Sizin sahnede izlediğiniz sanatçılarla geziyor, tozuyor, kulüpte dans ediyor
Güncelleme Tarihi:
Savaş Özbey
Oluşturulma Tarihi: Ekim 16, 2010 00:00
Murat Sezgi Pozitif organizasyon firmasının sanatçı ağırlama koordinatörü. Yani, konser vermek için Türkiye’ye gelen sanatçıları uçaktan indikleri andan tekrar binene kadar o ağırlıyor. Otel istekleri, kulis talepleri, gezilecek yerler, gidilecek kulüp ve restoranlardan o sorumlu
Kaç yaşındasın ne zamandır yapıyorsun bu işi?
- 25 yaşındayım, yedi senedir bu işlerle ilgileniyorum.
Hangi yabancı dilleri konuşuyorsun?
- İleri seviyede konuştuğum yabancı dil İngilizce, onun haricinde Almanca ve İspanyolca da anlayabiliyorum ancak çok zayıf seviyede.
Sanatçıların kaprisi oluyor mu? Seni en çok zorlayanlar kimler oldu?
- Evet oluyor, ancak olaya neresinden baktığınıza bağlı. İstisnalar haricinde, profesyonel hiç kimse, onun için çalışan başka birine veya insanlar grubuna kötü davranmak istemez. İlgilendiğimiz sanatçılar, çoğu zaman yoğun bir turne temposunun içinde oluyor. Arka arkaya konser vermiş; belki 15 günde 15 farklı şehir, uçaklar, oteller ve yorgunluk... Bu sebeple sanatçı menajerlerinin veya turne menajerlerinin bu koşuşturmacadaki en büyük gayreti, bir sonraki şehirde sanatçı adına her şeyin eksiksiz yürüdüğünden emin olmak. Eksiksiz yürümediğini düşündükleri şeyler olduğunda bunu size çeşitli şekillerde yansıtıyorlar tabii, bazen kapris, bazen daha kötüsü.
En beteri kimdi?
- İsim vermek hiçbir zaman istemem, ‘büyük’ isimlerin menajerleri bizleri genelde oldukça fazla zorlar. Bu söylediklerimin arasına ‘yıldızmış’ gibi davrananları hiç koymuyorum.
Peki içlerinden arkadaş olduğun sonradan görüşmeye devam ettiklerin oldu mu?
- Myspace gibi mecraları aktif olarak kullanmadan önce sık sık e-mailleşirdim, sonra o e-mailler bir yerden sonra dururdu. Şimdi internet üzerindeki sosyal ağlar, kopmamanız için gerekli ortamı sağlıyor. 5-6 senedir her buraya geldiklerinde düzenli olarak görüştüğüm sanatçılar var. Yeğenime, aileme veya kız arkadaşıma hediye getiriyorlar mesela...
Yılda kaç sanatçıyla ilgileniyorsun?
- Ofis işine geri dönmediğim bir seneyse, rahatlıkla 40 farklı gruba kadar çıkabiliyor sayı.
Harcamaları sen mi yapıyorsun?
- Makul harcamalarım şirket tarafından karşılanıyor. Sanatçılar da anlaşmaları haricindeki harcamalarını kendi bütçelerinden karşılıyor.
En çok ne gibi istekleri oluyor? Gece gidecek kulüp mü, iyi restoranlar mı, turistik yerler mi, kulis ekipmanı mı?
- İstekler konusu sanatçıların yaş grubundan müzik tarzına, hatta turne ekibinin kaç kişi olduğundan cinsiyetlerine kadar çeşitli durumlarda değişebiliyor. Tamamen örnek olarak söylüyorum; yaşlı bir Blues müzisyeni konser bitişi oteline gidip dinlenmek isterken, 30’larında bir rock grubu gece 02.00’de konserleri bittikten sonra “ee şimdi ne yapıyoruz?” diyorlar. Uçaktan indikleri gibi Sultanahmet’i soran da oluyor, hiç ilgisini çekmeyen de. Genelde sokak yemeği kültürü ilgilerini çekiyor, iki günlük İstanbul gezilerinde aynı dönerciye beş kere giden sanatçılar oluyor.
Nerelere götürüyorsun onları?
- 6-7 sene önce örneğin Babylon’dan otellerine yürüdüğümüz yollar tekin değilken, şimdi Asmalımescit Taksim’in en kalabalık ve hareketli yeri. Bu, sanatçılarla ilgilenenler için büyük avantaj. Zira, otelleri, gitmek isteyecekleri konser sonrası mekanları, her şeyi tek bir bölgede sağlayabiliyorsunuz. Konserden sonra eğlencesine Asmalımescit’de devam ediyor, eğer isterse ertesi gün de turistik gezisini yapıyor Eminönü’nde.
Bugüne kadar en tuhaf istek kimden geldi?
- Söylediğim gibi isim vermek istemem ancak bu yaz bir arkadaşımıza ‘Boğaz’da jet-ski’ye binmek istiyorum’ diyen bir sanatçı oldu. Kulis odasına acilen falcı isteyenler de çıkabiliyor.
BUGÜNE KADAR KİMLERİ AĞIRLADI
Shakira
Patti Smith
Morrissey
Evanescence
Bob Dylan
Nigel Kennedy
Oi Va Voi
Piano Magic
Alanis Morissette
Tori Amos
Orduevi gibi tapasçı
HAFTADAN KALAN
Tünel’de yeni bir yer açılmış dediler, bastık gittik. Tünel binasının sağından birkaç adım aşıya doğru inin, hemen solda Que Tal. İspanyolca ‘nasılsın’ demekmiş... 8-10 masalı, küçücük, şirin bir dükkan. Dışarıda, kaldırımda da iki-üç masası var. Buranın özelliği Tünel-Asmalımescit ortalamasına göre çok ucuz olması. Tapaslar 5 lira. 9 liraya ahtapot ızgara veriyorlar. Tamam, yine tapas tabağında geliyor ama o civarda başka nerede bu fiyata yiyebilirsiniz? Üstelik gayet lezzetli. Kendilerine has ilginç kokteylleri de var ama ben pek beğenmedim açıkçası. Bir tek eğer salatalık seviyorsanız salatalıkla yapılandan isteyebilirsiniz, tabii sabrınız varsa çünkü barmenin eli çok yavaş. Yine de gidilesi, keşfedilesi, bilinesi bir tapasçı Que Tal. (212) 244 42 40.
Türkiye referandum haritaları OUT
Tsvetko’nun Avrupa haritaları IN
DÜNYA-GÜNCEL-TASARIM
Yanko Tsvetko Bulgar bir grafik tasarımcı. Adını duyurmasına neden olan şeyse yaptığı sivri dilli haritalar. Yaşadığım Yer adlı harita serisinde Avrupa haritasını farklı bakış açılarıyla yeniden isimlendiriyor. Mesela Bulgarların bakış açısından Avrupa, Rusların bakış açısından Avrupa ya da gay’lerin bakış açısından Avrupa. Ve bakış açısıyla dalga geçen, iğneleyici isimler veriyor ülkelere. Türkiye’nin üzerinde Fransızların bakışıyla hazırlanmış haritada ‘Kesinlikle Avrupalı değil’ yazıyor. Almanların bakış açısıyla ‘iş gücü kaynağı’. Gay bakış açısıyla ‘seksi homofobik erkekler’ diye not düşülmüş. Ama beni en çok vuranı ‘Youtube’u olmayan topraklar’ diye yazanı.
- 25 yaşındayım, yedi senedir bu işlerle ilgileniyorum.
Hangi yabancı dilleri konuşuyorsun?
- İleri seviyede konuştuğum yabancı dil İngilizce, onun haricinde Almanca ve İspanyolca da anlayabiliyorum ancak çok zayıf seviyede.
Sanatçıların kaprisi oluyor mu? Seni en çok zorlayanlar kimler oldu?
- Evet oluyor, ancak olaya neresinden baktığınıza bağlı. İstisnalar haricinde, profesyonel hiç kimse, onun için çalışan başka birine veya insanlar grubuna kötü davranmak istemez. İlgilendiğimiz sanatçılar, çoğu zaman yoğun bir turne temposunun içinde oluyor. Arka arkaya konser vermiş; belki 15 günde 15 farklı şehir, uçaklar, oteller ve yorgunluk... Bu sebeple sanatçı menajerlerinin veya turne menajerlerinin bu koşuşturmacadaki en büyük gayreti, bir sonraki şehirde sanatçı adına her şeyin eksiksiz yürüdüğünden emin olmak. Eksiksiz yürümediğini düşündükleri şeyler olduğunda bunu size çeşitli şekillerde yansıtıyorlar tabii, bazen kapris, bazen daha kötüsü.
En beteri kimdi?
- İsim vermek hiçbir zaman istemem, ‘büyük’ isimlerin menajerleri bizleri genelde oldukça fazla zorlar. Bu söylediklerimin arasına ‘yıldızmış’ gibi davrananları hiç koymuyorum.
Peki içlerinden arkadaş olduğun sonradan görüşmeye devam ettiklerin oldu mu?
- Myspace gibi mecraları aktif olarak kullanmadan önce sık sık e-mailleşirdim, sonra o e-mailler bir yerden sonra dururdu. Şimdi internet üzerindeki sosyal ağlar, kopmamanız için gerekli ortamı sağlıyor. 5-6 senedir her buraya geldiklerinde düzenli olarak görüştüğüm sanatçılar var. Yeğenime, aileme veya kız arkadaşıma hediye getiriyorlar mesela...
Yılda kaç sanatçıyla ilgileniyorsun?
- Ofis işine geri dönmediğim bir seneyse, rahatlıkla 40 farklı gruba kadar çıkabiliyor sayı.
Harcamaları sen mi yapıyorsun?
- Makul harcamalarım şirket tarafından karşılanıyor. Sanatçılar da anlaşmaları haricindeki harcamalarını kendi bütçelerinden karşılıyor.
En çok ne gibi istekleri oluyor? Gece gidecek kulüp mü, iyi restoranlar mı, turistik yerler mi, kulis ekipmanı mı?
- İstekler konusu sanatçıların yaş grubundan müzik tarzına, hatta turne ekibinin kaç kişi olduğundan cinsiyetlerine kadar çeşitli durumlarda değişebiliyor. Tamamen örnek olarak söylüyorum; yaşlı bir Blues müzisyeni konser bitişi oteline gidip dinlenmek isterken, 30’larında bir rock grubu gece 02.00’de konserleri bittikten sonra “ee şimdi ne yapıyoruz?” diyorlar. Uçaktan indikleri gibi Sultanahmet’i soran da oluyor, hiç ilgisini çekmeyen de. Genelde sokak yemeği kültürü ilgilerini çekiyor, iki günlük İstanbul gezilerinde aynı dönerciye beş kere giden sanatçılar oluyor.
Nerelere götürüyorsun onları?
- 6-7 sene önce örneğin Babylon’dan otellerine yürüdüğümüz yollar tekin değilken, şimdi Asmalımescit Taksim’in en kalabalık ve hareketli yeri. Bu, sanatçılarla ilgilenenler için büyük avantaj. Zira, otelleri, gitmek isteyecekleri konser sonrası mekanları, her şeyi tek bir bölgede sağlayabiliyorsunuz. Konserden sonra eğlencesine Asmalımescit’de devam ediyor, eğer isterse ertesi gün de turistik gezisini yapıyor Eminönü’nde.
Bugüne kadar en tuhaf istek kimden geldi?
- Söylediğim gibi isim vermek istemem ancak bu yaz bir arkadaşımıza ‘Boğaz’da jet-ski’ye binmek istiyorum’ diyen bir sanatçı oldu. Kulis odasına acilen falcı isteyenler de çıkabiliyor.
BUGÜNE KADAR KİMLERİ AĞIRLADI
Shakira
Patti Smith
Morrissey
Evanescence
Bob Dylan
Nigel Kennedy
Oi Va Voi
Piano Magic
Alanis Morissette
Tori Amos
Orduevi gibi tapasçı
HAFTADAN KALAN
Tünel’de yeni bir yer açılmış dediler, bastık gittik. Tünel binasının sağından birkaç adım aşıya doğru inin, hemen solda Que Tal. İspanyolca ‘nasılsın’ demekmiş... 8-10 masalı, küçücük, şirin bir dükkan. Dışarıda, kaldırımda da iki-üç masası var. Buranın özelliği Tünel-Asmalımescit ortalamasına göre çok ucuz olması. Tapaslar 5 lira. 9 liraya ahtapot ızgara veriyorlar. Tamam, yine tapas tabağında geliyor ama o civarda başka nerede bu fiyata yiyebilirsiniz? Üstelik gayet lezzetli. Kendilerine has ilginç kokteylleri de var ama ben pek beğenmedim açıkçası. Bir tek eğer salatalık seviyorsanız salatalıkla yapılandan isteyebilirsiniz, tabii sabrınız varsa çünkü barmenin eli çok yavaş. Yine de gidilesi, keşfedilesi, bilinesi bir tapasçı Que Tal. (212) 244 42 40.
Türkiye referandum haritaları OUT
Tsvetko’nun Avrupa haritaları IN
DÜNYA-GÜNCEL-TASARIM
Yanko Tsvetko Bulgar bir grafik tasarımcı. Adını duyurmasına neden olan şeyse yaptığı sivri dilli haritalar. Yaşadığım Yer adlı harita serisinde Avrupa haritasını farklı bakış açılarıyla yeniden isimlendiriyor. Mesela Bulgarların bakış açısından Avrupa, Rusların bakış açısından Avrupa ya da gay’lerin bakış açısından Avrupa. Ve bakış açısıyla dalga geçen, iğneleyici isimler veriyor ülkelere. Türkiye’nin üzerinde Fransızların bakışıyla hazırlanmış haritada ‘Kesinlikle Avrupalı değil’ yazıyor. Almanların bakış açısıyla ‘iş gücü kaynağı’. Gay bakış açısıyla ‘seksi homofobik erkekler’ diye not düşülmüş. Ama beni en çok vuranı ‘Youtube’u olmayan topraklar’ diye yazanı.