OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 13, 2004 00:00
Alaattin Çakıcı anlatıyor: "Dündar Kılıç Amerika'dan beni arayıp, 'Eşin olmadık ahlaksızlıklar yapıyor, bir polis ve bir kadınla ilişkisi olduğu dedikoduları ayyuka çıktı' dedi.Temmuzda Avusturya’da yakalanan Alaattin Çakıcı, Viyana’daki hücresinde Türkiye’ye gönderileceği günü beklerken Hürriyet’e çarpıcı açıklamalarda bulundu. Çakıcı, eski eşi Uğur Kılıç’ın Uludağ’da 1995’te öldürülmesinden, MİT-mafya-Yargıtay ilişkilerine, Türkiye’den kaçışına kadar birçok şeyi açık açık anlattı.Devlete meydan okuduğunuz şeklinde
haberler çıktı. Gerçekten meydan okunuz mu?-KardeÅŸim GençaÄŸa, avukatım Mustafa Avlağı ve tercümanım Sırma SaÄŸlam’ın getirdiÄŸi gazetelerde devlete meydan okuduÄŸum, elimde ÅŸantaj kasetleri olduÄŸu ve döndüğümde hesap soracağım ÅŸeklinde haberler okudum. Ben devletime meydan okumadım, baÅŸkasına da okutmam. Hele yabancı bir ülke hákiminin önünde en büyük cezayı alacağımı bilsem bile ülkemi küçük düşürmem. Öyle de yaptım, üst mahkemeye gitme ve siyasi iltica haklarımı kullanmadığım için hákimler de ÅŸaşırdı.Hákimin sözleri kanıma dokunduMahkemede hákimin size karşı tavrı nasıldı?-Mahkemede Hákim Peter Seda’nın ‘Kürt ya da aşırı solcu olsan seni iade etmezdik, çünkü Türkiye’de iÅŸkence onlara yapılıyor, fakat sen saÄŸ görüşlü birisin, sana iÅŸkence yapmazlar’ sözleri ile ‘Türkiye’de iÅŸkenceye tabi tutulman veya insan haklarına aykırı bir muameleye muhatap olman halinde Avusturya’nın Türkiye’deki diplomatik temsilciliklerine baÅŸvurarak yardım talep edebilirsin’ demesi kanıma dokundu. Resmen Türkiye’yi Avusturya Büyükelçilik ya da konsolosluÄŸuna ÅŸikayet edebileceÄŸimi söylüyordu. Bunu mahkemeyi dinleyen herkes duydu Avusturya basını da yazdı. Türk adaletine güvenimi söyledimSizin bu sözlere karşı tavrınız ne oldu?-Bütün bunları dinledikten sonra sinirlendim ve geriye dönüp ÅŸu sözleri söyledim ‘Kararınıza itiraz etmiyorum, yasal hakkım olan üst mahkemeye de gitmiyorum. Türkiye’de bundan önceki hükümetlerde insan hakları ihlalleri vardı, ama ÅŸimdiki hükümet 1946’dan bugüne kadar hiçbir hükümetin yapamadığı, demokrasi, bireyin temel hak ve insan özgürlükleri adına sessiz devrimler gerçekleÅŸtirdi. Ãœlkemin adli sistemi ve kanunlarına inanıyorum, Türkiye’ye dönüp kanunlar önünde yüzleÅŸip devletimle hesaplaÅŸmam lazım’ dedim. Bunu söylerken Türk adaleti ve kanunlarına olan güvencimi ifade etmek istedim. Ben hesabımı ülkemin hákimlerine vereceÄŸim manasında konuÅŸtum. Maalesef haberlerde hákimin sadece Türkiye lehinde söyledikleri yazıldı. Ama aleyhinde söylediÄŸi sözleri mahkemeyi izleyen herkes duydu. Bütün bu konuÅŸmalar mahkeme tutanaklarında da mevcuttur. Bunlar yazılmadı.Mafya denmesine çok kızıyorumKürtlere, solculara iÅŸkence meselesi Türk basınında yer almadı. Sizi sinirlendiren baÅŸka olay oldu mu?-En çok kızdığım ÅŸeylerden biri, bana ‘Mafya’ denilmesi. Mafya silah kaçakçılığı, uyuÅŸturucu ve kara para ile uÄŸraşır. Allahıma binlerce şükür, benim bu konularla yakından uzaktan ilgim yok. Zaten suçlandığım konular bellidir. Onun için diyorum ki, ben mafya deÄŸilim, kabadayıyım. Hatta iddia ediyorum, en son kabadayıyım. Zira gerçek kabadayı kalmadı. Eline silah alarak savunmasız insanları korkutan, uyuÅŸturucu, silah kaçakçılığı yapan, büyüğüne saygı, küçüğüne sevgi göstermeyen kiÅŸiler mafyadır. Ben yaşı benden bir ay bile büyük olan kiÅŸiye aÄŸabey diye hitap ederim. Halen annem bağırdığında cevap vermez, susar, siniri geçince sarılır elini öperim. Bu saygı, gelenek göreneklerimizde vardır. Kabadayı gücü ne olursa olsun düşmanı bile misafir gelse, o an husumeti bir kenara bırakır, ayaÄŸa kalkar en iyi ÅŸekilde ağırladıktan sonra gönderir. Kabadayı savunmasız insanlara korku salmaz, tam tersine yardım elini uzatır, ama ülkeyi soyanların haksız kara para kazananların korkulu rüyasıdır.1 yıl önce de görüşmüşlerdi1998’de Fransa’da yakalandıktan sonra Çakıcı dosyasını çok yakından takip eden Paris Temsilcimiz Muammer Elveren, yeraltı dünyasının ünlü ismi Alaattin Çakıcı ile Türkiye’den kaçmadan önce 2003’te bir araya gelmiÅŸti. Elveren bu görüşmede röportaj teklif etmiÅŸ, ancak Çakıcı sorunlarının çığ gibi olduÄŸu gerekçesiyle reddetmiÅŸ ve uygun bir zamanda konuÅŸma sözü vermiÅŸti. Elveren 1 yıl sonra Çakıcı ile hücresinde görüştü.Kamp kurdularÇAKICI cezaevinde bulunduÄŸu için kardeÅŸi GençaÄŸa Çakıcı da Viyana’da kamp kurdu. Ceza avukatı Mustafa Avlağı, cezaevinde tercümanlığını yapan Sırma SaÄŸlam da, GençaÄŸa Çakıcı ile birlikte Muammer Elveren’e Çakıcı’nın durumu ile bilgi verdiler.Karın seni bir kadınla aldatıyorEski eÅŸiniz UÄŸur Çakıcı’nın öldürülmesi konusunda suçlanıyorsunuz. Bu konunun aslı nedir?Babası Dündar Kılıç ben Amerika’dayken devamlı telefonla arayıp ‘Alaattin, eÅŸin olmadık ahlaksızlıklar yapıyor, üst düzey bir emniyet yetkilisi ve bir kadınla iliÅŸkisi olduÄŸu dedikoduları ayyuka çıktı. Bu kadın hepimizi rezil ediyor. Buna bir çare bul, ne yapacaksan yap bu böyle devam edemez. Ya gel namusunu temizle, ya Amerika’ya yanına aldır, iÅŸi hallet ya da baÅŸka bir yolla bu sorunu çöz’ diyordu. Dündar Kılıç’ın bütün bu konuÅŸmalarını ben kasete aldım. Hatta UÄŸur’a da dinlettim. Daha sonra UÄŸur’un yaptığı ahlaksızlıkları duyan bir arkadaşım onu Uludağ’da görünce silahı çekip vuruyor. Mahkemeye çıkıp itiraf edip cezasını da yedi zaten. Ben Kılıç Ailesi’ne iki kez iyilik yaptım. Onlara, birincisi kimliÄŸimi, ikincisi de onurumu verdim. Onlar buna saygı göstermediler. UÄŸur Kılıç’la evlenirken benim için dünyanın en deÄŸerli kadını olan Rabia Sultan eÅŸim Gönül’ü haberi olmadan boÅŸayarak büyük haksızlık yaptım. Bütün bu yaptıklarıma raÄŸmen Kılıç Ailesi bana saygı ve onur duyması gerekirken kıymet bilmediler, nankör çıktılar ve kalleşçe kardeÅŸim GençaÄŸa’yı sırtından vurdular.YARIN: Nasıl kaçtı, MÄ°T-Yargıtay iliÅŸkisi Â
button