Şok defile

Güncelleme Tarihi:

Şok defile
Oluşturulma Tarihi: Eylül 29, 1997 00:00

Haberin Devamı

Dünya modasına imzasını atmış birçok ünlüyü yetiştiren St. Martin's Moda Okulu mezunu Kıbrıslı Türk modacı Hüseyin Çağlayan, son defilesiyle İngiltere'de kamuoyunun en çok konuştuğu isim oldu. 500'den fazla basın mensubunun izlediği defilesinde Hüseyin Çağlayan, ‘‘yaşam-ölüm ve moda’’ arasında kurduğu bağlantıyı, podyumda 15 mankeni ile teatral bir biçimde anlattı.

Londra'nın doğusunda bir galeride düzenlenen defilede, podyuma önce yüzleri, boyunları, alınları Kızılderililer gibi değişik renklerle boyanmış mankenler, tüm bedenlerini örten, kolları yerlere kadar uzanan, ama vücudu tamamen gösteren şeffaf kıyafetlerle çıktılar. 4 kişilik bir orkestranın klasik müzik çaldığı defilede daha sonra, kırmızı, siyah, beyaz ve lacivert renkli, yalın çizgili kıyafetler sunuldu. Defilenin ilerleyen bölümlerinde kapalı kıyafetler açıldı; göğsü, kalça ve sırtı açıkta bırakan kıyafetler ortaya çıktı. Bu arada başı çepeçevre saran, siyah ve ayna gibi parlak maddelerden yapılmış, geometrik biçimli şapkalar ile başı tamamen içine alan tahtadan yapılmış koni biçimli zırhlar büyük alkış topladı.

Defilenin en can alıcı bölümü ise son bölüm oldu. Yalnızca gözleri örtülmüş çırılçıplak genç bir manken podyuma çıktığında, salonda şok yaşandı. Hemen ardından peçeli, ama yine çırılçıplak bir manken podyumda göründü. Davetliler, şaşkınlıklarından silkinirken, çıplaklıkları ayaklara doğru giderek kapanan mankenler, arka arkaya podyuma çıkmaya başladı.

Dakikalarca alkışlanan ve yabancı basın mensuplarının soru yağmuruna tuttuğu Hüseyin Çağlayan, Hürriyet'e yaptığı açıklamada şunları söyledi:

‘‘Ben modacıyım, tasarımlarımı çiziyorum. Ama beni modadan çok fikirler ilgilendiriyor. Bugün burada moda sunmadım. Çünkü klişeleri değil, fikirleri seviyorum. Defilemde İslam dünyasından etkilendim; peçe ve çarşaflar kullandım. Ancak bunun yanında geometrik şapkaları tasarlarken Moğollardan ve rahibelerden esinlendim. İnsanların sıkı sıkıya kapanıp örtünmeleri, bana ölümü anımsatıyor. Çıplaklık doğayı, çarşaf ise kültürü ortaya koyuyor. Kültür ile bizi saran doğa arasında büyük fark var. Bence moda, modayla değil; fikirlerle bağlantılı.’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!