Siz ekmek gibi bir ihtiyaç olarak görüyorsunuz müziği

Güncelleme Tarihi:

Siz ekmek gibi bir ihtiyaç olarak görüyorsunuz müziği
Oluşturulma Tarihi: Haziran 04, 2005 00:30

Son günlerde herkes Fatih Akın’ın Türkiye’nin müziğini anlattığı belgesel Crossing The Bridge-İstanbul Hatırası’nı konuşuyor. En çok konuşulan konulardan biri ise, kusursuz olarak yapılan canlı kayıtlar.

Filmde başrolü oynayan ise Einstürzende Neubaten grubunun basçısı Alexander Hacke (40). Hacke, değişik ülkelere seyahat ederek onların müziklerini keşfeden ve kaydeden bir müzisyeni canlandırıyor. Bu kez durağı Türkiye olmuş. Hacke, normal hayatında da böyle yaşadığını söylüyor. Bir süre önce yayınladığı Sanctuary adlı albümü İstanbul Hatırası’ndaki gibi portatif stüdyoyla üç yıl süren seyahatlerde kaydettiği müziklerden oluşuyor.

Bir röportajınızda hayatım bu filme çok benziyor demiştiniz. Ne demek bu?

- Evet, ben tamamen bu filmdeki gibi yaşıyorum. O yüzden filmi çekerken rol falan yapmadım. Farklı ülkelerin müziklerini inceleyip duruyorum yıllardır. Müzik hayatı geliştiren ve inşa eden bir şey bence. Ben müziği, hayatım yaptım. Nerede başladı, nereye gider, bir yerlerde biter mi bilmiyorum. Seyahat ettikçe yeni müzikler dinledikçe daha iyi hissediyorum diyebilirim.

Nasıl oldu da bir anda kendinizi İstanbul’da bir belgesel çekerken buldunuz?

- Çevremde müzikal anlamda neler olup bittiği hep ilgimi çekmiştir. Türk müziğine de doğup büyüdüğüm yer itibari ile çok yabancı değildim. Yıllardır Berlin-Neukölln’de Türkiye’den sonraki en büyük Türk topluluklarından biri ile birarada yaşıyorum. Yıllardır beraber yaşadığım bu insanların müzikleriyle ilgili daha fazlasını keşfetmek bana çok ilginç geldi.

Nasıl buldunuz bizim müziklerimizi?

- Bir kere her şeyden önce Türkiye’de müziğin batıya göre çok daha tutkulu bir şekilde üretilip pazarlandığını söylemem lazım. Ekmek gibi bir ihtiyaç olarak görüyorsunuz müziği. Bu gerçekten çok imrendirici bir şey. Bir de, müzisyenlerin ödün vermeden kendi hissettiklerini yapmak için sonuna kadar mücadele etmeleri de çok etkileyici.

Filmde hangi müzisyenlerin olması gerektiğine nasıl karar verdiniz?

- Fatih’le (Akın) beraber bir çalışma yaptık, kimi istediğimizi biliyorduk. Pozitif/ Double Moon bizim için çok önemli bir yardım oldu. Çünkü onlar rekabet içinde oldukları diğer firmalarla bile bu film için bağlantıya geçmekten çekinmediler.

Filmin devamı çekilse kimle çalışırdınız?

- Bir kere en başta Bülent Ersoy. Onun hikayesini çok etkileyici buluyorum. Olağanüstü bir şarkıcı bence. Ondan başlı başına bir film bile çıkar.

Orhan Gencebay’la çalışmak nasıldı? Çok titizdir ve her şeyle kendisi ilgilenir. Size nasıl izin verdi bu kayıt için?

- Böyle bir şansı bana verdiği için çok mutluyum. O gerçek bir virtüöz ve gerçek bir centilmen. Onun müzik rotasından etkilenmeyecek bir müzisyen tanımıyorum dünyada. Mutlaka bütün dünyanın ondan haberi olması lazım.

SEZEN AKSU KARİZMATİK

BABA ZULA TAMAMEN KAÇIK

ERKİN KORAY KESİNLİKLE OTORİTE

Sezen Aksu çok karizmatik bir kadın. Orhan Gencebay’ın bir halk kahramanının yansıması olduğunu düşünüyorum. Müzeyyen Senar için ‘Lady of amazing energy Muhteşem enerjili hanımefendi’ derim. Duman çok güçlü ve iyi görünen bir grup. Replikas, harika bir gitarcıya ve heybetli bir davulcuya sahip. Orient Espressions’ın stilini çok sevdim; dans müziğe bir armağan olduklarını düşünüyorum. Sertab Erener’le tanışmadık ama muhteşem bir sesi var; iyi bir insan olduğunu da tahmin edebiliyorum. Baba Zula grubu üyelerinin tamamen kaçık olduğunu düşünüyorum, bu yüzden onları çok seviyorum. Erkin Koray ise kesinlikle bir otorite figürü, üstelik çok da cesur bir adam. Mercan Dede bir efendi gibi; müziğindeki spiritüel gerçeklik ne yazık ki bugünlerde rastlanabilen bir şey değil. Aynur Doğan’ın müziği derin bir yerlerden kalbi yakıyor. Ceza kendi alanında iyi bir donanıma ve yetişmişliğe sahip. Siyasiyabend ise çok dürüst ve saf geliyor bana. Selim Sesler ise tam benim adamım!

ALBÜMDE KİM HANGİ ŞARKIYI SÖYLÜYOR?

Sertab Erener, Music

Baba Zula, Tavus Havası ve Cecom Orient Expressions, İstanbul 1:26 A:M Duman, İstanbul Replikas, Şahan Dağı Ceza, Holocaust

Mercan Dede, Ab-ı Hayat

Nur Ceylan, Böyle Olur mu

Selim Sesler, Kürdili Hicazkar Longa ve Penceresi Yola Karşı Aynur Doğan, Ehmedo Orhan Gencebay, Hatasız Kul Olmaz

SiyaSiyaBend, Hayyam

Müzeyyen Senar, Haydar Haydar Sezen Aksu, İstanbul Hatırası
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!