Şöhret öğütme makinesi

Güncelleme Tarihi:

Şöhret öğütme makinesi
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 09, 2004 17:47

Yine bu köşede, sadece 2 sene önce “Negatif şöhretler ve Aspar Hattı” başlıklı bir yazı yazmışım. Demişim ki “İnsanların ilgisini çekmek, beğenilmek ve televizyonlarda, gece kulüplerinde, çalgılı türkülü ‘mekânlarda’ çalışma teklifi almak için ne yapmak gerekir? Sağlıklı bir medyanın var olduğu, ‘normal’ bir toplumda, ‘pozitif’ bir şeyler yapmanız gerekir, değil mi... Halbuki bizde, tam tersi... Ortalık ‘negatif şöhret’ kaynıyor. Örnekler de vermişim, okuyun bakalım bu isimleri hatırlayabilecek misiniz...

Haberin Devamı

İşte, 8 Ağustos 2002’de “negatif şöhretler” diye saydığım isimler...

Ozan Kaçmaz - Seren Serengil’le olaylı evliliği ile tanındı. Kendisini işadamı olarak tanıttı. Ama ‘karısının parasını yediği’ eleştirilerine maruz kaldı. Kaçmaz, boşandıktan sonra mankenlerin gözdesi oldu.

Burçin Bircan - Ford Model Mankenlik Yarışması finalistlerinden biriydi. Porno film çevirdiği ve hırsızlık yaptığı iddialarıyla gündeme geldi. Kraliçe de seçilince, şöhret kapısı aralandı. (Bu kızcağız uyuşturucudan öldü veya öldürüldü, cesedi bir mezarlıkta bulundu.)

Esrahan Sönmezer - Katıldığı mankenlik yarışmasında kraliçe seçilemeyince tacını fırlatarak dikkat çekti. Hemen ardından dergilere çıplak poz verdi. Artık magazin basınının gözdesi.

Ayşin Zeren - ‘Zınk’ adlı TV programında şarkıcı Arto ile ‘kapıştı.’ Arto ile ağız dalaşına girince, önce stüdyodan alındı, sonra da işine son verildi. Zeren, dergi ve TV programlarına konuk olmaya başladı bile.

Ebru Şimşek - Az tanınmış bir mankenken gizli kamerayla çekilmiş seks görüntüleri televizyonda yayımlandı. Kendisi bu görüntülerin Adnan Hoca Cemaati tarafından zorla çekildiğini iddia etti. Önce mahkeme yollarına ardından da Adnan Hoca direnişçisi olarak televizyon ve yazılı basına sıçradı. Gece kulüplerinden gelen iş teklifleriyle şöhretine şöhret kattı, Rüçhan Adlı’nın torunu Gökhan Adlı’yla evlendi.

Haberin Devamı

Selçuk Parsadan - Örtülü Ödenek skandalıyla adını duyurdu. Yaptığı dolandırıcılıkla siyasilerin ipliğini pazara çıkardığını söyleyerek ilgi çekti. Kamuoyunun yakından tanıdığı ve ‘sevdiği’ bir isim olarak, anılarını yazmaya karar verdi.

Zeynep Uludağ - Kumkapı’da kendisine tacizde bulunduğunu iddia ettiği kişiyi öldürünce kadın hakları kuruluşları ayağa kalktı. Zeynep Uludağ kısa bir hapishane hayatının ardından şan ve şöhreti yakaladı. Önce assolist oldu, sonra uvertürlüğe düştü.

Gülten Kızılkaya - Kocası öldürüldüğünde çocuklarına sarılıp ağlıyor, Zeynep Uludağ’a beddua yağdırıyordu. Önce başörtüsünü attı, sonra dergilere cüretkar pozlar verdi. Assolistliğe terfi ettikten sonra Zeynep Uludağ’la da barıştı.

*


Hepsini unuttuk, medya ve medyatik toplum olarak, öğüttük gitti...

Ve medya artık “negatif şöhret” (pardon ünlü) de çıkarmaz oldu.

“Oh., demek ki medyamız ve medyatik toplumumuz adam oluyor galiba” diye sevinmeyin hiç...

Aksine, reyting artık o kadar kıymetli bir şey ki, medya, kayan starlarını, halk kahramanlarını öyle tesadüflere bırakma lüksüne sahip değil, dandik programlarla kendi yaratıyor...

Abidin, Bayhan, 348 Ajlan, BBG Süleyman gibi mesela...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!