Güncelleme Tarihi:
Barbur, bu kötü anısını pozitif bir hale dönüştürmek amacıyla 2001’de işin içine müzik, film ve plastik sanatı ekleyip bir festival başlattı; Bisiklet Film Festivali (BBF).
Ve geçen 11 yıla bakıldığında işler, Barbur’un hayal ettiğinden çok daha ileri noktalara ulaştı.
Amerika, Fransa, İngiltere, İtalya gibi 20’den fazla ülkede gerçekleştirilmeye başladı.
Ve sonunda bizim ülkemize kadar geldi.
13-16 Eylül tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirilecek festivalde kısa metraj bisiklet konulu filmlerden konserlere, fotoğraf sergilerinden panel ve bisiklet gezilerine kadar pek çok etkinlik yapılacak.
Genele baktığımızda Brendt Barbur’un asıl amacı, ‘bisiklet kültürü’nü dünyaya yaymak.
Peki, nedir bu bisiklet kültürü... “Bisiklet kültürü, geniş bir dünya” diyen Barbur’a göre bu aslında sıkıştırılmamış, özgür bir yaşam alanı. Bu kültürü sanatın içersinden tanıtmanınsa harika bir coşku olduğunu söylüyor. Tabii şehirdeki insanları da es geçmemek lâzım. Babur’a göre, asıl günlük hayattaki insanlar bisiklet alanını benimseyip dört elle sarılacağı için bu kültürün yaratıcısı da tamamlayıcısı da onlar olacak.
BİSİKLET ADINA HER ŞEY BU FİLMLERDE
Festivalin İstanbul’daki programı, 13 Eylül’de 311artworks’te açılacak olan sergiyle başlayacak.
Ertesi gün tüm filmler Hollanda Başkonsolosluğunda, Biletix’ten 15 liraya temin edilebilecek biletler karşılığında izlenebilecek.
İlk film, ‘Made in Queens’. Joe Stevens & Nicolas Randall’ın yönettiği filmin konusu pek ilginç. Trinidadlı bir grup yeni yetme mucit, daha önce kimsenin görmediği bir şey yaparak dev ses sistemlerini normal BMX bisikletlere gelişigüzel monte ediyor. Amaçları beraber gezerek tüm mahalleye içlerinden geldiği gibi müzik dinletmek ve tekerlekleri üzerinde parti vemek...
Romantizm arayanlaraysa ‘Candy Rides’ı öneririm. Jason Giampietro’nun yönetmenliğinde çekilen filmde bir ressam, Brooklyn’de bisiklet sürerken genç ve elde edilmesi zor bir kadını etkiliyor.
Hem 14 hem de 15 Eylül’de gösterilecek bir film var ki, pek kaykaycılar mutlaka gitmeli. ‘Mark on Allen’da yüzyılın en etkileyici kaykaycıları arasında gösterilen Mark Gonzales, Spike Jonze’nin yönettiği kısa filmde bisiklet hünerlerini sergiliyor.
15 Eylül 13.00-15.00 saatleri arasında ‘Bisiklet Yolları’ başlığında bir söyleşi var Goethe Enstitüsü’nde. Çizer-yazar Aydan Çelik, Yönetici Hugo van der Steenhoven ve Organik Ulaşım Aktvisti Dr.Kevser Üstundağ orada olacak.
Festivalin etkinliği fazlasıyla çok. www.bicyclefilmfestival.com/istanbultr’den size uygun olanı seçebilirsiniz.
BİR REKLAMCININ GÖZÜNDEN TÜRKİYE
Gazeteci ve reklamcı Ender Merter’in 30 yıllık birikimini paylaştığı Köşe Kapmaca kitabı Boyut Yayıncılık’tan çıktı. İçindeki köşe yazılarıyla Türkiye’nin son 23 yılında yaşanmış olayları bir reklamcının gözünden okuyacaksınız.
BAHÇEDE CAZ KEYFİNE DEVAM
Tamirane’nin yemyeşil bahçesinde gerçekleştirilen ve müzikseverler için artık bir pazar klasiğine dönüşen ‘Morning Jazz Sessions’ konserlerinde yarın, İmer Demirer Quartet var. Trompetçi Demirer’e, klavyede Serkan Özyılmaz, davulda Cem Aksel ve kontrbasta Matt Hall eşlik edecek. 15.00-17.00 saatleri arasındaki konsere giriş ücretsiz. (212) 311 73 09.
SADELEŞMEK ÜZERİNE
Haziran ayında Uluslararası İstabul Tiyatro Festivali’nde izlediğimiz sOYUN, 10 Eylül’de Garajistanbul’da. 2004’ten bu yana bağımsız çalışan Noland Proje Topluluğu’nun bu son projesinde sadeleşmek ve ilişkiler üzerine yoğunlaşılıyor. Oyun, saat 20.30’da başlıyor. Biletler 25-35 lira, Biletix’te.
BELLEĞİMİZ İNCELENİYOR
Galeri Zilberman, yeni sezonu 15 Eylül’de Orta Doğu ve Türkiye’den 12 sanatçının yer aldığı ‘Tessellation Make Up’ adlı karma sergiyle açıyor. Afra Bin Dhaher, Al Fadhil, Ayman Yossri Daydban, Babak Kazemi, Ilgın Seymen, Niloufar Banisadr, Shadia Alem, Sherin Guirguis, Shirin Abu Shaqra, Maitha Demithan, Sadegh Tirafkan ve Taravat Talepasand’ın eserlerinin yer alacağı sergide belleğin, tarihin ve kişisel kimliğin incelemesi yapılıyor. (212) 251 12 14.