Güncelleme Tarihi:
En yakın arkadaşlarınız Kate Moss ve Madonna sizi yere göğe sığdıramıyor. Ve bazen çekmek için herkesin peşinde koştuğu isimleri siz nazikçe reddetmek zorunda kalıyorsunuz. Evet, bir Mert Alaş olmak kolay değil! Hattın diğer ucunda son dönem çekimleriyle artık sanatçılığı da konuşulan Alaş var
Ortağı Marcus Pigott ile bir Kate Moss ya da Madonna kapağı daha çektikçe, Instagram’a bir ünlüyle daha ‘yakın arkadaş’ pozu koydukça, Penelope Cruz’undan Beyoncé’una bir şöhretten daha hayranlık noktasında övgüler aldıkça insanın daha iri puntolarla sorası geliyor: Nasıl başardı?
Toplantı üstüne çekim, çekim üstüne toplantı trafiği sesine sinmiş, Londra’daki ofisindeyken başlıyor işin ‘Nasıl oldu?’sunu anlatmaya: “Bugüne kadar sadece çekmek istediklerimi çektim, istediğim için çalıştım. Bir şekilde beğenildi, kabul edildi. Her şey kendiliğinden gelişti.”
Dil eğitimi için gittiği Londra’da ilk tanıştığı insanlardan birinin Alexander McQueen olmasının, yolunun tez vakit ortağı fotoğrafçı Marcus Pigott ile kesişmesinin de ufak bir payı var tabii. “Hiç kimsenin yıllarca asistanı olmadım. Hiç öyle yüksekokullarda okumadım. Her şey kendi kendimi yetiştirmemle gelişti” diye devam ediyor, çekim teknikleri ve referans araştırması için kendini kütüphanelere kapattığı günleri yâdediyor: “E o zaman Google filan yoktu tabii...”
Mert Alaş’ın bu rahat ve mütevazı halleri bu yola baş koyan genç fotoğrafçılarında, moda insanlarında, şöhret sevdalılarında kışkançlıktan tırnak bırakmaz! Tüm o “İstedim ve oldu” basitliğine indirgenmiş başarının altında başka başka şeyler de var: Tuhaf bir özgüven. Başka hangi fotoğrafçı henüz 20’lerinin başında hiç tanımadığı Kate Moss’un yanına gidip gözlerinin içine baka baka “Bir gün seni çırılçıplak çekeceğim” der? “Sene 1993’tü sanırım. Londra’da bir partide gördüm ilk kez Kate Moss’u. Tanımadan etmeden yanına gidip öyle bir laf ettim işte. ‘Ya... Tabii!’ dedi ve döndü. O anı hatırladıkça hâlâ gülmekten karnımız ağrıyor.”
Jennifer Lopez, 2006, Pirelli takvimi. Sado&mazo dozu yüksek bu kare J-Lo’nun da favorisi. Kayışlarla sarmalanmış bir kadının bir fırt sigara için can çekişi, Alaş’ın tabiriyle bir tür seks pozu.
Modanın büyük yalnızlığı: #selfie
Ünlülerin ‘selfie’ işini, Instagram meselesini bu kadar çok sevmelerinin altında kendi hayatında sıkışıp kalmak yatıyor aslında. Şöhret dünyasında herkes kendi cam fanusunda yaşıyor çünkü. Hayatının tamamı aynı insanlar arasında dönüyor: Menajeri, asistanı, spor hocası, şoförü, aşçısı... O pozlar, o paylaşımlar dış dünyaya açılan bir pencere gibi geldi. Taze hava alabilecekleri, başka insan sesi duyabilecekleri bir pencere.
Mert Alaş, Miranda Kerr ve Marcus Piggott, 2014. W dergisinin son sayısı için ‘Yatak odası Portreleri’ çeken ikilinin çekim kareleri kadar ‘hatıra pozları’ da konuşuldu. Miley Cyrus’lu, Naomi Campell’li kareler daha önce Instagram’da paylaşılmıştı. Miranda Kerr’li bu pozsa ilk kez Hürriyet Pazar’a özel huzurlarınızda.
Lara Stone, 2014, Vogue Paris. Stone bu pozu en doğal haliyle vermek için başını yarım saat boyunca durmadan bir öne bir arkaya doğru sallamış.
Modanın en güçlülerinin gözünden
MERT ALAŞ
Ulaşılması en zor, ağzından iki çift alınması en güç isimler söz konusu Mert Alaş olunca tereddüt etmeden Hürriyet Pazar’a özel görüş veriyor, anlattıkça anlatıyorlar...
Beni her seferinde şaşırtıyor
Kate Moss
Dünyanın en şanslı insanlarından biri olabilirim. En iyi arkadaşlarımdan biri aynı zamanda dünyanın en iyi fotoğrafçılarından biri. Bir model daha ne ister? Her seferinde beni şaşırtmasını başarıyor. Mert ile bir araya geldiğimizde gülmekten duramıyoruz. Asla.
Modellerin onun için yapmayacağı şey yok
Gisele Bündchen
Acayip bir enerjisi var, çekimlerde herkesin limitlerini sonuna kadar zorluyor. Modeller sırf onu mutlu etmek için imkânsız denilen pozları verir. Çektiği her şey eşsiz ve kusursuzdur çünkü.
Sanatçı ışığına sahip nadir insanlardan
Donatella Versace
Bugüne kadar Avedon, Webber, Helmut Newton gibi dünyanın en iyi fotoğrafçılarıyla çalıştım. Mert’i ilk gördüğüm an o sanatçı ruhu hissettim. Bakış açısı ve söyledikleri tamamen yeniydi.
Madonna’ya bile dans dersi verir
Marcus Piggott
Her konuda çok yetenekli: Piyano çalar, resim yapar, Madonna’ya nasıl dans edileceğini bile gösterir! Yeteneğinden ilham almamak, etkilenmemek elde değil.
Kate Moss, 2013, Playboy dergisi. Alaş, çekim sırasında bir ara duraksayıp “Bu bir Playboy çekimi. Neden üzerinde bu kadar kıyafet var ki?” diye takılır Moss’a. Cevap gecikmez: “Buna ne dersin?” der ve...