyasındaki şarkıcılar politikaya bulaşmamalı, eğlence dünyasının bir parçası olarak kalmalı derler. Şu bir gerçek ki eğer söyleyecek bir sözünüz varsa, ben bunun söylenmesinden yanayım. Özellikle de ben söylemeden duramam.
- Evsiz çocuklar için Pies Descalzos (Yalınayak) adlı bir vakıf kurdun. Biraz bu vakıftan bahseder misin?
Sudan ve Kongo’dan sonra şiddete maruz kalan en fazla çocuk Kolombiya’da yaşıyor. Ülkemde işsiz, evsiz, sokaklarda yaşayan yaklaşık 2 milyon insan var. Kolombiya’da yaklaşık 2 bin 100 çocuğu destekliyoruz. Bu çocukların hepsi şiddete maruz kalanlar. Yiyecek, kıyafet yardımı yapıyoruz. Bir de okul açacağız.
- Peki kendi çocuğunun olmasını istemiyor musun?
Hayatımdaki en büyük proje çocuk sahibi olmak. İsterseniz biraz da yeni doğan ikizlerimden konuşalım. İki albüm birden çıkartıyorum, biliyorsunuz değil mi?
- Evet iki farklı dilde, iki albüm...
Geçtiğimiz bir buçuk yıl içersinde 60’a yakın parça yaptım. Bu parçalardan en iyi 20’sini seçtik. Ve bu 20 şarkıdan iki albüm çıkartmaya karar verdim. Birincisi ‘Fijacion Oral 1’, İspanyolca şarkılarımdan oluşuyor, haziranda çıkacak. İkinci albümüm ‘Oral Fixation 2’ ise İngilizce parçalardan oluşuyor. Kasımda çıkacak.
KEBAP İYİ DANS ETTİRİYOR
- Ünlü İspanyol müzisyen Alejandro Sanz’ın eşlik ettiği, yeni single’ın ‘La Tortura’dan konuşalım. Hiç bu şarkıdaki gibi bir aşk acısı yaşadın mı?
Eğer acı yaşamadıysan, aşkın istasyonundan geçmiş sayılmazsın. Aşk, acıyla ortaya çıkar.
- Türkiye’de kadınlar yararına bir projede 250 Shakira şalvarı yapılıp, İngiltere ve Almanya’ya ihraç edildi.
Bilmiyordum. Ama kadınlar yararına bir projede yer almak güzel.
- Galiba Türkiye’yi aşk ülkesi olarak tanımladın...
Bilmiyorum ama burada aşk dolu günler yaşadığım kesin. Türk insanlarını çok sıcakkanlı buldum.
- Eski Arjantin Başkanı’nın oğlu Antonio de la Rua ile güzel bir birlikteliğiniz var. Evlenmeyi düşünüyor musunuz?
Evet isterim. Ama şu anda evliliğe uzağım. Tabii ne kadar amcaya sahip olduğunuzu, kaç tane kuzen, kuzenlerin kuzenleri ve onların kuzenlerini görünce, içinizden ‘Galiba evlenmem lazım’ demeden de edemiyorsunuz.
- Bu kadar iyi dans etmeyi neye borçlusun?
Çok kebap yemeye borçluyum.
Liberal bir insanım
- Çok renkli bir kültüre sahipsin. Baban Lübnanlı Katolik bir Arap. Annen ise Kolombiyalı. 11 Eylül’den sonra hiç zorluklarla karşılaştın mı? Ya da şöyle sorayım: ABD’de Araplara karşı yapılan önyargılı yaklaşımları nasıl değerlendiriyorsun?
Evet babam Lübnanlı bir ailenin çocuğu ama New York’ta doğmuş bir insan. Gerçi İngilizce konuşmadığı da bir gerçek. Annem ise Kolombiyalı. Sorunuzun cevabına gelince. Ben kişisel olarak herhangi bir zorlukla karşılaşmadım ve bahsettiğiniz önyargıyı hissetmedim.
- Sonuçta bir pop starsınız ama normal bir Arap için konuşursak... Herhangi bir önyargı oluşmadı mı yani?
Önyargı tüm dünyada var. Bazı insanlar önyargılı, bazıları da tüm insanların eşit ve aynı haklara sahip olduğunu düşünüyor. Beni sorarsanız liberal bir insanım.
Yatta altı gün inanılmazdı
‘Bahse Var mısın’ şovu Avrupa’nın en önemli ve popüler TV programlarından birisi. Ben de o şov için buradayım. Ayrıca Türkiye’ye gelerek iyi de bir tatil de geçirmiş oldum. Göçek ve Fethiye’ye gittik. Daha önce hiçbir yatta altı gün geçirmemiştim. Dünyada yapılacak en güzel şeylerden birisiymiş!