Oluşturulma Tarihi: Mayıs 31, 2005 10:05
Kapınız veya telefonunuz çalmadan önce çalacağını söylüyorsanız, canınızın çektiği ve keşke olsaydı dediğiniz şeylere biraz sonra tesadüf ediyorsanız, hissettikleriniz bir bir çıkıyorsa, siz de psişik denilen özel yeteneğe sahip olanlardansınız...
Mesela canınız o sırada tatlı ister ve yanınızdaki arkadaşınıza ‘keşke şimdi pasta olsa da yesek’ dersiniz ve yaptığınız işe dalıp unutursunuz. Sonra başka bir arkadaşınız size gelirken yanında pasta getirir. O dakika çok şaşırırsınız ve bunu istediğinizden söz edersiniz. Genellikle bu tip durumlarda şöyle denir; ‘Keşke başka bir şey isteseymişim... Ne istesem olacakmış.’
İnsanın hayatında buna benzer ufak tefek açıklayamadığımız pek çok durum meydana gelir fakat biz bunları önemsemeyiz. Mesela düşündüğümüz kişi karşımıza çıkar. Aklımızdan geçen başımıza gelir ve bunların hemen hiçbirinin üzerinde durmayız.
Hatta çoğu zaman gülerek anlattığımız zaman zaman merak ettiğimiz bu tip durumlar, araştırmacıların dikkatle izledikleri ve benzer durumları yaşayan kişiler üzerinde inceleme yaptıkları önemli fenomenler olarak parapsikolojinin konusunu oluşturuyorlar. Sadece bunlar değil tabii. Parapsikolojinin araştırdığı konular son derece ilginç.
Mesela Psişik rüyalar, hortlak hikayelerinin anlatıldığı tekinsiz evler, psişik okuma olarak tanımlanan ve orada bulunmayan bir kişiye ait eşyaya dokunarak onun hakkında bilgi alınması, telepati, radyestezi, eşyaları uzaktan hareket ettirme, şifa, ölümden sonra hayat,
astroloji, astral seyahat, beş duyu ile açıklanamayan algılama türleri, şuur projeksiyonu (bedeniniz yatakta yatarken şuurunuzun başka yerlerde dolaşması, şuurunuzu tıpkı
sinema gösterisinde olduğu gibi başka bir yere projeksiyonu) gibi daha pek çok açıklanamayan olaylar parapsikolojinin araştırma konuları içinde yer alıyor.
YETENEĞİNİ KONTROL EDEBİLEN AZ
Birinci İstanbul Uluslararası Parapsikoloji Kongresi sırasında görüştüğümüz Dr. John Palmer, ‘İnsanların büyük bir bölümünde psi deneyimleri yaşayanlar var fakat bu yetenek kendiliğinden ortaya çıkıyor. Yeteneğini kontrollü kullanabilenlerin sayıları çok az’ diyor ve ‘Psişik yeteneklere sahip olanlara hasta muamelesi yapılıyor. Zihinsel hastalık ile psişik deneyim yaşayanlara ilaç verilmesini skandal olarak kabul ediyorum.’
Bu sözler bana rahmetli Ayhan Songar’ı hatırlatıyor. Bir sohbet sırasında ‘şizofreni’ için ‘ruh kanseri’ tanımını yapmış ve deliliğin tedavisi için müziğin öneminden söz etmişti.
Hatta Cerrahpaşa Hastanesi’nin içinde müzikle tedavi konusunda araştırma ve uygulama yapması için Oruç Güvenç’e izin vermiş, müzikle tedavi bölümü kurulması için çalışmaları desteklemişti.
Sanırım bu fikir üniversite çevreleri tarafından pek kabul görmedi ama parapsikoloji çalışmaları geliştiği zaman kabul görebilir. Çünkü parapsikoloji psişik olayları tarif etmeyi başarabilirse, bilimin tarifi de yeniden yapılmak zorunda kalacaktır.
CİNSEL DÜRTÜ BAŞARIYI ARTIRIYOR
Yapılan deneyler çok ilginç.
Bir gün ‘çağrışım testi’ (köpek dediğiniz zaman kediyi çağrıştırır veya yer denildiğinde gök aklınıza gelir ve test böyle sürer gider) uygulanırken testi uygulayanlar hızlı cevapları ödüllendirmeye karar verirler ve bunun yapılan testi etkileyip etkilemeyeceğini ölçmek isterler. Sonuçlar şaşırtıcıdır.
On sözcükten birine hızlı cevap verene eğlenceli bir ödül verilmesi, cevapların hızını etkilemiştir.
Ödüllendirilmek denekler üzerinde son derece etkili olunca cinsel dürtünün etkisini merak ederler ve erkek deneklere çekici kadın resimleri verirler.
Deney sırasında kişilere resimlerden hoşlanıp hoşlanmadığı sorulmaz. Resimler hakkında en ufak bir konuşma yapılmaz. Fakat zevk aldıkları saptanır ve önceki deneylere göre başarı oranı çok yüksektir.
Psi nedirYunan alfabesinde bir harfin adıdır. Bütün duyu dışı algılama ve uzaktan madde üzerinde etki meydana getirmek gibi insanın açıklanamayan özellik ve durumlarda kullanılan nötr bir terimdir.
Dr. John A. Palmer kimdirDr. John A. Palmer, John F. Kennedy Üniversitesinde 1977-1981 yılları arasında yürüttüğü Parapsikoloji Eğitim programı başkanlığının yanı sıra geçen seneye kadar Rhine Araştırma Merkezi Direktörlüğü yapmış. Şu anda Zürih Üniversite Hastanesi Nöroloji Departmanında misafir araştırma görevlisi.
Dr. John A. Palmer ‘Parapsikolojinin Temelleri’ adlı kitabını mayıs ayında yayınlamıştır. Palmer bir konuşmasında şunları söyler:
Amerika Birleşik Devletleri’nde ve Avrupa’da gerçekleştirilen anketler, bu ülkelerdeki nüfusun yarısından çoğunun, yaşamları boyunca en az bir kez olmak üzere Duyu Dışı Algılama (DDA) fenomeni yaşadığını tutarlı bir biçimde ortaya koymaktadır. Öyleyse ender rastlanan olaylardan söz etmiyoruz. Parapsikologlar, diğer bilim adamlarının karşılaşmadığı özel bir sorunla karşılaşır. Bilim adamlarının geneli, araştırmaları sonucunda psi’nin rahatlıkla uymayacağı belirli bir dünya geliştirmiştir. Bu bilimsel dünya görüşünde, psi imkansızdır. Psi’nin bir biçimde gerçek olduğu ortaya konabilirse, bu dünya görüşünün yeniden şekillendirilmesi gerekecektir ya da uygulanabilirlik kapsamı sınırlandırılacaktır. Bu da bilim adamlarının geneli açısından istenmeyen bir durumdur.
YARIN Ölünce her şey bitiyor mu