Güncelleme Tarihi:
GERÇEK ismini gizliyor, kendini ‘No More Lies (Artık Yalan Yok)’ diye tanıtıyor. ODTÜ Mühendislik Bölümü’nden mezun olduktan sonra İstanbul’da son 10 yıldır özel bir şirkette satış yöneticiliği yapıyor. 40’lı yaşlarında. Gündüzleri işe gidiyor, geceleriyse bambaşka bir karaktere bürünüyor ve İstanbul sokaklarını hayvan resimleriyle süslüyor. Bir nevi yerli Banksy... “Aslında kendimi bildim bileli bir şeyler çiziyorum” diye başlıyor anlatmaya No More Lies: “Defterlerim hep küçük çizimlerle dolu. Eskiden havayolları dergilerine resimler bırakırdım. O çizimleri bulan kişilerin bir mesaj aldığını düşünmek hoşuma gidiyordu. 4 yıl önceyse bir belgesel izledim ve kendimi tanımlayabileceğim şeyin sokak sanatı olduğunu fark ettim. İşe duvarlara mesajlar içeren çıkartmalar yapıştırarak başladım.”
ZEBRANIN ÖZGÜRLÜĞÜ
Bir zaman sonra çıkartmalar posterlere, posterler stensıl’lara dönüşmüş: “Galata’da yürürken yüksek binalar arasında boş bir alan gördüm ve oraya bir şey yapmak istedim. Poster yetmeyecekti, çizmem gerekiyordu. Dünyanın en meşhur sokak sanatçısı Banksy’nin de kullandığı stensıl (şablonla çizilen resim) metoduna geçtim. O alana, orada mutlu olabilecek bir hayvan, bir zebra çizdim. İlk gördüğümde alan açıktı, ikinci kez gittiğimde çitler vardı. Üçüncü seferdeyse kapısı kitlenmişti. Çizdiğim zebra halen orada esaret gibi görünen bir özgürlük içinde yaşıyor. Ondan sona hayvanlar serisi başladı. Ama Türkiye gündeminde beni heyecanlandıran bir şey olduğunda ya da kişisel hayatımla ilgili de çizebiliyorum.”
KALICILIK ŞANSA BAĞLI
No More Lies, yapacağı eserler için yer bulmakta zorluk çekmediğini söylüyor: “Öyle bir şehirde yaşıyoruz ki ürettiğiniz veya sokağa koyduğunuz herhangi bir şey o semte veya sokağa çok şey katabiliyor. Karaköy, tarihi yarımada ve Beyazıt taraflarını seviyorum. Bazen yerler bazen hayvanlar ilham veriyor. Örneğin Sirkeci’yi geçtikten sonra bir dalgakıran var. O dalgakıran çok hoşuma gidiyordu ve bir kutup ayısı yaptım ama sokak sanatı çok kalıcı bir şey değil. Sirkeci’deki kutup ayısı iki yıldır orada. Eserlerin kalıcılığı hem şansa hem de yerlerine bağlı. Bazen bir şey yapmadan bina veya duvarın sahibinden izin istiyorum.”
MESAJ YOKSA SORUN YOK
Peki izin almadan duvar boyadığı zamanlarda hiç sıkıntı yaşıyor mu? “Türkiye’de polisin uğraşacağı o kadar çok şey var ki duvara resim yapan biriyle ilgilenmiyorlar” diye cevaplıyor ve ekliyor: “Eğer siyasi değilseniz, bir mesaj vermiyorsanız veya kimseye hakaret etmiyorsanız bir sorun olmuyor. Aslında bu duvarları belediye çalışanları da boyayabilir ama resimlerin yanında herhangi bir yazı olmadığından ‘Güzel, hayvan yapılmış’ deyip geçiyorlar. Polis de bir zararı olmadığını düşünüyor.”
SATIŞA KARŞI DEĞİLİM
No More Lies, ismini niye gizlediğini sorunca “Banksy gibi gizemli olma derdim yok sadece ismimin ortalıkta olmasını istemiyorum” diyor. Ayrıca Banksy’den farklı olarak eserlerinin satılmasına da karşı değil: “Ben eserlerimin satılmasını isterim. Yaptığın işe sen değer biçiyorsun ve o değerin karşılığı günümüzde parayla ölçülüyor. Zaten bir satışçı olarak karşı olmak doğama aykırı!”