Oluşturulma Tarihi: Mayıs 27, 2004 00:00
Soya hep vardı ama hiçbir zaman bu kadar kıymetli olmamıştı. Soya yağı, soya kıyması, soya sütü, soya proteini derken, yıldızı 21’inci yüzyılda parladı. Yine de soyayı baştacı etmek için biraz daha beklemek gerek. Çünkü araştırmalar, soyanın yararları olduğu kadar, bazı durumlarda vücuda zarar verdiğini de gösteriyor. Soyayı bilinçli tüketmek de yarar var.Biyolojik açıdan bakıldığında soya ürünlerinde fitoöstrojen adıyla bilinen bir madde var. Bu maddeyi bitki dişi hormonu olarak da tanımlayabiliriz. Soyada bol miktarda bulunan bu bitkisel dişilik hormonu, büyümeyi düzenleyen hormonların yerine geçiyor. Fitoöstrojenler, insan vücudunda etkisi az olan dişilik hormonları olarak görev yapıyorlar. Geçen yıl 21 Ocak tarihli ‘Los Angeles Times’ gazetesinde soya proteinin meme kanserini durdurabileceğine ilişkin bir yazı yer aldı. Daha önceleri de soyanın prostat kanseriyle mücadelede büyük yarar sağladığı belirtilen bir yazı, büyük ilgi gördü. Soyanın kalp hastalıklarını, soya fasulyesinin kolesterol üzerindeki olumlu etkileri ve daha başka çeşitli sağlık sorunlarının soya ile çözümlenebileceğini ileri süren tıp uzmanları, yazıları ve açıklamalarıyla büyük ilgi çektiler. Soya ile ilgili çalışmalarımdan aldığım sonuçları sıralamak ve zihinlerde beliren soru işaretlerini yoketmek istiyorum.SOYA KOLESTEROLÜ DÜŞÜRÜRBütün bu iddiaların arasında en doğru olanı soyanın kandaki kolesterolü düşürmesidir. Bir araştırmada, her gün 50 gram soya proteini alan 35 kişinin kanındaki kolesterol oranında, yüzde 9.3’lük bir düşüş kaydedildi. Bu da kalp krizi geçirme ya da çeşitli kalp hastalıklarından birine yakalanma tehlikesini yüzde 20 oranında azaltıyor demektir. Hele hele kanındaki kolesterol oranı 300 mg.’yi bulan kişilere özellikle soya proteini önerilmeli. Ancak hemen kolesterol sorununu kolayca çözümleyeceğinizi düşünerek sevinmeyin. Öncelikle 50 gram soya proteini çok fazla miktarda soya gerektirir. Örneğin günde sekiz bardak soya sütü içmeniz istenir ki bu da günde 1200
kalori almanız demektir. Ä°kinci bir önemli nokta da soyanın sadece saÄŸlıklı bir beslenme düzeni uygulandığında yararlı etki göstereceÄŸidir. BaÅŸta Amerika olmak üzere, pek çok ülkede soya proteini içeren yiyecek maddeleri kapış kapış satılıyor. Kalp hastalığına yakalanma tehlikesini azaltmak için günde 25 gram soya proteinine ihtiyacınız olacak.MENOPOZ SIKINTILARINI GÄ°DERÄ°YORNedendir bilinmez ama araÅŸtırmacılar çalışmalarını ve araÅŸtırmalarını Japonlar üzerinde yapmaktan hoÅŸlanıyorlar. Uluslararası çalışmalardan elde edilen sonuçlara göre, Japon kadınları sofralarından soyayı eksik etmiyorlar ve Japon kadınları arasında meme kanserine yakalananların oranı çok düşük. Laboratuvar çalışmaları da soyadaki bazı maddelerin meme kanserinin geliÅŸmesini önleyebildiÄŸini gösterdi. Soyada bulunduÄŸu bilinen bitkisel diÅŸilik hormonu, kadınların menopoz döneminde yüz kızarması ve ateÅŸ basması gibi sorunlarını büyük ölçüde giderebiliyor. BilindiÄŸi gibi kadınların menopoz döneminde vücutlarındaki diÅŸilik hormonu büyük ölçüde azalıyor. Soyadaki bitkisel diÅŸilik hormonu bu eksikliÄŸi bir ölçüde giderebiliyor. Soyanın meme kanseriyle mücadelede bir numaralı silah olabileceÄŸini iddia etmek yanlış! UzakdoÄŸuda araÅŸtırma laboratuvarlarında yapılan çalışmalarda soyanın meme kanserini önlemede sanıldığı kadar etkili olamadığını gösterdi. Kanser türlerine karşı mucize ilaç bulma hayalinden hiç vazgeçmeyen araÅŸtırmacıların meselenin derinine inmeden müjde vermeleri bazen üzücü durumlar yaratıyor. Soyanın meme kanserini önlediÄŸi haberleri de ÅŸimdilik bir varsayım olmadan öte gitmiyor. Bazı kanserli hücrelerde artışa neden olduYeni bir ilaç satışa sunulduÄŸu zaman onun hakkında ayrıntılı bilgiye sahip olunmadan hastalara önerilmesi sakıncalı. Bizler de ilaçlar konusunda daha duyarlı davranıyoruz. Ama bir besin maddesinin falanca filanca hastalıkların tedavisinde yararlı olduÄŸunu duyar duymaz bir mucize ilaç keÅŸfetmiÅŸ gibi o ürüne yöneliyoruz. Soya için de aynı durum söz konusu olabilir. Son zamanlarda soya sözcüğünün dillerden düşmediÄŸine dikkat çekmek istiyorum. Ancak soyanın gerçekleri tam olarak gözler önüne serilmeden, sırları eksiksiz çözülmeden soya ürünlerini kullanırken dikkatli olmalıyız. Sadece soya proteini tüketmek yanlış olur. Haftada iki kez, en fazla dört kez soya kökenli yiyecekleri kullanmak yeterli. Soya proteini içerdiÄŸi iddia edilen hapları kullanmak sakıncalı. Menopoz baÅŸlangıcında, kadınların birkaç ay süreyle soya ürünlerinden yararlanmaları, iyi sonuçlar verebilir. Konu meme kanseri olunca ise soya proteininin meme kanserine yakalanmış her hastada aynı etkiyi yaratmadığı biliniyor. Bazı vakalarda, soya proteininin kanserli hücrelerin hızla çoÄŸalmalarını saÄŸladığı, bazı hastalarda ise hücre artışını önlediÄŸi görüldü. Åžimdi eldeki bu verilere bakarak soya proteini hakkında kesin bir kanıya varmak çok güç, hatta imkansız. Soya proteini, insanları hayatlarının deÄŸiÅŸik dönemlerinde farklı etkileyebiliyor. Kısacası soya hakkında bilinmesi gereken her ÅŸeyi bildiÄŸimizi söyleyemeyiz. Yapılan araÅŸtırmalarda alınan sonuçlar da bilim adamlarının kafalarını karıştırıyor. İçinde bulunduÄŸumuz yüzyıl süresince soya ile ilgili gerçeklerin araÅŸtırılması sürdürülecek. YARIN: MEYVE SEBZELERÄ°N MUCÄ°ZESÄ°Â
button