OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 07, 2005 00:00
Sinemaya Stevan Spielberg’in kazandırdığı Christian Bale’e, ilk kez 11 yaşındayken ‘Empire of the Sun’ filminde önemli bir rol verilmişti. Ünlü oyuncu, daha sonra Jane Campion’un ‘The Portrait of a Lady’sinde oyunculuk gücünü kanıtlama fırsatı buldu. ‘American Psyco’da seri katil olarak sinirlerimizi bozan, ardından tam 42 kilo verip ‘The Machinist’te karşımıza iskelet gibi çıkan Bale, son olarak 45 kilo alıp ‘Batman Başlıyor’da başrolü aldı. Sinemanın son ‘yarasa adam’ı, Kelebek’in sorularını yanıtladı.- Sırf sanat adına aşırı derecede kilo alıp vermek sizi zorlamadı mı?Bu işi bilinçli olarak ve sağlık koşullarına göre yaparsanız, bünye az zarar görüyor. Ben de sistematik şekilde kilo verdim. Ne diyetisyen ne de doktor gözetiminde oldu bu, ama yağ oranını dengede tutmayı başardım.- Hiç ‘Batman’ filmi izlemiş miydiniz?Hayır desem şaşıracaksınız. Bu fantastik çizgi roman kahramanlarına hiç ilgim olmadı. Sadece Adam West’in televizyon dizisinin var olduğunu biliyordum, o kadar. Ama profesyonelim. Teklif geldi. Dolayısıyla iki filmi izledim. Marlon Brando ve Gene Hackman ile George Clooney’ninkini...- Batman sırf çocukken yarasalardan korktuğu için yarasa adam oluyor. Siz de çocukken yarasalardan korkarmışsınız...Evet, yarasalar Bruce Wayne’in kabusu olmuş küçükken. Ama ben sadece kara yaratıklar olarak çekinirdim küçüklüğümde.- ‘Batman’i oynamak için ne tür fiziksel çalışmalar yaptınız?Ben ‘The Machinist’ için çok kilo vermiştim. İskelet gibiydim. Tekrar yitirdiğim adalelerimi kazanmak için spor salonunda kamp kurdum adeta. Sonuçta 10 kilo fazlam vardı çekimler başlarken.
Film gereÄŸi yakın dövüş sanatı dersleri de aldım. Sonra ipler üzerinde cambazlık yaptım.- Bu ‘Batman’in öncekilerden farkı ne?Adı üzerinde ‘Batman BaÅŸlıyor’... Filmde o kahramanın neden ve nasıl Batman olduÄŸu konusu iÅŸleniyor. Gotham City’yi kurtarmak için yedi yıl ortadan kayboluyor. Olgunlaşıp döndüğünde ise Gotham City kadar kendisinin de önemini algılıyor.Â
button