Sorunsuz yaz tatili için tüyolar

Güncelleme Tarihi:

Sorunsuz yaz tatili için tüyolar
Oluşturulma Tarihi: Haziran 02, 2007 00:00

Kış, okul gibi nedenlerle uzun zamandır kapalı ortamlara mahkum olan çocuklar, yazla birlikte açık havaya çıkıyorlar. Saatlerce güneşin altında kalma, kirli havuzlar, yazın artan besinlerin bozulması, kaza gibi nedenler beraberinde birçok sağlık sorununu getiriyor. Çocuklarınızın ve sizin tatilinin zehir olmasını istemiyorsanız bazı önlemler almanızda yarar var.

Memorial Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Ercan Tutak’ın verdiği bilgiye göre yazın çocuklar en sık güneş çarpması ve yanıklar, isilik, mantar, bisiklet, kaykay, paten kazaları, yaz ishalleri, mide-bağırsak sorunları, arı, böcek, yılan ve akrep sokması, havuza bağlı göz ve deri enfeksiyonları sorunları yaşıyorlar.

ÇOCUKLARA EN AZ 30 KORUMA FAKTÖRLÜ KREM

Güneş çarpmalarından korumak için güneş ışınlarının dik geldiği 10.00-15.00 saatleri arasında açık havaya mümkün olduğunca çıkmamalı. Bol sıvı tüketmeli ve güneş koruyucu kremler kullanmalı. Güneşten koruyucu kremler en az 30 faktör koruyuculukta olmalı. Sarışın, renkli gözlü ve beyaz tenli çocuklar güneş ışınlarından daha fazla etkilendikleri için aileler dikkatli olmalılar. Güneş yanığı eğer sadece deride kızarıklık ve ağrı hissiyle kendini gösteriyorsa bu birinci derece bir yanıktır. 24-48 saat ağrı, deride gerilme, yanma hissi devam eder. Deriyi nemli tutacak kremler ve ağrıyı kesecek şuruplar tedavide kullanılabilir. Deride kabarma ve içi su dolu kesecikler varsa artık 2’nci derece yanık söz konusudur. Bu durumda bir doktora başvurulması ve özel yanık pansumanlarının yapılması gerekir.

İSİLİĞE KARŞI HER GÜN ILIK BANYO

Çevre ısısı arttıkça, deriden ter salgısı artar. Su kaybı sonucu susama hissi doğar. Su alımıyla vücudun normal sıcaklığı korunmaya çalışılır. Bu dengeyi bozan aşırı sıcaklık, ter bezleri kanallarını tıkar. İsilik gelişir. Boyun ve omuzlarda daha sık olmak üzere vücudun daha fazla terleyen bölgelerinde küçük kırmızı ve kaşıntılı cilt lezyonları belirir. Tedavisinde her gün ılık suyla banyo yapılmasında yarar var. Cildin nefes almasını önleyecek yağlı kremleri vücuda sürmekten kaçınmalı.

ÖNCE ÖNLEM SONRA EĞLENCE

Bisiklet, kaykay, paten gibi aktiviteler için başlık, dizlik, bileklik, dirseklik gibi koruyucular kullanın. Bunlar kaza sırasında travmanın şiddetini belirgin ölçüde azaltır. Travma sonucu vücudun bir yerinden kanama varsa öncelikle kanamanın yerini görebilmek için giysiler dikkatlice çıkarılır, gerekirse kesilir. Kanayan yer görülür ve üzerine temiz bir bez veya varsa steril bir tampon yerleştirilir. Kanama olan uzuv kalp hizasının üzerine kaldırılır ve üzeri sıkıca sarılarak elle baskı yapılarak kanama durdurulmaya çalışılır. Buna rağmen kol veya bacakta kanama devam ediyorsa kanama olan yerin üzeri bir bezle sarılarak atardamar dolaşımını tamamen engellemeyecek şekilde sıkılır. En yakın sağlık merkezine götürürken ellerde uyuşma, parmaklarda morarma varsa yeterli kan dolaşımını sağlamak için bağlanan turnike gevşetilir.

Kırık kendisini kol veya bacakta eklem dışında anormal hareket, ağrı, şişlik ve hareket kısıtlılığıyla gösterir. Bu durumda kırık olması muhtemel bölge bir üstündeki eklemi de içine alacak şekilde kalın giysi, karton, varsa atel ile hareketsiz, sabit bir konuma getirilir. En yakın sağlık merkezine götürülür. Kırıktan şüphe ediliyorsa şişen bölgeyi çekip yerine yerleştirme gibi bir işlemi hekim dışında biri asla yapmamalıdır.

AÇIK BÜFE YİYECEKLERİ ÇOK BEKLERSE ZEHİRLER

Kirli içme suları ve yiyecekler mide ve bağırsak enfeksiyonlarına neden olur. İçme sularının ve yiyeceklerin yıkandığı suların temiz olmasına özen göstermeli. Dışarıda bekleyen yiyeceklerden satın almamalı ve ambalajlı ürünler tercih edilmeli. Açıkta satılan dondurma özellikle çocuklar için büyük tehlike. Tam pansiyon otellerde açık büfelerde sunulan yiyeceklere de dikkat etmek gerekir. Uzun süre açıkta kalan özellikle sütlü, kremalı, mayonezli, etli yiyeceklerde sıcağın etkisiyle çoğalan bakteriler gıda zehirlenmesi yapabilir. Karın ağrısı ve ardından ishal gıda zehirlenmesini işaret eder. Tedavisi kusma ve ishal ile kaybedilen su, tuz, karbonat, potasyum gibi maddelerin damardan serum şeklinde yerine konulması. Kusma ve ishal vücudun savunma mekanizmalarından. Bu sayede gıda zehirlenmesine neden olan toksinler ve bakteriler vücuda daha fazla zarar vermeden dışarı atılmak istenir. Bu yüzden ishal ve kusma giderici ilaçların kullanılmasından kaçınmak gerekir.

TURİST İSHALİNE YAKALANABİLİRLER

Yine yaz aylarında sık karşılaşılan bir diğer durum da çoğu kez koli basilinin neden olduğu ve turist ishali olarak bilinen bağırsak enfeksiyonlarıdır. Kanalizasyon suları ile sulanan tarlalarda yetişen ve iyi yıkanmayan yiyeceklerin yenmesiyle gelişir. Yine bu kirli suların karıştığı sularda yüzmek veya bir şekilde bu suların bulaştığı yiyeceklerin yenmesiyle alınan bakteri ve parazitlerin neden olduğu amipli ve basilli dizanteride dışkı miktarı çok değildir. Ancak kanlı, mukuslu dışkılama ve şiddetli, kramp tarzında karın ağrısı gözlenir. Gıda zehirlenmesine karşı alınan önlemler turist ishallerinden de korur. Ayrıca içeceklere katılan buzların da temiz sulardan hazırlanmış olduğundan emin olun.

Havuza gözlüklü girsin

Havuzda yüzme ile bulaşan enfeksiyon hastalıkları genellikle göz ve deriyi tutar. Gözde kızarıklık, çapaklanma, akıntı ve sulanma ile seyreden konjunktivit denen hastalık, antibiyotikli göz damlalarıyla tedavi edilir. Bazen de havuz suyunun dezenfeksiyonu için kullanılan aşırı düzeydeki klor gözlerde tahrişe bağlı alerjik kızarıklık, yanma ve batma hissine neden olabilir. Bu durumlardan korunmak için havuz gözlükleri kullanılmalı. Ayrıca ultraviyole ışınlarından korunmak için özel güneş gözlükleri kullanılmalı. Lensle havuza girmek sakıncalı. Havuzda yayılması kolay olan bir diğer enfeksiyon hastalığı da derinin yüzeysel mantar ve iltahabik enfeksiyonları. Bunlara karşı önlem almak için havuza girmeden önce ayak mantarlarına karşı kullanılan özel bir solüsyondan geçmekte yarar var.

Tül storlarla sinek ve böceklerin eve seyahatini engelleyin

Çocuklar piknik alanları, ağaçlıklar, bahçelerde arı, böcek, yılan veya akrep sokmalarıyla karşılaşabilirler. Sivrisinek, tatarcık ve örümcek gibi eklembacaklıların sokmasıyla deride kızarıklık ve şişlik ya da sıtma ve tatarcık humması denilen enfeksiyon hastalıkları gelişebilir. Sivrisinek ve tatarcık sokmalarına karşı önlem almak için pencereler ince tül storlarla kaplanabilir. Yine çocuk beşikleri cibinlik de denen tüllerle korunabilir. Kapalı alanda sprey şeklinde böcek öldürücü kimyasalların kullanılması küçük bebekler için zararlı olabilir. Bu amaçla sivrisinek kovucuları kullanılabilir. Sivrisinek ve tatarcıkların ısırdığı yerde oluşan kızarıklık ve kaşıntılı şişliği hafifletmek için kaşıntıyı önleyen kremler kullanılabilir.

Sıtma aralıklı yükselen titreme ve ateş nöbetleri yapar. Bu durumda doktora başvurmak ve özel ilaçlarla tedavi görmek gerekir.

Yılan ve akrep sokmalarında zehrin vücuda yayılmasını önlemek için kızarık olan bölgenin üzeri bir sargı bezi ile atardamar dolaşımını engellemeyecek şekilde sıkılması gerekir. En yakın sağlık merkezine başvurulması ve acilen yılan veya akrep sokmalarına karşı kullanılan özel serumlarla tedavinin devamı ve gelişebilecek diğer yan etkiler açısından ısırılan kişinin 24-48 saat süreyle yatarak gözlenmesi gerekir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!