Güncelleme Tarihi:
Deniz İNCEOĞLU
Son günlerin en çok konuşulan filmlerinden Soul Kitchen’ın hırsız, şaşkın, biraz kıro ve bir o kadar sevimli karakteri Illias Kazantsakis’i canlandıran Moritz Bleibtreu.
Sizi bilmem ama ben, nevi şahsına münhasır bu beyefendinin büyük bir hayranıyım. Kendimi sınamak için yeniden film listesini gözden geçirdim de, neredeyse izlemediğim kalmamış...
Türkiye’de bir kesim onu Run Lola Run’la tanıdı ama ülkemizdeki asıl patlayışı Fatih Akın sayesinde oldu demek yanlış olmaz. Neredeyse tüm filmlerinde kendisini izleme şansını yakaladık.
Özellikle Duvara Karşı’da gözlerimiz çok aradı ama ne yazık ki yoktu.
Her role uyum sağlayan iyi bir oyuncu Bleibtreu. Dram, aksiyon, belgesel ya da romantik komedi gibi pek çok türde oynadı. Çoğunda da kötü, sorumsuz ya da başına buyruk bir karakterdi.
Solino’da hain kardeş Giancarlo, Im Juli’de şaşkın, kimi zaman vurdumduymaz bir aşık olan Daniel Bannier, Her Şey Reyting İçin’de dünyanın en zalim prodüktörü, The Walker’da skandal adam oldu.
Yakışıklılığından mı, iyi oyunculuğundan mıdır bilinmez ama bu olumsuz karakterler bile ona hep yakıştı, daha da çekici yaptı.
İşte tüm bunları düşünerek, koşar adımlarla aldım soluğu Soul Kitchen’ın kapısında. “Yine bir Fatih Akın, yine bir Moritz Bleibtreu filmi, yaşasın!” diyerek.
Size uzun uzun filmi anlatıp eleştirecek değilim. Zaten hakkında onlarca kez yazılıp çizildi.
Ama tabii ki açılış sahnesindeki kötü yemek görüntülerini saymazsak “İyi müzik, iyi yemek ve iyi hikaye” diye özetlemeden geçmek olmaz Soul Kitchen’ı.
Benim söyleyeceğim ya da soracağım Moritz Bleibtreu ve hayranlarına...
Onu nasıl görmek isterdiniz?
Siz de içinizdeki tüm hayranlıkla beyazperdenin karşısına geçtiğinizde gözünüze sokar gibi altın hac takmış, kötü bir takım elbise, kösele ayakkabı giymiş ve sürekli anahtarlık sallayan bir Moritz
Bleibtreu görmeyi hayal etmiş miydiniz?
Ben etmemiştim ve uzun süre de etkisinden kurtulamadım. “Neden o güzelim restoranın sahibi, karizmatik Zinos Kazantsakis rolünde değildi?” diye söylenip durdum. Yavaş yavaş bu haline alışıp, Fatih Akın’ın bunu da ona yakıştırdığını, Bleibtreu’un iyi oyunculuğuyla bunu da iyi taşıdığını düşündüm. Ama ne olur söyleyin bana sizce de üst resimdeki hali ona çok daha fazla yakışmıyor mu?