Son günlerinde yalnızdı

FOTOĞRAFLARLA BAYKAL KENT

HAYATA YAPAYALNIZ VE SEFALET İÇİNDE VEDA ETTİLER- Fotogaleri

KALP rahatsızlığı nedeniyle 24 Ocak’tan beri Muradiye Devlet Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesi’nde tedavi gören Baykal Kent, dün sabah saat 08.00 sıralarında öldü. 16 yaşında sinemaya, 26 yaşında da tiyatroya başlayan, sanat yaşamında 54’üncü yılını dolduran Kent’in üç evliliğinden ikizleri bulunuyordu. Bursa’da huzurevinde kalırken Merkez Yıldırım İlçesi’nde tiyatro eğitimi veren Kent’in ölümü, sevenlerini yasa boğdu. Kent’in cenazesi, bugün Şişli Camii’nde ikindi namazını takiben kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verilecek.

HEP GÜLDÜRDÜ

BAYKAL KENT'İN UNUTULMAZ GÖRÜNTÜLERİ / WEB TV

İstanbul’da doğan Baykal Kent, sanat yaşamına sinema filmlerinde figüranlık yaparak başladı. Daha çok komedi ağırlıklı filmlerinde rol alan Kent, 25 yıl boyunca Ferhan Şensoy’un “Orta Oyuncular” kadrosunda sahneye çıktı. 1987 yılından sonra faal sinema çalışmalarını azaltan Kent, özel kanalların açılmasıyla birlikte televizyon şovları ve komedi dizilerinde çalışmaya başladı. Sanatçı, daha sonra İstanbul’dan ayrılarak Bursa’ya yerleşti.

ABLASININ ÖLÜMÜ ONU ÇOK ÜZDÜ

Yeğeni Gül Tulun, Baykal Kent’le ilgili şunları söyledi: “Dayım yapayalnız biri değildi. Onun ailesi var. O sadece ailenin dışında olmak istedi. Bu onun seçimiydi. Daha birkaç gün önce konuştuk, gayet sağlıklıydı. Ama bundan 45 gün önce annemi kaybettik. Dayım, ablasının ölümüne çok üzüldü. Bu da onu yormuş olabilir.”

SANAT DÜNYASI YASTA

�

Müjdat Gezen: Baykal benim asker arkadaşımdı. İki gün önce arayıp Bursa’da devlet hastanesinde yattığını söyledi. Kendisine huzurevi arıyordu. Ben de “Hastaneden çıkınca bizim eve gel” dedim. “Tamam, çıkınca ararım” dedi ama kısmet olmadı. Öğrendiğim kadarıyla ölüm nedeni sadece kalp ve solunum yetmezliği değilmiş, iç organları iflas etmiş. Sanat dünyasının ona karşı bir vefasızlığı yoktu. Ferhan Şensoy ona hep yardımcı oldu. Ben de onun için elimden geleni yaptım. Son zamanlarda paraya ihtiyacı yoktu. Parası olmadığında isterdi. Ben ve Ferhan onu hiç parasız bırakmadık.

Derya Baykal: Baykal çocuk gibiydi. “Oyuna neden gelmedin?” derdik, espriler yapıp hemen bizi yumuşatırdı. Bir gün Ferhan (Şensoy) onun borçları için oyunun hasılatını vermiş, o da kalan parayla hepimize içki ısmarlamıştı. Şimdi Ferhan’ın ona sahip çıkmadığı söyleniyor. Kim ne biliyor da bunu söylüyor? Ferhan, Baykal’ı en çok koruyup kollayan kişidir. Hatta birkaç ay önce de Bursa’ya gidip onun için özel oyun oynadı ve parasını ona verdi. Ben de Baykal’ın haberlerini Ferhan’dan alıyordum.

Rasim Öztekin: Ben ona “Buluğ çağından çıkamayan adam” derdim. Çocuk gibiydi, çocuk olarak da gitti. Çok projede yer almıştık ama dört-beş yıldır görmüyordum kendisini. Allah rahmet eylesin.

Tuluğ Çizgen: Baykal’ı bu mesleğe başladığım gün tanıdım. 30 yıllık arkadaşımdı. Bir şakamız vardı; yaşlandığımızda o Çiçek Pasajı’nda akordeon çalacaktı, ben de badem satacaktım... Baykal Kent resmen ortada bırakıldı. Bu sektör çok acımasız. Yaşlandığın zaman bir kenara itiliyorsun.

Hakan Yılmaz: Beş yıl birlikte çalıştık. En son üç ay önce konuştuk. Bana iyi olduğunu söylemişti. Nur içinde yatsın, çok komik birisiydi. Bir ara ortadan yok oldu, diziye onun yerine benzerini koyduk. Birkaç ay sonra çıkıp geldi.

Emre Kınay: İki ay önce Bursa’da oyun sergilerken kulise geldi. Sağlığı da iyiydi, maddi durumu da. Yanında bir kadın vardı. Ona çok iyi baktığını, yardımcı olduğunu söylüyordu. Ölümüne çok üzüldüm.

Hamdi Alkan: 164 filmde oynayan Baykal Abi, sinemamızın renkli karakteriydi. Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun.

Nilgün Belgün: Tek istediği bir huzureviydi, o da olamadı. Müjdat Gezen, Okan Bayülgen’in programında anlatmıştı. O gece Müjdat da, Okan da devletin huzurevinden söz almışlardı ama kısmet olmadı.  �