Sonu gelmez bir fetiş unsuru
Güncelleme Tarihi:
Sibel Arna
Oluşturulma Tarihi: Eylül 24, 2011 00:00
En klasik erkek fantezilerinden biri olduğundan mıdır bilinmez ‘The French Maid’ yani Fransız hizmetçi, moda dünyasının bitmek tükenmez ilham kaynaklarından biri. 2011-2012 sonbahar-kış sezonunda trendy görünmek isteyen Fransız hizmetçilerine has detaylarla donanacak haberiniz olsun. Fırfırlı gömlekleriniz, önlükten bozmaymış gibi duran dantelli etekleriniz, diz üstü çoraplarınız, siyah-beyaz kombinleriniz hazır mı?
Moda dünyasına sık sık ilham veren ‘The French Maid/Fransız Hizmetçi’ teması 2011-12 sonbahar-kış sezonunda modanın zirvesindeki markaların koleksiyonlarında adeta baş tacı ediliyor. Bu seksi tema, dantel ve kurdelalarla kombinelenen Chanel, Givency, Balenciaga Costume National gibi markaların tasarımlarında öne çıkıyor.
Kadınların yeni arzu nesnesi kabul edilen ayakkabı markası Charlotte Olympia ise adını ‘To Die For’ koyduğu kış koleksiyonunu seksi bir Fransız hizmetçinin yer aldığı kısa filmle tanıttı mesela. Ama bir marka var ki 2011-2012 sonbahar kış koleksiyonunun neredeyse tamamında, Fransız hizmetçilerden ilham almış gibi: Louis Vuitton. Geçen kış yapılan defileyi hatırlar mısınız? Beyaz hizmetçi yakaları, diz üstünde biten siyah ve gri çoraplar, saçlara takılan kurdela bantlar, dantel, kürk detayları markanın kreatif direktörü Marc Jacobs’un bu hizmetçi görüntüsüne ne kadar tutkulu olduğunu ortaya koyuyordu. Louis Vuitton bu ilhamına ve temasına öyle sahip çıktı ki geçtiğimiz hafta düzenlenen Fashion’s Night Out gecesi verdiği davette içki servisini hizmetçi kostümlü kızlara yaptırdı.
İşin özü, bu sezon hizmetçilere ait tüm detaylar çok moda. ‘Seks satar’ kuralı yine başrolde. Yine diyorum çünkü yeni değil. Tüm bunları izlerken aklıma geçtiğimiz yıllarda Deniz Akkaya’nın hizmetçi rolünde yaptığı bir moda çekimi geldi. Kreatif direktörlüğünü Mile İletişim’den Kerem Fildişi’nin yaptığı çekimde Deniz Akkaya lüks bir konakta önce hizmetçi olarak işe başlamış ve daha sonra evin babası ve oğluyla seksi pozlar vermişti. Hatta evin oğlu da Kıvanç Tatlıtuğ idi. Deniz Akkaya’nın Cengiz Abazoğlu için yaptığı bu özel çekim bize yıllar sonra bir tek sey söylüyor: Moda dünyası, ‘fantezileri tetikleyen’ hizmetçi temasından hiç vazgeçmedi, vazgeçmeyecek.
UCUZ GÖRÜNME RİSKİ![/images/100/0x0/55eafbb6f018fbb8f8a35c5a]()
Bu ‘haute-burjuva stilini’ taşıyabilmenin sırrı ne kadar provokatif olabileceğinizle ilgili. Körü körüne modayı takip edenlerin ucuz bir porno yıldızı gibi görünme riski çok fazla. İşte birkaç öneri: Ayağınıza Christian Lauboutin bir stiletto geçirin. Deri eldiven takın. Saçlarınızı sıkıca geriye yatırın. 50’ler tarzı artdeco takıları unutmayın. Chanel’in barok büstiyerinden alın, Moschino’daki resmi tuniklere, bir göz atın. Yerli seçeneklerden ne haber derseniz Koton, İpekyol, Twist ve Roman’ın bazı elbiseleri, Dilek Hanif ve Cengiz Abazoğlu’nun yırtmaçlı kalem eteklerleri de iş görür.
‘Kariyer’lilerden İstanbul yorumu
Moda ve kozmetik alanında verdiği eğitimlerle sektöre pek çok tasarımcı ve uzman kazandıran Kariyer Eğitim Kurumları’nın, tamamı moda tasarım öğrencileri tarafından hazırlanan özel ‘İstanbul’ koleksiyonu İstanbul’un tarihi ve turistik yerlerini fon olarak alan bir moda çekiminde ilk kez Deniz Özgün’ün objektifinden yansıdı.
İstanbul koleksiyonunun her bir parçası, esinlenildiği semtte tanıtıldı. Aralarında Kız Kulesi, Galata Köprüsü, Sultanahmet Meydanı, tarihi Soğuk Çeşme sokağı, Balat’ta yer alan ve tamamı demirden inşa edilmiş tek kilise özelliğiyle öne çıkan Sveti Stefan kilisesi, Akaretler Sıraevler, Boğaziçi Köprüsü gibi birbirinden özel mekânların fon olarak kullanıldığı moda çekimi için İstanbul, son aylarda yaptığı çalışmalarla adından sıkça söz ettiren moda fotoğrafçısı Deniz Özgün liderliğinde ki 20 kişilik bir ekip tarafından dört gün boyunca karış karış gezildi.
Her biri kartpostal niteliği taşıyan fotoğraf kareleri için daha önce Tommy Hilfiger, Tothbori gibi markaların yüzü olan ve Beauty Book, Surface, Teaser gibi trendsetter dergiler tarafından Paris’ten Tokyo’ya dünyanın her yerinde en çok tercih edilen model olan Bianca Bernat, Kariyer Eğitim Kurumları için İstanbul’a geldi.
Kadınların yeni arzu nesnesi kabul edilen ayakkabı markası Charlotte Olympia ise adını ‘To Die For’ koyduğu kış koleksiyonunu seksi bir Fransız hizmetçinin yer aldığı kısa filmle tanıttı mesela. Ama bir marka var ki 2011-2012 sonbahar kış koleksiyonunun neredeyse tamamında, Fransız hizmetçilerden ilham almış gibi: Louis Vuitton. Geçen kış yapılan defileyi hatırlar mısınız? Beyaz hizmetçi yakaları, diz üstünde biten siyah ve gri çoraplar, saçlara takılan kurdela bantlar, dantel, kürk detayları markanın kreatif direktörü Marc Jacobs’un bu hizmetçi görüntüsüne ne kadar tutkulu olduğunu ortaya koyuyordu. Louis Vuitton bu ilhamına ve temasına öyle sahip çıktı ki geçtiğimiz hafta düzenlenen Fashion’s Night Out gecesi verdiği davette içki servisini hizmetçi kostümlü kızlara yaptırdı.
İşin özü, bu sezon hizmetçilere ait tüm detaylar çok moda. ‘Seks satar’ kuralı yine başrolde. Yine diyorum çünkü yeni değil. Tüm bunları izlerken aklıma geçtiğimiz yıllarda Deniz Akkaya’nın hizmetçi rolünde yaptığı bir moda çekimi geldi. Kreatif direktörlüğünü Mile İletişim’den Kerem Fildişi’nin yaptığı çekimde Deniz Akkaya lüks bir konakta önce hizmetçi olarak işe başlamış ve daha sonra evin babası ve oğluyla seksi pozlar vermişti. Hatta evin oğlu da Kıvanç Tatlıtuğ idi. Deniz Akkaya’nın Cengiz Abazoğlu için yaptığı bu özel çekim bize yıllar sonra bir tek sey söylüyor: Moda dünyası, ‘fantezileri tetikleyen’ hizmetçi temasından hiç vazgeçmedi, vazgeçmeyecek.
UCUZ GÖRÜNME RİSKİ
Bu ‘haute-burjuva stilini’ taşıyabilmenin sırrı ne kadar provokatif olabileceğinizle ilgili. Körü körüne modayı takip edenlerin ucuz bir porno yıldızı gibi görünme riski çok fazla. İşte birkaç öneri: Ayağınıza Christian Lauboutin bir stiletto geçirin. Deri eldiven takın. Saçlarınızı sıkıca geriye yatırın. 50’ler tarzı artdeco takıları unutmayın. Chanel’in barok büstiyerinden alın, Moschino’daki resmi tuniklere, bir göz atın. Yerli seçeneklerden ne haber derseniz Koton, İpekyol, Twist ve Roman’ın bazı elbiseleri, Dilek Hanif ve Cengiz Abazoğlu’nun yırtmaçlı kalem eteklerleri de iş görür.
‘Kariyer’lilerden İstanbul yorumu
Moda ve kozmetik alanında verdiği eğitimlerle sektöre pek çok tasarımcı ve uzman kazandıran Kariyer Eğitim Kurumları’nın, tamamı moda tasarım öğrencileri tarafından hazırlanan özel ‘İstanbul’ koleksiyonu İstanbul’un tarihi ve turistik yerlerini fon olarak alan bir moda çekiminde ilk kez Deniz Özgün’ün objektifinden yansıdı.
İstanbul koleksiyonunun her bir parçası, esinlenildiği semtte tanıtıldı. Aralarında Kız Kulesi, Galata Köprüsü, Sultanahmet Meydanı, tarihi Soğuk Çeşme sokağı, Balat’ta yer alan ve tamamı demirden inşa edilmiş tek kilise özelliğiyle öne çıkan Sveti Stefan kilisesi, Akaretler Sıraevler, Boğaziçi Köprüsü gibi birbirinden özel mekânların fon olarak kullanıldığı moda çekimi için İstanbul, son aylarda yaptığı çalışmalarla adından sıkça söz ettiren moda fotoğrafçısı Deniz Özgün liderliğinde ki 20 kişilik bir ekip tarafından dört gün boyunca karış karış gezildi.
Her biri kartpostal niteliği taşıyan fotoğraf kareleri için daha önce Tommy Hilfiger, Tothbori gibi markaların yüzü olan ve Beauty Book, Surface, Teaser gibi trendsetter dergiler tarafından Paris’ten Tokyo’ya dünyanın her yerinde en çok tercih edilen model olan Bianca Bernat, Kariyer Eğitim Kurumları için İstanbul’a geldi.