Sonunda kavuşma olan her aşk bir gün sona erer

Neden yapımcılıktan şarkıcılığa geçtiniz?
- Zaten yıllardır şarkı söylüyordum ama albüm yapmak istememiştim. 2006’da dayanamadım, ilk albümümü çıkardım. Bir yapımcının kendine patron olarak albüm yapm ası da cesarettir yani... Türkiye’de zaten benden başka bu işe kalkışan yok.
Ve dördüncü yılda üçüncü albüm geldi. Neden albümün adı “Ateş ve Su” bu arada, özel bir sebebi var mı?
- Ben ateşi erkeğe, kadını da suya benzetiyorum. Doğada ikisi de ayrı ayrı çok şey ifade ediyor ama yan yana geldikleri zaman, yani ateş suyla birleştiğinde siyah kötü bir renkten başka hiçbir şey kalmıyor. O yüzden bir araya gelmemeleri gerek. Mesela Kerem ile Aslı bir araya gelseydi, bir efsane doğması mümkün değildi. Sonunda kavuşma olan her aşk bir gün sona eriyor bana kalırsa.

YAPIMCILIK ARTIK KÂRLI BıR ış DEğıL

Üçüncü albümde kimlerle çalıştınız?
- Yusuf Bütünley, Tansel Doğan ve Erhan Tekyıldız’la çalıştık. Suavi bir şarkısını verdi. Daha önce şahsenem’in söylediği “Gözyaşlarım Anlatır”ı da koyduk albüme...
ılk klibi “Adın Neydi”ye çektiniz. Kimler destek oldu bu çalışmada size?
- Emir Khalilzadeh ile çalıştık. Ama ilginç olan, oğlum Mert de yönetmen asistanlığı yaptı. Kendisi aynı zamanda Facebook sayfamız için videolar hazırlıyor.
şu an yapımcı olarak kimlerle çalışıyorsunuz peki?
- Faruk K, Arif Sağ ve daha birçok isim... Ama son dönemde herkes yapımcılığı bıraktı çünkü kâr edilen bir iş olmaktan çıktı.

GERÇEK YETENEKLER SEKTÖRE KÜSTÜ

Bir yapımcı gözüyle, starlık dönemi bitti mi artık?
- Olayı birçok yönden ele alabiliriz. Bir tarafta eskiye nazaran daha çok tüketen, doyumsuz gözüken bir dinleyici kitlesi, diğer tarafta hiçbir altyapı gözetilmeksizin albüm yapmış şarkıcılar, öte yanda ise gerçekten yetenekli oldukları halde seslerini duyuramayan ve sektöre küsenler var. Medya ve ünlü isimler de bu yeteneklere pek el vermiyor. Gerçek değerler reyting uğruna yok edildikçe sanatçılar günden güne azalacak.
ıMÇ’nin sonu geldi mi?
- Bu sektör hiçbir zaman bitmez, bitemez, çünkü doğasına ters. Bu sektörden ekmek yiyen o kadar geniş bir kitle var ki... Aslında sektör şekil değiştirdi sadece. Artık plastik ortamdan değil, dijital ortamdan para kazanacağız. Uygun şartlar oluşturulmadığı takdirde de Ferdi Tayfur’un “Hadi Gel Köyümüze Geri Dönelim”i eşliğinde çarşıya kilit vuracağız!

BÜLENT ERSOY’UN KOKOREÇı BENı şıRKET SAHıBı YAPTI

Kendi plak şirketinizi Bülent Ersoy yüzünden kurduğunuz doğru mu?
- Eskiden onun plaklarını yapan şirkette görevliydim. Bülent Hanım’la hiç yan yana gelmemiştim. Karlı bir kış gününde şirkete gelip “Evladım bana kokoreç al gel” deyince gidip en pa halı yerden aldım getirdim. Bu sefer “Evladım ben bundan mı istedim, git kapıdaki kokoreççiden al” dedi. Hemen gidip onu da aldım. ıkisini birden afiyetle yedi. Bülent Hanım gider gitmez patronun yanına gidip istifamı sundum. O gün kabul etmedi ancak bir ay sonra işten ayrıldım. Bu vesileyle de kendi şirketimi kurdum.

ıBRAHıM TATLISES EVıMDE SAKLANMIşTI

- ıbrahim Tatlıses, basının nerede olduğunu bilmemesi gereken bir dönemde benim Cihangir’deki evimde kalmıştı. Bir süre misafir ettim onu. Hatta “Allah Allah” şarkısını o evde yaptı. Kaldığı süre boyunca Urfa yemeklerini yedire yedire bana altı kilo aldırdı. Ama ne acıdır ki yıllardır bana bir “alo” bile demedi.