Oluşturulma Tarihi: Nisan 05, 2005 00:00
İstanbul’dan,
film festivalinden Sophia Loren geçti. 71 yaşında olmasına rağmen, hálá genç-yaşlı tüm kadınları kıskandıracak kadar güzeldi.‘Burada kendimi sevgiyle kuşatılmış hissediyorum’ dediğinde içimizi ısıttı, ‘İstanbul film festivalinden aldığım bu ödülü iki Oscar’ımın arasına koyacağım’ diyerek devam ettiğinde göğsümüzü kabarttı.Sophia Loren’le, açılış töreninin ardından Loft’ta düzenlenen yemekte birlikteydik. Birlikteydik derken, öyle yan yana oturup, sohbet ettiğimizi sanmayın. Loren, vali, belediye başkanı, İtalyan konsolosu ve büyükelçisinin de bulunduğu protokol masasında, yemeğe davetli tüm yazarlar ise Loft’taki diğer masalardaydı gece boyunca. Hepimiz, nasılsa
yemek sonrası bir araya gelir, konuşma fırsatı yakalarız diye düşünüyorduk, ama o da olmadı. Loren yol yorgunuydu, ertesi gün de erken kalkacaktı, Külkedisi misali, saatler geceyarısını gösterirken lokantadan ayrıldı. İşte bu nedenle, kendisinin festivalle ilgili düşüncelerini, yanından bir an olsun ayrılmayan İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı Başkanı Şakir Eczacıbaşı’nın anlattıklarından aktarıyorum...Gece boyunca Sophia Loren festival için övgü dolu sözler söylemiş. Zaten daha önce de Michelangelo Antonioni (1996 yılında İstanbul film festivalinde Yaşam Boyu Başarı ödülü almıştı) ve Venedik Festivali’nin direktörü Gillo Pontecorvo (o da festivalden Yaşam Boyu Başarı ödülü almıştı) kendisine İstanbul’dan ve festivalden çok bahsetmiş, Cannes, Venedik gibi festivallere göre İstanbul Film Festivali’ni çok sıcak ve kendilerine yakın bulduklarını belirtmişler. Bu arada, ünlü yıldızın İstanbul’a gelmek için para aldığı da doğru değilmiş.Şakir Bey, ‘Sophia sıcak bir insan, ama kendisinin de söylediği gibi çok da çekingen’ diyor. Bu arada hemen belirteyim, Şakir Bey, Loren’e kendi fotoğraf kitabı Türkiye Renkleri’ni yollayıp, akşam yemekte fotoğraflarını çekmek için izin istemişti. Yemekte de, onun tam karşısında oturdu ve bol bol fotoğrafını çekti.CLOONEY’DEN LOREN’EŞimdi geçeyim, George Clooney’e. O da nereden çıktı, festivalle, Loren’le ne alakası var demeyin. Bu yıl kadınların dövülmesini protesto edip açılışa gelmekten vazgeçen Emmanuelle Beart’tan ve son anda festivale katılma kararı alan Sophia Loren’den önce İstanbul Film Festivali’ne çağrılması ilk düşünülen konuklardan biri George Clooney’miş. Hikaye şöyle... Festival yönetmeni Hülya Uçansu’nun İtalya’da tanıştığı ve İtalyan sosyetesinden olan Bayan Silvia, kendisinin Clooney’le temasa geçmesini sağlamış. Bildiğiniz gibi George Clooney’nin Como Gölü kıyısında bir evi var (hani Ocean’s 12 filminin İtalya’daki çekimleri sırasında tüm ekibi ağırladığı muhteşem malikane). Bayan Silvia sayesinde irtibata geçilen Clooney önce İstanbul’a gelecek gibi olmuş, ama film çekimlerinin yoğunluğu nedeniyle teklifi reddetmek zorunda kalmış.Peki Clooney seneye gelir mi? Sanmıyorum, çünkü festivalin gelecek yılla ilgili başka planları var. Sophia Loren’in menajeri Carlo Gusti aynı zamanda Catherine Deneuve ve Gerard Depardieu’nün de menajerliğini yapıyor. Festival yönetimi kendisiyle gelecek yıl Deneuve ve Depardieu’yu getirmek üzere sözleşmiş bile. Bu da demek oluyor ki, yıldızlar geçidi devam edecek.Sadri Alışık Sinema ve Tiyatro ÖdülleriTürk sinema tarihinde özel bir yeri var onun. Kah ağlatıp, kah güldürdüğü, hem hüznü hem neşeyi aynı beceriyle izleyiciye yansıttığı için mi bilmiyorum. Belki içten, dürüst, rol yapmıyormuş gibi rol yapmasıdır nedeni. Belki o unutulmaz selamıdır, belki de Turist Ömer’de, Ofsayt Osman’da herkesin kendinden bir şey bulmasındandır. Cem Yılmaz başta olmak üzere pek çok sanatçının idolü olan olan Sadri Alışık aramızdan ayrılalı 10 yıl oldu. Yeşilçam’ın en çok çalışan ve en çok film çeviren aktörlerinden olan Alışık, her yıl sinema ve tiyatro ödülleriyle yaşatılıyor. Geçen senelerdeki ödül törenleri hatırlarsınız. Alışık’ın anısına yakışır şekilde geçmişti hepsi. Bir matem havası yaratılmak yerine hep neşeyle, kahkahayla anılmıştı ünlü oyuncu. Bu yıl 11 Nisan gecesi yapılacak tören de hiç farklı olmayacak. Sadri Alışık, yine sevgiyle anılacak, ölümünden sonra da neşelendirmeye devam edecek.Gecenin sürprizleri çok. Hele bir tanesi var ki, eminim hem konuklara hem de ekran başında töreni izleyenlere çok özel anlar yaşatacak. Yazmamak için zor tutuyorum kendimi. Onun için törenin detaylarından ödüllere geçsem hiç fena olmayacak.Sinema dalının adaylarının hepsi birbirinden güçlü (Bu arada parantez içinde belirteyim, Kerem Alışık yönetmelik gereği değerlendirme dışı tutuluyor). En İyi Erkek Oyuncu ödülü için Kenan İmirzalıoğlu, Şener Şen ve Nejat İşler arasında büyük çekişme olacak. Hülya Avşar, Meltem Cumbul ve Nurgül Yeşilçay’ın yer aldığı En İyi Kadın Oyuncu dalı için de durum farklı değil. Bakalım Türk sinema ve tiyatro dünyasında özel bir yeri olan Sadri Alışık ödülleri bu yıl kimlere gidecek? Kimimiz onun değerini yaşarken bildi, kimimiz ise kendisinin de dediği gibi ölümünden sonra anladı. Ama artık herkes biliyor ki onun yeri asla dolmayacak. 11 Nisan gecesi kendisini saygıyla, sevgiyle, yüzlerde tebessümle ve tabii ki Sadri Alışık selamıyla anacağız. Beyaz perdeden inciler...‘Bir çocuğun kendine hayali arkadaş yaratması normaldir’ (Saklambaç-Hide and Seek, Yön: John Polson, 2005)Bunu biliyor muydunuz?Film festivalinin özel bölümlerden Geleceğin Karanlık Yüzü: Distopya için Studio Live’da, bu cuma düzenlenecek Distopya Partisi’nde DJ + Visual Art Performansı’nın yanı sıra Baba Zula konseri olacak.
button