Siz Eros musunuz?

Güncelleme Tarihi:

Siz Eros musunuz
OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 13, 2004 00:00

Geçen yıl Asmalı Konak'taki Seymen AÄŸa neyse, bu yıl Bir Ä°stanbul Masalı adlı dizideki Selim Arhan o. Mehmet AslantuÄŸ'dan 10 yıllık eÅŸi Arzum Onan'la ilgili çok özel açıklamalar.Bu röportaj neden yapıldı? 1. Çünkü Mehmet Aslantuğ’un ‘Bir Ä°stanbul Masalı’ adlı dizide canlandırdığı Selim Arhan karakteri, herkesi ekran başına kitledi. AÅŸk, onun dizideki o derin bakışları ile yeni bir tarif kazandı.Selim Arhan ile aÅŸkı hatırladığını, aÅŸkı hiç yaÅŸamamış olup aÅŸkı anladığını söyleyenler çıktı. 2. Haliç manzarasına bakarak dinlediÄŸi: ‘Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın, / Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın, / Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı; / Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın’ ÅŸarkısı neredeyse hit oldu. Yeni nesil ertesi gün kitapçılara, kasetçilere hücum edip bu ÅŸarkıyı aramaya baÅŸladı. 3. Geçen sene tüm kadınlar Seymen AÄŸa gibi bir sevgili istiyordu. Bu durum üzerine uzun röportajlar yapıldı, sosyolojik yazılar yazıldı. Bu yıl bütün çarklar tersine döndü. Åžimdi kime sorsanız hayallerini Selim Arhan gibi ÅŸehirli bir iÅŸadamı süslüyor. Tüm bu nedenler sizi kesmedi mi? O halde birkaç sebep daha sunalım: Mehmet AslantuÄŸ bu yıl 20. sanat yılını kutluyor. Ayrıca bu yaz yönetmenliÄŸini de üstleneceÄŸi yeni bir sinema filmi için hem kamera karşısına hem de kamera önüne geçiyor. Hepsini bir kenara koyun, BeyoÄŸlu Markiz’de bir öğle vakti buluÅŸmuÅŸ, röportaj için karşılıklı konuÅŸurken, bize doÄŸrulan onlarca kadınların kıskanç bakışları bile bu röportajı meÅŸru kılmaya yeter. Daha ne olsun!Herhalde ÅŸu sıralar televizyonlarda oynayan diziler arasında en popüler karakteri siz canlandırıyorsunuz. Selim Arhan karakterinin seyircide yarattığı etkiyi nasıl yorumluyorsunuz?- Selim Arhan orta yaÅŸların yalnızlığını yaÅŸayan bir adam. Sevimsiz deÄŸil, hırslarını dizginleyebilen bir yanı var. Sevdayı bugüne kadar kendi talihsizliÄŸinden ve biraz da tercihinden dolayı yaÅŸayamamış. ReddetmiÅŸ, uzak kalmış. Olmaz dediÄŸi bir iliÅŸkiye yakalanmış! Zor bir durum! Ben de karakterden büyük keyif aldım ve sanıyorum Selim Arhan’a uygun lezzette oyun ve fotoÄŸraf verdim.Mütevazı davranmayın lütfen. Åžu an etrafımızdaki tüm kadınlar size yiyecekmiÅŸ gibi bakıyor...- Bu ilginin Selim’le pek alakası yok aslında. Türk insanı Selim gibilere, aÅŸka ihtiyaç duyuyor, o kadar. Çünkü hayatımız git gide sıradanlaşıyor. En son ne zaman topraÄŸa yalın ayak bastınız? Oysa her gün bir dolu elektrik yükleniyoruz.Dizide bazen tek kelám etmeden bir bakışla, bir gülüşle insanlara aÅŸkı hissettiriyorsunuz. Siz Eros musunuz?- EstaÄŸfurullah bu bizim görevimiz. Çapımız ve yeteneÄŸimiz neyse onu ete kemiÄŸe büründürüyoruz. Bunu ne kadar iyi yapsak, bu iÅŸe o kadar hizmet etmiÅŸ oluruz. Bir Ä°stanbul Masalı’nın rejisi aÅŸkı koruyan ve hisseden bir ekip. Senarist arkadaÅŸlarımın duyguları aÅŸka çok yatkın. KADROMUZ ÇOK STERÄ°LTürk kadını adına size teÅŸekkür ediyorum. Sayenizde Seymen AÄŸa gibi erkek aramaktan vazgeçtiler. Selim Arhan’dan aldıkları feyzle ÅŸehirli erkeklerin arasına geri döndüler. - Bu dizinin böyle bir vasfı var. Bir Ä°stanbul Masalı, adı üstünde masal gibi... Herkesin duygularını okÅŸayan çok yumuÅŸak bir hali var. Kadro çok steril. Aramızda oyuncu olmayan kimse yok. Aynı zamanda ÅŸarkı söyleyip, sahne alan birileri bu setin atmosferinde yer almıyor. Bu sebeple seyirciyle çok iyi iliÅŸki kuruyoruz.Siz bir ara ‘Sünnet düğünü çekilir gibi dizi çekiliyor’ diyordunuz. Piyasanın bugün bulunduÄŸu noktadan memnun musunuz?- Ä°zleyicinin seviyesi fena halde düştü. Nerede seviyesi düşük programlar varsa onlar izleniyor. Talep arzı biçimlendirmiyor. Bu tiyatroda da sinemada da böyle. Oysa sektör iyiye gidiyor. Okullu insanlar görev başında artık. Talepteki erozyon yüzünden anlatım dili sığlaşıyor. 400 kelimeyle yazılacak bir senaryoyu 60 kelimeyle yazarsanız daha fosforlu sonuçlar çıkıyor. Son 15 yılda magazinin yaÅŸadığı seyir bunun göstergesi.Hızlı bir anlatım isteniyor deÄŸil mi? Selim ve Esma aşık olsunlar diye onca hafta beklediler ÅŸimdi bir an önce evlenmelerini istiyorlar. - Evet seyirci çok obur. Çünkü magazin programlarını izleye izleye iliÅŸkilerin hızlı yaÅŸanmasına alıştılar. Sabırlı deÄŸiller. Seyircinin bu hızlı tüketimi kaliteli üretimlerin önünü kesti. BENDEN ÇAKIR OLMAZDISadece oyunculuk yapmıyorsunuz siz. Hatta Oktay Kaynarca ile bir ÅŸirkette ortaklığınız vardı?- Evet, ben 12 yıldır yapımcılık ile uÄŸraşıyorum. Ãœstelik öyle 2 masa 2 sandalyeyle çalışmıyorum. Eni konu alet edevatımız var. Biz zaten bir atölye ortamında çalışıyoruz. Bu, Adem Kılıç, Oktay Kaynarca ve benim yeni kurduÄŸumuz bir organizasyondu. Bir iki büyük ve özel proje için bir araya gelecektik. Ama bu hafta itibarıyla ben onlarla olamayacağımı anladım.Neden?- Çünkü benim kendi organizasyonumdaki iÅŸlerimden orada yeni ÅŸeyler üretmeye vaktim yok. ArkadaÅŸlarım yollarına bensiz devam edecekler.Oktay Kaynarca’nın ‘Çakır’ imajı hakkında ne düşünüyorsunuz? - Oktay konservatif bir oyuncudur. Bugünkü Çakır imajının dışında bir adamdır. Zaman zaman bazı oyuncular bu baskın karakterlerden ha deyince çıkamazlar. Oktay’ın da problemi bu bence. Ama bu bence büyük problem. Bunu sevip sevmediÄŸi buna alışıp alışmadığı baÅŸka bir ÅŸey ama bir an önce bu duruÅŸtan bir aktör olarak çıkması gerek. Yoksa bu imaj, bundan sonraki niyetleri ile örtüşmez. Mehmet Aslantuğ’un içinden bir Çakır çıkar mıydı? - Çıkmazdı.Çok olması gerektiÄŸi gibi birisiniz. Ne demeniz gerekiyorsa onu diyorsunuz sanki. Gerçi Samsun’da yaÅŸadığınız gençlik yıllarınızda da, ayakları yere basan, söylediÄŸi söz dinlenen biriymiÅŸsiniz. - Evet öyle tarif ederler. Ben öyle olduÄŸumu arkadaÅŸlarımdan duyuyorum. Hayatınızda bu anlamda büyük bir istikrar var. Politikacı olmayı hiç düşündünüz mü? - Zaman zaman adet olduÄŸu üzere bir takım teklifler aldım. Ama ben oradaki üretimin içinde olmak için sebep görmüyorum. Evet bu ülkenin dürüst politikalara ihtiyacı var. Evet yeni jenerasyonlara görev düşüyor. Ama ben üretimi ve üretimdeki tadı sadece sinemada görüyorum, tiyatroda bile deÄŸil.HÃœLYA AVÅžAR’A ROL VERMEMSon üç beÅŸ yıldır her kim size sinema ile ilgili bir soru sorsa, ‘Ben kendimi dinlenip, demlenmeye bıraktım’ diye cevap vermiÅŸsiniz. Bu süreç daha ne kadar sürecek?- Bu yaza bir film çekmek için ekonomik portföyü oluÅŸturuyordum. Ä°ki hikaye var. Yeniden yazımları oluyor. Senaryoyu yazı ekibiyle müşterek üretiyorum. Oyunculuk benim çok umurumda deÄŸil. Duygularım oyunculukla meÅŸgul deÄŸil. Ben ışıkların altında da durmayı sevmem zaten. Bazen bu iÅŸi kerhen yaptığım bile düşünülebilir. Ben bu iÅŸin mutfağına daha yakınım. Bu filmin yönetmenliÄŸini üstleneceÄŸim ve sadece küçük bir rol alacağım.ÇekeceÄŸiniz film ne kadar ticari olacak? - Elbette ki giÅŸeye ihtiyaç var. Çünkü sinema pahalı bir iÅŸtir. Bir filmin giÅŸeye yönelik stratejiler geliÅŸtirmesini anlarım ama sadece oraya yönelik çabayı kabul etmem.Bir yönetmen olarak oyuncu seçerken Hülya AvÅŸar gibi bir markaya rol verir misiniz?- Hayır vermem. VermeyeceÄŸim de. Onların yolculuklarını tamamladıklarını düşünüyorum. Bugüne kadar bir sürü iÅŸ yaptılar. Bazen yapılsa da olur yapılmasa da olur iÅŸlere imza attılar. Bazen de çok kıymetli iÅŸlerin içine girdiler. Benim hedeflerim arasında bu isimlerle çalışmak yok. Benim duygularımda bu figürlerin yeri yok. Ben yeni, farklı ve daha konservatif yüzler ararım.BAZI GECELER BÄ°RLÄ°KTE SUSARIZSon on yıldır bir ayağım eve çekilmiÅŸ olsa da, haftada en az iki kez eski dostlarımla buluÅŸur uzun yemekler yerim. Bazı geceler ÅŸarap içip sohbet ederiz, bazı geceler saatlerce dans ederiz, bazı geceler ise birlikte susarız. Ä°nsan olmanın insana yakışan ritimlerinin hepsini bünyemde barındırıyorum. Hayatın hiçbir tadını ÅŸu ya da bu ÅŸekilde dışarıda bırakmıyorum.EÅŸiniz Arzum Onan herkese mükemmeli çaÄŸrıştıran bir kadın. Bir mükemmelle hayatı paylaÅŸmak nasıl bir ÅŸey?- Belki de o kadar mükemmel deÄŸildir. (Gülüyor) Åžaka bir yana, Arzum insanları üzmemek için söylediklerinden imtina eden biri deÄŸildir.Valla bize o bağıramazmış, aÄŸzından kötü bir ÅŸey çıkmazmış gibi geliyor...- Mümkün mü? Çok abartmamak kaydıyla bizim de iniÅŸlerimiz çıkışlarımız oluyor. Biz de tartışıyoruz. Ama genelde çıkışlarımızı bastırmayı biliyoruz. Arzum çok sakindir. Volümü kolay kolay artmaz. Böyle dedim diye ‘mıymıy’ olduÄŸumuzu düşünmeyin. Biz de herkes gibiyiz.AÅŸkı nasıl taze tutuyorsunuz? Siz bu evliliÄŸi ömür boyu aynı yastığa baÅŸ koymak için mi yaptınız? - Yok o hapishanedir. Kendi kendinize bir hapishane yaratırsınız. Bu insanın doÄŸasına aykırı. Elbette çaba budur. Hiçbir kurum günün birinde çatlarız diye oluÅŸmaz. Zaman size baÅŸka sürprizleri yüklerse, evlilik eziyet haline geliyorsa zorla devam edemezsiniz. Biz öyle deÄŸiliz. EÄŸer kimyamız yüksek bir ortalamayla uyuÅŸmasaydı zorla bir arada olmak gibi bir derdimiz olmazdı.Mutlu musunuz?- Biz mutsuz bir çift olmadık. Sorunlarımız oluyor tabii fakat bunları büyütmemeyi baÅŸarıyoruz. Ama bizimki bir imaj iliÅŸkisi deÄŸil. Benim çok uzun yolculuklarım olur. Bazen 2 hafta yelkenle açılır, basar giderim. Bazen Arzum da katılır, bazen katılmaz. Biz öyle dışarıdan göründüğü gibi her dakika el ele, göz göze, dip dibe deÄŸiliz. Ben son bir yıldır hayatımın büyük bir bölümünü dışarıda geçiriyorum. Esas olan yan yana olmak deÄŸil esas olan ayrı olduÄŸunda da duygularının yoÄŸun olması.Arzum’la iniÅŸ çıkışlarımız oluyor elbette bizi mıymıy zannetmeyinBenim altı çizilecek bir fiziksel özelliÄŸim yok bence. Büyük ihtimalle insanlar kaşımı gözümü deÄŸil duruÅŸumu seviyorlar. Ben yaÅŸama sevincini hüzünle damıtan bir kuÅŸağın çocuÄŸuyum. Bu davranışlarıma yansıyor. Çok keskin, baÅŸkalarının hayatlarını taciz eden, ‘Ben buradayım’ diye bas bas bağıran bir üslubum olmadı hiçbir zaman. Ben Arzum’la tanıştığımda 33 yaşındaydım, 35’imde evlendim. 39’umda baba oldum. Hayatımın önemli bir kısmı bekar, yalnız ve bunun sunduÄŸu özgürlüklerle geçti.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!