Sosyete tablolarda

Güncelleme Tarihi:

Sosyete tablolarda
Oluşturulma Tarihi: Mart 16, 2000 00:00

Haberin Devamı

Faruk Cimok yeni tablolarıyla tanıdık simaları Beyoğlu mekanlarına taşıyor.

Ressam Faruk Cimok'un Ada Antik'te açılan sergisi, başka sergilere benzemiyor. Mekanlar Çiçek Pasajı, Taksim Meydanı, İstiklal Caddesi. Bir bakıyorsunuz bir tabloda Sakıp Sabancı ve Rafi Portakal. Bir diğerinde uzun bir masada Mustafa Taviloğlu, Can Has, Aykut Hamzagil, Cela Çapa ve daha birçok tanınmış işadamı. İster istemez bunun tabloların satışı açısından iyi bir yöntem olduğunu düşünüyorsunuz. Ama durum öyle değil. Tabloların yarısından çoğu satılmış satılmasına ama, kendi resminin olduğu tabloyu satın alan tek kişi Rafi Portakal. Cimok ise amacını şöyle açıklıyor: ‘‘Bu mekanlarda bu insanlar olursa, mekanlar daha kolay tanınır ve yaşar. Eminim Toulouse Lautrec Çiçek Pasajı'nı görseydi, oradan çıkmazdı.’’

Nereden aklınıza geldi tanınmış simaların bulunduğu resimler yapmak?

- Benim resimlerim hep yaşayan insanlardan oluştu zaten. Mekanlar ise, Beyoğlu, Çiçek Pasajı gibi bildiğimiz mekanlar. Yani kendi şiirimizin, mimarimizin, edebiyatımızın güzelliğini taşıyan mekanlar. Ben bu birikimi niye resimde kullanmayayım dedim. Ben inanıyorum ki Toulouse Lautrec Çiçek Pasajı'nı görseydi, ömür boyu oradan çıkmayacaktı. O güzellik, o akordeoncular, çok keyifli bir ortam.

Yani asıl amaç mekanları mı tanıtmak?

- Evet, bu mekanları yansıtırken, buralarda bilinen insanlar olsun istedim. Simitçisinden gazete satıcısına, köpeklere, vs. Bu bizim İstanbulumuz, bizim insanlarımız dedim. Benim resimlerimi anlamak için bir eğitim gerekmez. Benim için tek ölçü insanların sevmesi.

Resimlerinizde yalnızca yaşayan insanlar yok. Bu kez tanınmış işadamları da var. Bu niye?

- Daha çok işadamları değil aslında. Ama işadamları kanalıyla mesajı vermek daha net. Mesajım şu: Bu mekanda bu insanlar olursa, bu mekan daha kolay tanınır. Ben bu insanı burada yürüteyim, istemiyorsa da yürüteyim. Bunun altını çizeyim. Kendi yeteneğim doğrultusunda böyle bir şey yaptım işte.

Yönteminiz ne? O insanların bir araya geldiği bir geceyi mi resme aktardınız? Fotoğraflardan mı çalıştınız?

- Hayır o insanlar biraraya gelmedi. Biraraya getirmek için bir çaba da göstermem. Hoş biraraya gelindiği ve ertesi gün resimlediğim anlar da oldu. Hatta bazen insanlar, ‘‘şu resimden bende de olsa’’ derler, ben de onlara ‘‘bir akşam beni pasaja götürün, güzel bir akşam geçirirsek, ertesi gün yapacağım resim size hediyem olur’’ derim. Bir de şu var: Resimlerde tanınan insanlar ilgi çekti ama bir de tanınmayanlar var. Simitçim, satıcılar gibi. Akordeoncu Anahit pasajla bütünleşmiş mesela. Ben tanınmışlarla tanınmayanları dengede götürdüm.

Bu tabloları yaparken onlara haber verdiniz mi? İzin almak gereğini duydunuz mu?

- Kendilerinin hiç haberi olmadı. Haberli olmasını uygun da görmedim. Belgelerden, fotoğraflardan, dergilerden çıkarak yaptım. Onları uygun mekanlara koydum. Yüzü asık insanlar vardı içlerinde, ben onları pasajda resmederken güldürdüm.

Ya içlerinden biri çıkıp itiraz ederse?

- İnsanların yaklaşımı farklı olabilir. Kendini beğenmeyenler, ‘‘beni nasıl çizmiş böyle’’ diyenler olabilir. Ya da mekanını beğenmeyen, şu kişiyle aynı yerde olmak istemiyorum diyen olabilir. Şimdilik şikayetçi olan olmadı, belki olabilir ileride. İnsanlar konuşsunlar, biri kendini beğensin, öbürü beğenmesin. Biz mekanı bu yolla gündeme getirdik mi, getirdik. Önemli olan bu.

Tabloların çoğu satılmış. Resimlerdeki işadamları mı aldı?

- Hayır resimleri daha çok resimlerde yer almayanlar aldı. Diğerlerine kalmadı.

Mekanları onlarla daha iyi gündeme getirdim, diyorsunuz. Hiç mi ‘‘böylece daha iyi satılır, kendilerinin olduğu tabloyu alırlar’’ diye bir şey geçmedi aklınızdan?

- Benim de endişem buydu, yani ‘‘bu adamın resmini yapmışsın, ona satarım diye mi düşündün’’ diyen olursa. 25 kişilik bir resmim var, kaça böleceğiz ki resmi? Satış endişesiyle yapmadım kesinlikle. Benim zaten böyle bir sorunum yok, satan bir ressamım.

New Men Grubu

Faruk Cimok'un, Can Has'ın sahibi olduğu Ada Antik'teki sergisinin açılışında, davetlileri ‘‘Hoşgeldiniz New Men’’ pankartı karşılamış. ‘‘New Men’’ orta kuşak diyebileceğimiz bir grup işadamı. Grubun kurulmasında başı Ceylan Pirinçcioğlu ve Osman Çarmıklı çekmiş.

Mustafa Taviloğlu, Celal Çapa, Can Has, Atilla Aksoy, Aykut Hamzagil, İskender Atakan, Mustafa Tümer grubun diğer bazı üyeleri. Sosyal bir dayanışmaya daynanan grubun tek bir sloganı var: İş konuşmak yasak! Bu grup yılın belli günlerinde ‘‘erkek erkeğe’’ toplanıyor. Yine yılın belli zamanlarında ise seyahat ediyor.

Sergide bulunan bu tablo, onların Küba gezisinde çektirdikleri toplu bir fotoğraftan yapılmış. Mekan ise Çiçek Pasajı olmuş. Sağda Atilla Aksoy, solda Aykut Hamzagil, yanında Celal Çapa.

KENDİLERİNİ

NASIL BULDULAR?

Celal Çapa

Sergi değişikti. İnsanın kendini görmesi garip bir haz veriyor. Kendine değer verildiği izlenimine kapılıyorsunuz. Sergide resminiz olunca, o sergi güzel geliyor insana. Psikolojik bir şey bu. Dolayısıyla ben çok beğendim. Biz nispeten medyaya malolduğumuz için böyle bir şeye hiç itirazım yok. Medyatik olmasaydım işim icabı tepki gösterebilirdim. Çünkü sergi medyaya taşınıyor. Tek itirazım daha güzel olmak isterdim.

Can Has

Faruk hoca biraz hicivlendirerek İstanbul'daki hem bohem hem de nostaljik yerlerin yaşamını aktarıyor resimlerinde. Bu resimlere tanıdık yüzler koyma fikri benden çıktı. Elimizde bulunan fotoğraflarla böyle bir çalışma yaptık. Ressam olarak Cimok son derece değerli biri. Çalışmalarında genellikle nostaljik yerleri yapıyor. Diğerlerine sürpriz oldu. Portre çalışması olduğu için bazıları çok başarılı. Benzetme hepsinde aynı derecede başarılı değil. Taviloğlu, Aksoy, Vural Paşa çok iyi. Benimki, açıkcası daha iyi olabilirdi.

Osman Çarmıklı

Sergiyi gezdim. Faruk Cimok'u kutlamak gerekiyor. Böyle güzel bir sanatı fotoğraflardan elde ettiği görüntülerle, tanıdık simaları da kullanarak ebedileştirdiği için. Has'ın da destek vermesi çok güzel. Sergi benim için sürpriz oldu, hiç haberim yoktu. Çok memnun kaldım. Ara sıra arkadaşlar toplanıyoruz. Hepimizi bir arada gösteren bir fotoğrafın resmini görmek çok güzel. Sanıyorum bu tabloyu bizden biri aldı zaten. Oradaki kişiye ben kendimi benzetemedim ama fotoğraftaki görüntümün iyi olmamasından kaynaklandığını söylediler.

Mustafa Taviloğlu

'Git bu sergiyi gör, çok sürprizli' diyorlardı. Faruk Cimok'u da galerinin sahibi Can Has'ı da çok severim. Ama maalesef daha gidemedim. Bazı tablolarında benim de olduğumu bilmiyordum, sonradan öğrendim. Benim açımdan hiçbir sakıncası yok, ancak memnun olurum böyle bir şeye.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!