Güncelleme Tarihi:
20 yıl aradan sonra "İki Tık Tık Bir Şık Şık" isimli albümünü çıkaran, kantonun günümüzdeki tek temsilcisi Nurhan Damcıoğlu, "Sekiz yaşından beri ekmeğimi kazanıyorum" dediği sahne yaşantısını, bazı gizli kalmış sırlarını ve yeni albümünü bizlere anlattı. İşte Nurhan Damcıoğlu’nun ilginç öyküsü...
Kantoyu gece kulüplerine taşıyacağınızı söylediniz...Evet ama bütün gece kulüpleri ve barlara girip çıkmayacağız. Reina, Sortie gibi kaliteli mekánlarda benim kantolarım çalınacak tüm yaz boyunca. DJ’lerin çalabileceği bir sound yarattık.
n Az önce sohbet ederken Tina Turner gibi sanatçıların ilerlemiş yaşlarına rağmen özel albüm yaptığında hep en üst seviyede yer aldıklarına dikkatleri çeken prodüktörünüz Özkan Turgay’a güzel bir lafınız oldu, neydi o?
- Tina Turner’ı bile geride bırakırım evladım... Üç trafik kazası geçirdim, üç kere de merdivenden düştüm. Onların her yeri saÄŸlam. Dizimde ve kalçamda sorunlar olduÄŸu halde müthiÅŸ dans edip gençlere bile taÅŸ çıkarıyorum. Benim kadar güzel dans eden kadın yok. Çok güzel dans edip ÅŸarkı söylüyorum. Ama ilk defa hayatımda vokalist kullanıyorum. Sahnede arkamda iki erkek, dört kız bale grubum olacak. Bu grup "Yıldızların Altında" projesinde birlikte çalıştığım arkadaÅŸlardan oluÅŸacak. Â
n Dans grubu sizin hızınıza ayak uydurabilecek mi?
- Uydurur, uydurur (gülüyor)... Bana ayak uydursunlar diye yanıma çıtır dansçılar aldım. Sergio adında bir arkadaşımız var. Sergio, Avustralya’da popstar ikincisi olmuş. Onun sesinde bir ritim ve cevher var. Sergio ve sevgili Yonca Kocadağ da vokallerimi yapıyor. Kemanlarımızı Canan Anderson çalıyor. Yurtdışı turnelerimize de bu ekiple gidiyoruz.
KANTOLARIMDAN PARA KAZANAN REKLAMCILARDAN HESAP SORACAÄžIM
n Albümden umutlu musunuz?
- Evet, umutluyum ama çok yoruldum ve üzüldüm. 20 yıl önce Ajda Pekkan dinlenmek için Amerika’ya gitmişti. Ajda’nın hakkında aşağılayıcı yazılar çıkmıştı. Ajda sonunda memleket hasretine dayanamadı döndü ve star oldu. Kimsenin sesi ve tekniği onun kadar etkili değil. Çok güzel gırtlağı var ve batı müziğini çok iyi okuyor. Ben de bu ülkeyi terk etmeye karar verdiğim dönemde "Buraya kadarmış" diyordum. Fakat Özkan’ın sayesinde bütün dökümanlarımı ortaya çıkardık ve bomba gibi bir albüm yaptık. Bu arada benim şarkılarımı çalıp, reklam cıngılları yapanlar var. Mesela, Fehmi Ege’nin benim için yaptığı "Kalender", "Yangın Var", "Oy Cıngala Cıngala", "Yağmur Yağdı Kaç Kaç" şarkılarını alıp kullanan insanlar terbiyesizdir. Şimdi kafamızı devekuşu gibi kumdan çıkarttık ve o kumları bizim sırtımızdan para kazananlara atacağız. Kanto olmasaydı reklamcı arkadaşlar karınlarını nasıl doyuracaklardı çok merak ediyorum?
n Bunları yapanlar kimler?
- Onları sonra ortaya çıkaracağım. Kimse kimsenin sırtından para kazanamaz. Mesela "Osman Ağa"yı yaptı bir çocuk. "İspanyol parçası" dedi. "Osman Ağa" ne zaman İspanyol parçası oldu? "Osman Ağa"yı söyleyen İsmail Dümbüllü. O parçayı bana veren de İsmail Dümbüllü. Dümbüllü’yü ölmeden önce televizyona çıkaran da benim. Anjel’i Fehmi Ege’yi hepsini ben çıkardım televizyona. Kantoları derleyen toplayan, aranjmanlarını yaptıran da benim. Oturup hepsinin koreografisini yaptım. Daha ölmedim yaşıyorum bari şarkıyı alırken nezaketen bir sorun. Bu şarkıların hakları bana ait. Nasıl bir terbiyesizliktir bu? 10 yıldır yalnız yaşayan bir kadınım, erkek parası yemedim. İki koca aldım, boşadım. Sekiz yaşından beri ekmek parası kazanıyorum, çok yoruldum. Ama artık kimse beni durduramayacak. Çok doluyum, artık seyircimin karşısında boşalacağım. Bu üçüncü doğuşum olacak. Birinci doğuşum tiyatroydu, ikinci doğuşum kantoydu, üçüncü doğuşum yine kantoyla olacak. Ölümüm de bütün büyük sanatçılar gibi sahnede olacak inşallah.
n Formunuzu nasıl koruyorsunuz?
- Jimnastikle... Sigara ve içkim yok. Düzenli besleniyorum. Mutlaka yoga yapıp stresimi atıyorum. Yalnız yaÅŸamak zor ve benim sorunlarım çok fazla. Bu sorunların üstesinden yoga ile geliyorum.Â
n Yok mu hayatınızda özel kimse?
Çok kardeşim, dostum var ama onun dışında kimse yok. Evlilik düşünmüyorum ama yemeğe, sinemaya gidecek, dans edecek, müzik dinleyecek, elimi tutacak birini istiyorum. Sahne sonrası bu dileğim de olacak biliyorum. Bir kantom var "Gençler ile işim yoktur, aşktan anlamaz. Para vermez kostüm yapmaz, gençler işe yaramaz" diyorum. Gençler sağ olsunlar çok seviyorlar. Genç çok var ama artık yaşı yaşıma, cebi cebime uygun, yatı, katı, kotrası olan birisi olsun (gülüyor). Vere vere kalmadı artık.
n Erkeklere para mı harcadınız?
- Ben şövalye ruhlu kadınım. Yani birliktesiniz, evlisiniz, harcıyorsunuz işte. Sonra hesaplar bakmışsın ki gitmiş, bitmiş. Ben güçlü kadınım, yine kazanıyorum. Allah parasız bırakmıyor.
Canım suşi ister, suşiden sonra lahmacun ister
n Kantolarınızın sözlerine baktım da oldukça ironikmiş...
- Evet, Özkan Turgay’ın yazdığı şu sözlere bakın: "Mister mister canım neler ister! Canım bir cip ister, cipimin içine bir de şoför ister. Altını, gümüşü, pırlantayı da ister. Kürk de ister yat da ister. Suşi ister, suşiden sonra lahmacun ister, ayran ister. Moldavyalı bakıcı ister, hayran da ister ayran da ister"... Evet mizah ve taşlama var. Ayrıca böyle kadınlar da çok var, hep istiyorlar. İstemeyenler de bizim gibi oluyor. Mesela "İki tık tık bir şık şık. Gönder kontörü bul aşık" var. Özkan Turgay’ın yıllarca Kandemir Konduk’la çalışmasının kendisine verdiği mizahi bakışı ve hicvi var şarkı sözlerinde. Albümde benim de iki şarkım var. Amacım şimdiki genç nesile ulaşmak, çok iddialıyım. Ben öyle Demet Akalın ya da bilmem kim gibi küm pata, küm pat, şiir okur gibi tekdüze şarkı söylemem. Dans ederim, şov yaparım, tiyatro yaparım. Ayrıca gümbür gümbür sesim var.
n "Ayy, aman, ohh" gibi nidalarınız kanto formuna mı ait?
- Hayır, bunlar benim yorumum. Ben Allah Allah diyerek çıkarım kantoyu söylemeye. O içimden gelen bir yakarıştır aslında.