Oluşturulma Tarihi: Mayıs 16, 2004 00:00
AyÅŸe Arman, herkesin merak ettiÄŸi kadınla konuÅŸtu. Ä°ÅŸte bir ayağı New York'ta bir ayağı Ä°stanbul'da olan televolelerden düşmeyen Özlem Önal.Benim sizinle meselem var. Hey bu satırları okuyan beyefendi, hanımefendi sana sesleniyorum! Ben sizi ÅŸaşırtmak istiyorum: Bu hafta kiminle konuÅŸmuÅŸ, ne sormuÅŸ, ne hınzırlık yapmış, orijinal bir numara çekmiÅŸ mi, bana bildiÄŸimi zanettiÄŸim bir ÅŸeyi baÅŸka bir açıdan gösterebilmiÅŸ mi? Derdim bu yani.Sizinle gerçekten meselem var. Aslında kendimle var. Ben sıkılgan bir tipim. Hemen dağılır ilgim. Farklılık isterim. ‘Demek öyleymiÅŸ Allah Allah, ben bilmiyordum’ demek isterim. Hem ÅŸaşırtmak hem ÅŸaşırmak isterim. Ne yalan söyleyeyim, sürekli birbirinin kuzeni, kardeÅŸi, ikizi röportajlar okumaktan ben sıkılıyorum. Sizi hayal bile edemiyorum. Gördün mü, bu satırları okuyan beyefendi, hanımefendi! Empati yapıyorum. Kendimi senin yerine koyuyorum. Her pazar oflaya puflaya tonla röportaja baktığım için, seni baÅŸtan çıkaracak bir numara çekmeye çalışıyorum. Ve Allah seni inandırsın, bu yüzden tarifi olmayan acılar çekiyorum: Bu hafta ne yapsam? Kiminle konuÅŸsam? Ama iyi röportaj dediÄŸin her zaman kafana yaÄŸmıyor ki. Bir kere önce beni kesmesi gerekiyor. ÇoÄŸunlukla istediÄŸim gibi olmuyor. Kıvranıyorum. Yine de her hafta aklımdakini gerçekleÅŸtirmeye, hayata geçirmeye uÄŸraşıyorum. Mesela bu hafta. Her zaman gördüğünüzden farklı bir Özlem Önal göstermeye çalıştım. Yapamadıysam ne fena, yapabildiysem ne álá...*Merak ettiÄŸim bir kadındı. Hani son derece güzel giyinen, geceleri bizim gidemediÄŸimiz davetlere giden, bir ayağı New York’ta bir ayağı Ä°stanbul’da olan, baÅŸka türlü yaÅŸayan, jet-set sayılan, televolelere düşmeyen ama Alem’in sayfalarında boy göstermeyi de ihmal etmeyen, var ama yok kadınlardan biri. Ä°di daha doÄŸrusu. Ama izninizle Özlem Önal, onların en güzeliydi. Var mı onun eline su dökecek biri? Bir de kadın genç. Ve gerçekten gözünü alamayacağın kadar seksi. Sürekli öyle sıkıcı siyah ÅŸeyler de giymiyor. En son Vakko’yla UnIcef’in birlikte kotardığı o ÅŸahane projede en cesur yine oydu. Yine hep o konuÅŸuldu. Bazen ‘Yok artık daha neler!’ diyebileceÄŸiniz ÅŸeyler giyiyor ama o kıyafetler bir ÅŸekilde onun üzerinde ucuz durmuyor. Her ÅŸart altında asaletini koruyor. BaÅŸkası giyse vay haline yani. Yok Nur TaÅŸkent’le evleniyor, yok Matt Dillon’la anılıyor. Haliyle merak ediyordum. Ne zaman fotoÄŸrafını görsem ‘Acaba gerçekte nasıl bir kadın?’ diyordum. GüzelliÄŸi ve seksiliÄŸi dışında (pardon bir de zenginliÄŸi!) bir özelliÄŸi var mı? Sonunda tanıdım. 9. sayfadaki röportajda okuyacaksınız ama ben burada üç kelimeye özetleyeyim: Onu tanımamak eksiklikmiÅŸ. Dedemanlar’ın torunu olan bu 35 yaşındaki kadın meÄŸer son derece gerçek ve samimiymiÅŸ...Allah’tan senin kızınım benim imajımı sen kurtarıyorsun!Dedeman ailesinin bir ferdi olmak nasıl bir ÅŸey?- Çok iyi bir ÅŸey. Birbirimize çok baÄŸlıyız. Fazlasıyla. Her gün hepimiz mutlaka üç beÅŸ kere telefonla konuÅŸuruz. Dünyanın neresinde olursak olalım. Bugün mesela tamamdır, hepsiyle konuÅŸtum: Dayım, yengem, kız kardeÅŸim, kuzenlerim, tabii annem. Aslında geleneksel bir aile bizimki. Ben üniversiteyi bitirene kadar adam gibi dışarı bile çıkamazdım. Babam izin vermezdi. Kapalı ve tutucu tarafları var yani yetiÅŸtiÄŸim ailenin. Ama bir yanıyla da modern. Kararlarına saygı duyuyorlar. Nur'la evlenmeden önce birlikte yaşıyordum, ses çıkarmadılar mesela. Gerçi, hálá nasıl ses çıkarmadılar anlayabilmiÅŸ deÄŸilim. Sanırım bizim ailede kimse kimseyi yargılamıyor.Åžimdi durum ne?- Annem, kız kardeÅŸim Özben ve ben üçümüz birlikte yaşıyoruz. Biz üç kadın çekirdek aileyi oluÅŸturuyoruz. Bir de dayım yengem ve kuzenlerim var. Onlar ikinci halka. Babama gelince, artık kendi ailesi var. Yeniden evlendi ve çocukları oldu.Babanızla iliÅŸkileriniz nasıl?- Gayet iyi. Ama annemle daha yakınım. Annem hem burada hem Çanakkale'de. Bir çiftliÄŸi var. Ãœzüm yetiÅŸtiriyor, ÅŸarap üretiyor. En son zeytinyağı iÅŸine sardırdı. Ona hayranlık duyuyorum.Küçükken model aldığınız o muydu?- Evet, her zaman anneme hayrandım. Ne kadar doÄŸru bir insan olduÄŸuna. Annemin doÄŸruları, o kadar doÄŸrudur ki. DoÄŸru konuÅŸur, doÄŸru düşünür. Ve duruma göre sapmaz. Yanar döner deÄŸildir. Bir de tanıdığım en iyi kalpli insandır. ‘‘Allah'tan senin kızınım’’ diyorum. ‘‘Benim imajımı da sen kurtarıyorsun!’’ O çok derin bir insan. Ne yazık ki ben, sığ olarak algılanıyorum.Büyürken sevgi eksikliÄŸi hissettiniz mi?- Yok canım. Daha neler!Birini sevmek zaten böyle bir ÅŸey deÄŸil midir?Nur TaÅŸkent'le evliliÄŸinizi iki ailenin birleÅŸmesi gibi deÄŸerlendirenler oldu mu? - Hiç sanmıyorum. Nur'la beni gören herkes ne kadar birbirimize aşık olduÄŸumuzun farkındaydı. Hálá çok yakınız. Hálá ‘Siz yeniden birlikte olsanıza’ derler. Açıklayamadığımız korkunç bir sevgi var aramızda. Eskiden bu sevgili sevgisiydi, sonra karı-koca sevgisi oldu, ÅŸimdi arkadaÅŸ- abi- kardeÅŸ- dost. Bu röportajdan sonra ona yemeÄŸe gideceÄŸim. Ve her zamanki gibi geç kaldığım için çok kızacak. EvliliÄŸimiz boyunca en sinir olduÄŸu ÅŸeydi: Her yere geç kalmam. Sonunda ayrı ayrı gidip, orada buluÅŸmaya karar vermiÅŸtik. Ama benim için Nur çok deÄŸerlidir. Her zaman da öyle olacak. Birini sevmek zaten öyle bir ÅŸey deÄŸil midir? O yüzden hiç anlamam, insanlar yıllar yılı evli kalırlar, evlilikleri biter, bir daha asla görüşmezler. E o zaman o sevgi gerçek deÄŸilmiÅŸ demek ki! Nasıl kesip atarsın? Bir insanla gerçekten bir iletiÅŸimin varsa, sevgi bağın varsa, hangi konumda olduÄŸu önemli deÄŸil onun devam etmesi lazım. EvliliÄŸi yürütememiÅŸ olabilirsin, çünkü evlilik bir düzen. Ama o düzeni götürememiÅŸ olman, iki insanın birbirini insan olarak sevmediÄŸini göstermez ki. Ben Nur'la da bütün eski erkek arkadaÅŸlarımla da görüşüyorum. Ötesi yalan çünkü. Hiç sevmemiÅŸsin demek ki!ALAKASIZ Ä°FTÄ°RA HAMİŞİ: Yüksel AytuÄŸ, yalancı bir Sabah Gazetesi yazarıdır. Benden adam gibi özür dileyene kadar, bu hamiÅŸ, her yazımın altında yer alacaktır.Â
button