Sibel ARNA
Oluşturulma Tarihi: Haziran 14, 2008 00:00
Moskova’daki ünlü Style Bureau Salonu’nun kreatif direktörü. 1996’dan beri Wella’nın Rusya’daki top stilisti. BBC’de yayınlanan Sharp adlı dizide saç şekilleri konusunda danışman olarak çalıştı. Bir dönem Moskova Dolores Akademi’de moda, saç tasarımı ve stillerin tarihi konusunda ders verdi.
Daha önce çalıştığı isimler arasında Elizabeth Hurley ve Hugh Grant gibi ünlüler var. Trendleri belirlemede etkin bir isim. Alexander Krasheninnikov, Moskova State Üniversitesi’nin onur nişanına da sahip. Wella’nın davetlisi olarak Türkiye’ye geldi ve Türk kuaförlere sezonun trendlerini anlattı. Krasheninnikov’dan hem trendleri hem de Rus kadınlarına dair bilinmeyenleri öğrendik.
Bizi pembe gömleği ve gri salopeti ile karşılıyor. Bir süre takılarından gözlerimi alamıyorum. Saç yaparken parmaklarını bir piyanist kadar estetik kullanıyor. Ve sonuçta bir sanat eseri yaratıyor. Alexander Krasheninnikov tesadüfen kuaför olmuş:
"15 yaşındaydım. Konservatuvarda oyunculuk eğitimi alıyordum. Sahne arkasına, saçların yapıldığı bölüme tesadüfen düştüm. Ve çarpıldım, kaldım. Oyunculuğu ikinci plana attım. Bir oyuncu rolü neyse, o kadar sahnededir ama bir kuaför oyunun başından sonuna kadar sahnede kalır. Var ettiği eserlerle seyircinin dikkatini çeker, oyunun bütünü için çaba sarf eder. Ben insanların duygularına ve zevklerine hitap ediyorum. Her zaman sahnedeyim."
Krasheninnikov, modadaki kısır döngünün saçlar için de geçerli olduğunu söylüyor. Geçmişin trendlerini yeni teknolojiyle harmanlayınca ortaya çarpıcı trendlerin çıktığını anlatıyor: "Günümüzde saçlar için spesifik olarak bir tek modadan bahsetmek zor. Tarihten ilham alarak bir çok trend yaratıyoruz. Mesela ben bu yıl, 1810 ve 1812 arasından etkilendim. O yıllarda beller korseyle inceltilir, göğüsler daha bir belirginleştirilirdi. Etekler uzundu. Uçuşurdu. Saçlar lüle lüleydi. Topuzların hepsi dağınıktı, hiç biri dikkatli toplanmamıştı. Büyüklü küçüklü, süslü saç aksesuvarları kullanılırdı. Bu senenin en baskın trendi bu mesela. İkinci trendde ise 1830’lar ile 1850’ler arasındaki romantizm. Büyük geniş etekler, çok güzel makyajlar ve büyük hacimli düz saçlar. Ve çok fazla büyük olmayan dalgalı detaylar."
BİZİM KADINLARIMIZ EFSANEDİR SİZ DE FENA SAYILMAZSINIZ
Sarışın bir ırk olmasaydınız bu kadar güzel olur muydunuz, soruma verdiği cevap hayli ilginç: "Sarışın olmasalardı da bizim kadınlarımız bu kadar popüler olurdu. Onlar gerçekten efsane. Ama sizin kadınlarınız da hiç fena değil. Hem biliyor musunuz, Rus kadınlarının sarışın olmalarıyla ilgili çok derin bir yanılgı içindesiniz. Sadece yüzde yirmisi gerçek sarışın. Geri kalanlar boyalı saçlı. Rusya’da artık çok farklı ırklar bir arada yaşıyor. Biz, siz Türkler gibi çok karıştık. Yüzde yüz sarışın olan Slavlar çok az kaldı."
Alexander sokakta izlediği kadarıyla bizi çok modern bulmuş. Sarışınların fazlalığı onun da dikkatini çekmiş. Ama bunu çok doğal karşılıyor: "Kendinde olmayanı istemek insan oğlunun doğasında var. Ben kişinin istediğini yapması taraftarıyım. Biri sarışın olmak istiyorsa teni ne kadar esmer olursa olsun olabilir. Çünkü istemesi taşıyabileceğinin işaretidir. Kaynak saçlar için de aynı şey geçerli. İsterse beline kadar uzatsın. Nasıl olsa bir gün sıkılıp, özüne dönecektir. Ama fikrimi soruyorsanız bence orta boyda, modern kesimli, koyu renk saçlar her zaman daha seksidir."
GÖZLER ÜZERİNİZDE DEĞİLSE KABAHAT KUAFÖRÜNÜZDE
Saçlar kadın için en değerli mücevherdir. Bir kere keyfi ve duyguları düzenler. Ve her şeyden önemlisi ilk dikkati onlar çeker. Yolda yürürken gözler size dönüp bakmıyorsa, kuaförünüzde bir sorun var demektir.
SAÇI DÖKÜLEN ERKEKLERE TAVSİYEM
Saçı dökülen erkeklere çok basit bir tavsiyem olur. Eğer dökülmeyi durduramıyorlarsa kesinlikle kazıtsınlar. Parlak kafalar yarısı olmayan saçlardan daha seksidir. Tamamen kazıtmaktan utanmayı çok saçma buluyorum.
KADINLARIN SAÇLARI ÜLKELERİNE GÖRE FARKLILALIŞIR
Kadınların saçları memleketlerine göre farklılaşır. En büyük fark Avrupa ülkeleri ile Asya ülkeleri arasındadır. Asyalılar’ın saç yapısı çok kalındır. Avrupalılar’ın ise yumuşak ve ince telli. Ve neredeyse hepsi dümdüzdür. Bu gerçekten çok büyük bir istisnadır. Türklerin saçı en çok kime benziyor derseniz, tabii ki İtalyanlar’a derim. Zaten bir çok özelliğiniz benziyor.
HARİKALAR DİYARI WONDERLAND
Çevrenin takdir edildiği bir insanlığa doğru giden yolu temsil ediyor. Bu tasarım insanların birey olarak ortaya çıkmasına olanak tanırken, yeni bir davranış modelinin şimdiye kadar keşfedilmemiş çeşitli yönlerini gösteriyor. Saçlar belli belirsiz bir biçimde bir düzene uyuyor ve bilinçli olarak dokunulmamış halde bırakılıyor. Kısa veya uzun, şekil serbest ve sınırsız. Bal-altın rengi, nötr kahverengi veya organik bakır renkleri kullanılabilir.
MİNERAL PARLAKLIK MINERAL SPLENDOUR
İronik bir şekilde hayatla muhatap olanların trendi. Tazelikten ve hafiflikten korkan kişilere ve gençlere tavsiye ederim. Saç renkleri özellikle metal ve mineral renkleri doğrultusunda olmalı... İç içe geçen, yuvarlatılmış kesimler, geçişsiz bölgeler ve ton içinde ton bulunan renklendirmelerdir. Soğuk ve sıcak gölgeler yaratılır.
ENDÜSTRİYEL NAMELER FACTORY LYRICS
Ben bu trendi hepsinden çok sevdim. Yerel kıyafetler, basit tasarımlar... Saçlar şık ve lüle. Tıpkı bir fabrikada işlem görmüş gibi. Burada 1930’lu yılların Avrupa’sı aklımıza geliyor. Bu trendin renk yelpazesi soğuk, küllü tonlardan kahve-gri, gri ve gümüş tonlarına uzanıyor. Siyahtan açık kahverengiye uzanan renk geçişlerini uyumlu bir şekilde kullanan seçkin kompozisyon. Saçlar kısa veya uzun olabilir, asimetrik duruşa odaklanılır.
BÜYÜLEYİCİ CAZİBE COUTURE ALLURE
Gece modası olarak özetleyebiliriz. Özel durumlar için abiye saç modelleri... Bu trendi takip ederseniz giydiğiniz kıyafeti değiştirebilir, fark katabilirsiniz. Atlas kumaşlarla da, kadife kumaşlarla da kullanılabilir. Çok geniş, büyük hacimli saçlardan bahsediyorum. Pahalı deri ürünler gibi kıymetli bir trend. Zengin, yoğun ve mükemmel renkler vazgeçilmez parçası. Kadifemsi mor gölgelerden kiraz kırmızısı ve asil mavi renklere, oradan beyaz ve siyah renklere kadar değişir.