Oluşturulma Tarihi: Kasım 21, 2002 00:00
- Burası 7 numara değil mi?- Evet efendim!- Barbahçe burası mı?Yakalandınız!O andan itibaren, kapıda bekleyen üç görevliden barmene ve garsonlara kadar, herkesin ‘‘ilgi odağı’’ oluverdiniz. İki erkek... Barın ‘‘müdavimlerinden’’ değil. Kim olabilirler acaba?a- Hürriyet'te çıkan haberi görmüş gelen ‘‘meraklılar’’a.1 Heteroseksüel meraklılara.2 Eşcinsel meraklılarb - Hürriyet'teki
haber üzerine gelen gazetecilerc - Hürriyet'teki haber üzerine gelen polis memurlarıd - Hürriyet'teki haberi okumamış, eÅŸ-dost tavsiyesiyle gelmiÅŸ tüketiciler...Serdar Devrim koyu kahverengi takım elbise, kravatsız mavi gömlek ve uzun bej pardösülü, Reha ErdoÄŸan da blucin üzerine deri ceketli olduÄŸu için... bar çalışanları muhtemelen (c) şıkkında karar verdiler. Polisler...Verdiler ki, bizi uzaktan süzmekle yetindiler, bardan çıkarken de peÅŸimize (bakkala gitme ayaklarıyla) birini taktılar.PeÅŸimizdeki delikanlıyı görünce, doÄŸrusu Reha ile dertlendik: ‘‘KeÅŸke gazetenin bir arabası bekleseydi bizi kapıda. Mümkünse beyaz bir Renault 11... Polis imajımız tam olurdu!’’Küçük bir dans pisti, tepede dönen ışıklar (duvarı yalayıp geçen pembe ‘‘öpücükler’’ ÅŸeklinde...), küçük bir bar ve 7-8 müşteri. Dayanılabilir bir tekno müzik. DJ'le kırıştıran genç bir kadın. Ve mümkün olduÄŸu kadar ‘‘erkek’’ takılan, krem rengi mokasen ayakkabılı, tişört üzerine bebe yaka kazaklı, taze tıraÅŸlı, saçları berber fönlü genç varoÅŸ delikanlıları. Sayıları bir iki. Tek baÅŸlarına, kimseyle konuÅŸmadan, ‘‘sert’’ oturuyorlar barda... Seymen AÄŸa üzerine James Dean soslu gençler...Kimsenin olmadığı bir köşede, ‘‘sırtımızı’’ duvara dayayıp oturuyoruz, etrafa ‘‘sert ama sevecen’’ gözlerle bakıyoruz. Hani ‘‘canım herkesin cinsel tercihi kendini ilgilendirir’’ diyen anlayışlı bir gülümsemeyle.Barın tek bir penceresinin olmadığını, bütün kapı ve pencerelerin örüldüğünü, dış dünyayla iliÅŸkinin kesildiÄŸini hemen fark ediyoruz zaten. Bir de, Bizans kırmızısı duvarlara dekor olarak koyulmuÅŸ küçük aynaları... Barın yanında duvara yaslanmış iki genç erkek bizi süzüyor uzaktan. Yalnız gelmiÅŸ bir üçüncüsü yanımızdaki pufa kadar geliyor, bir müddet oturup göz ucuyla bize bakıyor. Ama, ‘‘gay radarı’’ dedikleri içgüdüsü bizde ‘‘iÅŸ olmadığını’’ söylemiÅŸ olmalı ki, bir müddet sonra kalkıp gidiyor.Reha'da bir tedirginlik, bol sesli kahkahalarının sebebi ‘‘rahat görünme’’ endiÅŸesi, acemilÄŸini, yerini yadırgadığını belli etmemek. Arada soruyorum:- Reha, ya bizi dansa kaldıran olursa ne yaparız? Nasıl ‘‘röfüze’’ edeceÄŸiz kırmadan...Ama onun derdi baÅŸka: Ya kapıdan içeri bir tanıdık, eski kız arkadaşıyla çıkan biri filan girerse, yahut patır kütür Televole kameraları dalar, yüzümüzde flaÅŸlar patlarsa... - Ulan Serdar, kırk yıllık erkek kariyerimiz, bir haber için dağılır vallahi. Kimseye anlatamayız.Garson, aşırı bir zarafetle bize soruyor: Hemen bir ÅŸey içer misiniz?- Ä°ki bira, diyoruz. Ancak ÅŸiÅŸede getirin, kapağına da dokunmayın, biz kendimiz açarız.Büsbütün ‘‘kıllanıyorlar’’ bu obsesif tavrımızdan. Garson gidip talebimizi barmene aktarıyor, gülüşerek bize bakıyorlar.Ama biz istifi hiç bozmuyoruz.Derken - biraların etkisiyle - en korktuÄŸumuz ÅŸey geliyor başımıza. Tuvalete gitmek gerek. Gay ve lezbiyen barlarda bir sorun. Garsona sormak bir tuhaf. Acaba kadın-erkek diye ayrı tuvaletler var mı? Girince neyle karşılaÅŸacağız? Neyse, sırayla gidiyoruz tuvalete.Bu arada, çaktırmadan, barın faks mesajında övülen ‘‘chill-out’’ kısmını da inceliyoruz tabii. ‘‘Yalnızlığını giderecek bir çift gözle kesiÅŸen’’ çiftlerin ‘‘huzur bulabileceÄŸi’’ o akvaryumlu odayı. Kimseler yok o saatte...Barın sahiplerine sormaya cesaret de edemiyoruz ‘‘Faksı çekerken ne umuyordunuz? Yoksa gelenler de mi gelmez oldu?’’Hayır, ne ‘‘gay barda yakaladık’’ diyebileceÄŸimiz bir meÅŸhur sima, ne haber olabilecek bir geliÅŸme. Reha ErdoÄŸan'la bire doÄŸru çıkıyoruz Barbahçe'den. Kendimiz haber olmamak için...Â
button