Güncelleme Tarihi:
‘Bu, hayatımdaki ilk röportaj olacak’’ dedi. Tedirgindi. ‘‘Ben öyle herşeye anında cevap veremem. Ne soracağınızı bilmek istiyorum.’’ Anlayışla karşıladım. Telefonda ona ne tür şeyler soracağımı çıtlattım.
Hazırlanmış! Elinde A4 kağıtlar, tükenmez kalemle söyleyeceklerini toparlamış. Çiğdem Kayalı ve yüzündeki çiller, bana nedense o eski ‘‘çitlenbik’’ sözcüğünü hatırlattı. İnanılmaz sevimli bir yüzü var. Ama vücudu sadece sevimli değil! Of yani. Top model gibi, 34 beden midir nedir? 42 yaşında iki çocuk annesi gibi asla durmuyor. Hiç rejim yapmamış, hiç spor yapmamış, yok öyle liposuction'lar filan. Gel de kıskanma!
Biliyorum, Mustafa Denizli bu röportaja kızacak. Ama kızmasın lütfen. Çünkü Çiğdem Kayalı onu çok güzel anlatıyor. Bana söylemedi ama kızacak diye endişeli. Denizli'den gizli yaptık da bu işi! (Mustafa Bey, bir suçlu varsa o da benim!)
Başarılı erkeğin arkasındaki kadın siz misiniz?
- Arkasındaki değil, yanındaki kadın benim.
Bizim tanıdığımız Mustafa Denizli, sizin tanıdığınız Mustafa Denizli mi?
- Ee tabii siz pijamalı Mustafa'yı tanımıyorsunuz! Sizin tanıdığınız adam, daha olgun, daha sakin. Dışarıda hep örnek davranışlar sergiler. Evdeyse sinirini, neşesini bir çocuk gibi hissettirir.
Evde de bu kadar hırslı mı?
- Hırslı bir adam değil ki Mustafa! İşi söz konusu olunca böyle.
Fenerbahçe şampiyon olmasaydı, birlikteliğinizde zor bir döneme mi girilecekti?
- Tabii, huzursuz ve keyifsiz olacaktık.
çok tutkuluDUR
Size zehir mi edecekti hayatı?
- Yok. Bana hiç agresif ve sinirli davranmaz. Ama sessiz olur, evde kendi köşesine çekilir. Sosyal hayatta hiç yer almamaya özen gösterir. Allah'ıma şükürler olsun ki şampiyon olduk!
Normal bir taraftar bile Fener yenilince mahvoluyor, sizi nasıl etkiliyor?
- Yatağa düşecek gibi oluyorum. Kolum kalkmıyor.
Mustafa Denizli böyle hissettiği için mi?
- Evet, çünkü onun kahrolduğunu görmek beni perişan ediyor. Ve kesinlikle gazete okumuyorum. Mustafa'ya yönelik eleştirileri bilmek dahi istemiyorum. Bu yas havası bir diğer maça kadar sürüyor.
Fener maçı kaybetti... Onu yatıştırmak için neler yaparsınız?
- Sabaha kadar onunla oturur, sohbet ederim. Bu onu rahatlatır.
Peki Fener kazandı... Seks hayatınız daha mı iyi oluyor?
- Böyle bir soruya cevap veremem.
En gıcık tarafı?
- Akrep burcu olması! Beraber yaşamak için zor bir burçtur. Sağı solu belli olmaz. Kıskançtır ve çok tutkuludur.
En hoş tarafı?
- Sözünün eridir. Ve çok merhametli. O halini çok severim, yufka yüreklidir. Bir de, bir erkek için sezgileri çok kuvvetlidir. Mesela eve girer benim keyfim birşeye kaçmıştır, ama suratım katiyen asık değildir. Hemen ‘‘Senin neyin var?’’ der.
Her kadını baştan çıkarabilecek özelliği?
- Başarılı ve karizmatik bir erkek olması. Ama baştan çıkarmak için herhangi birine mesai vereceğini hiç zannetmiyorum!
Öyle mi? Yüz vermez mi kadınlara?
- Bu tip bir şey için mesai vermez. Sonra, utangaçtır...
Yani siz mi baştan çıkardınız onu!
- Hayır ikimiz de çıktık baştan! Aynı anda. Bizimki büyük aşk...
Hiçbir erkekte bulunmayacak farklılığı?
- Çok iddialı bir soru. Ben de iddialı bir cevap vermek isterdim ama veremem. Çünkü bunun için dünyadaki bütün erkekleri tanımak lazım...
Dediğim dedik bir adam mı?
- Mantık çerçevesi içinde evet.
Biz bir melekten mi söz ediyoruz! Evde hiç mi rahatsız edici bir tarafı yok bu adamın? Çoraplarını oraya buraya atmaz mı?
- Anormal dağınıktır. Ama kızmıyorum çünkü alıştım. 8 senedir aynı evde yaşıyoruz. Bunun dışında hiçbir rahatsızlığı yok. Evde yemek mi yok? Peki der. Önüne ne koysan yer. Pantolonunun ütüsüne filan takmaz. Bütün problem iş hayatında. Ve eve getirdiği stres.
Patron kim?
- Tabii ki benim. Evde yani. İlişkide patron yok.
ŞIMARTAN BABA
Nasıl bir babadır?
- Çocuklarına aşırı düşkündür. Onlara fazla vakit ayıramadığı için de çok üzülüyor. Bu yüzden de benim ölçülerime göre fazla şımartıyor.
Lál şımarık bir çocuk mu?
- Evet.
Diğer kızı Selin'le aranızı iyi tutmayı nasıl beceriyorsunuz?
- İkimiz de aynı erkeği seviyoruz, sebebi bu olsa gerek.
Çok mu düşkün size?
- Evet.
Biri sizi onun elinden almaya kalkarsa...
- Kimse alamaz. Ben istersem giderim!
GENÇLİĞİM GENETİK HERHALDE
İki kız kardeş (Siz ve Şebnem Çapa) yıllar geçiyor hálá bu kadar güzel olmayı nasıl beceriyorsunuz? Ne yapıyorsunuz?
- Ruhumuzun temizliği ve güzelliği dışarıya yansıyordur! Ben spor filan yapmam. Bir tek yazın su kayağı, kışın da kar kayağı. Rejim de yapmam. Ne bileyim, genetik herhalde. Zayıflamakla ilgili hiçbir estetik müdahalem yok. Bir tek estetiğim var, göğüslerim, onu da yıllar önce yaptırmıştım.
Lál’ı doğurmak radikal bir karardı
Birlikte yaşadığınız adamdan çocuk yapma kararını verirken zorlandınız mı?
- Hayır. Aşk çocuğudur Lál. Kimse beni durduramadı. Herkes denedi. Ailem, dostlarım, arkadaşlarım. Ama çok istiyordum, radikal bir karardı.
Mustafa Denizli bu kadar gözü kara olmanızdan hoşlandı mı?
- Başta hoşlanmış gibi görünse de, sonra çok strese girdi.
Bir kadının kolay yapabileceği bir şey değil, özellikle bu ülkede. Yüzde yüz aşk mı?
- Sebep sadece budur. Hayatımın en büyük aşkıdır Mustafa.
Sinan ve Lál hayatınızı nasıl güzelleştiriyor?
- Oğlum Sinan efendi ve başarılı. Lál ise aktif, esprili ve haşarı. İkisi de beni çok eğlendiriyor.
Sinan'ın babasıyla görüşüyor musunuz?
- Hayatımdaki en iyi erkek arkadaşım. Boşandığım günden beri her gün telefonlaşırım.
Mustafa Denizli kıskanmaz mı?
- Asla. Bu konuda çok medeni.
EN BÜYÜK KOMPLEKSİM
Bir günü nasıl geçiriyorsunuz?
- Uzaktan bakıldığında hiçbir şey yapmıyorum gibi gözükse de, evimle haşır neşir olmak, çocuklarımla ilgilenmek, zamanımın çoğunu alıyor. Kitap okumayı, çarşıya çıkmayı seviyorum. Gün, genelde yalnız geçiyor.
Akşam? Mustafa Denizli sizi her gördüğünde acayip güzel, bakımlı filan mı olursunuz?
- Evde bile sokağa çıkabilecekmişim gibi dolaşırım. Kimse benim abuk sabuk halimi görmez. Bütün gün gecelik ve sabahlıkla asla dolaşmam. Bakımlı olmayı severim. Migros'a da gitsem uygun bir şeyler giyerim.
SOSYETİK DEĞİLİM
Sosyetik, zengin, çalışmayan kadınlardan mısınız?
- Bunu basın yaptı. Fotoğraflarımı çekip, dergilere basmasalardı sosyetik olarak anılmayacaktım. Geceleri fotoğraflarım çekilsin diye değil, hakikaten eğlenmek için sokağa çıkıyorum ben. Şimdi bir sürü insan ‘‘Sanki biz eğlenmek için çıkmıyoruz!’’ diyecek. Ama gerçekten öyle, millet onları görsün diye çıkıyorlar. Çalışmama meselesine gelince, maalesef çalışmayan bir kadınım. Bu da beni çok üzüyor. Hayattaki en büyük kompleksim.
Mustafa Denizli'nin çalışmanıza itirazı olur mu?
- 10 sene önce olurdu. Şimdi olsa da dinlemem! Yıllar önce ‘‘daha dur’’ diye beni oyalamıştı. Çalışıyor olsaydım son derece başarılı olabilirdim. Ama geç kalmış sayılmam.
O sizin ortalıkta olmanızı, ön plana çıkmanızı istemiyor mu?
- İstemiyor galiba.