Siyasilerden para almam

Güncelleme Tarihi:

Siyasilerden para almam
Oluşturulma Tarihi: Ocak 16, 2000 00:00

Haberin Devamı

Arhavili berber çırağı Hakkı, 16 yaşına bastığı gün baba ocağını terk edip Ankara'nın yolunu tuttu. Büyükleri üç kuşaktır erkek berberiydi ama, o kadın kuaförü olmak istiyordu. Günlerce aç kaldı, kömürlükten bozma odalarda yattı ve sonunda 35 lira haftalıkla Başkent'in ünlü Paris Kuaför'üne çırak girdi. Çalıştıkça öyle başarılı oldu ki, bir gün patronu Hayati bey firmasına onu ortak etti. Yıllar yılları kovaladı, takvimler 1983'ü gösterdiğinde Arhavili Hakkı, tamamına sahip olmuştu Paris Kuaför'ün.

Hakkı Kutlugün bügün kızı, oğlu ve damadıyla birlikte aile boyu kuaförler zinciri sahibi ve Fransa'daki Haute Coiffure Française'in üyesi. Ankara'da beş, Bodrum'da da bir büyük şubesi var. 44 yıl öncesinin çırağının yanında bugün 160 eleman çalışıyor. Tunalı Hilmi'nin köşesindeki merkezinde konuştuk Hakkı Kutlugün'le. Hanım müşterilerin kahkahaları hoparlörlerlerden yayılan hızlı müziği bastırıyordu. Kutlugün, kendine özgü şivesiyle uzun uzun anlattı anılarını. Ben de o gün öğrendim, Hakkı beyin siyasi liderlerden ve eşlerinden para almadığını.

BAHŞİŞ VERİRLER

- Doğru söylüyorsun Yener'ciğim, onlardan para almam, yanımdaki çocuklara bahşiş verirler o kadar. Çünkü ben bunu bir amme hizmeti olarak kabul ediyorum. O insanlar kendisi için giyinmiyorlar, Türkiye için yapıyor bu çalışmalarını. Başbakanın ya da Cumhurbaşkanının eşi bütün Türk kadınlarını temsil ediyor.

- Süleyman Demirel'in Başbakanlığa ilk adımını attığı günden itibaren eşi Nazmiye hanım da onun müşterisi olur.

ZARİF HANIMEFENDİ

Nazmiye hanım dünyanın en zarif hanımefendisidir, halktan birisidir. İşimize karışmaz, burun büyüklüğü yoktur, herkesle diyalog kurar. Tek sevmediği şey beklemek olduğu için, tam randevu saatinde geldiğinde hemen servise alınırdı. Siyasetten hiç konuşmazdı, böyle sorular geldiğinde büyük ustalıkla konuyu değiştirirdi. Süleyman beyden hep övgüyle söz ederdi. Bu kadar yıl süresince onun siyaset konuştuğunu hiç görmedim. Genellikle ya düz ya da topuz ister. Nazmiye hanım saçları bakımından çok şanssız bir insan, son zamanlarda saçları çok inceldi, yumuşadı ama, bunu kamufle etmesini çok iyi biliyor. Nazmiye hanım renk olarak daha çok sandre tonlarını tercih eder.

HIRSLI HANIMEFENDİ

Özallar'ın Hakkı Kutlugün'de özel bir yeri var. Onlardan söz ederken içinin titrediği gözlerinden okunuyor.

- Ben uzun yıllar Özal ailesinin bir ferdi gibiydim. Japonya'dan Amerika'ya kadar birçok yurtdışı gezilerine kendi bütçemle katıldım. Semra hanım daima birş eyler yaratmak isteyen yapıdadır. Muhakkak değişik bir şey yapacak, çarpıcı bir olay yaratacak. Nazmiye hanımın tersine politikanın her dalını sever, çekinmeden konuşur, eleştirir. Çok hırslı bir kadındır. Bence Turgut beyin bütün başarılarının arkasında o vardır. Semra hanımın saçları çok kalitelidir. Basık ve natürel modelleri hiç sevmez, hep degradeli platin saçlardan hoşlanır. Bir kere uzun saç taktım, hiç beğenmedi. Saçları yapılırken bir duble viskisini içer, ince purosunu tüttürür. Semra hanım da bonkördür, yanımdaki çocuklara bol bahşiş verir.

KARBON KAĞIDINDAN BOYA

Sadece Semra hanım değil rahmetli Turgut Özal da vardır listesinde.

- Yener'ciğim, bir kere rahmetli Turgut bey çok farklı bir beyne sahip insandı. Aynı anda telefonla konuşup, bir yandan bilgisayar çalıştığını ve aynı anda bir metni dinlediğini çok gördüm. Şimdi sana bir şey açıklamak istiyorum, Turgut beyin oğlu Ahmet'e sormadan hiçbir işi yaptığını görmedim. Yaptıklarını ve yapacaklarını en ince teferruatına kadar gece olsun, gündüz olsun ona anlatır, mutlaka fikrini alırdı. Buna hükümetin icraatları dahildir. En büyük danışmanı Ahmet beydi. Ahmet bey bunların hepsini bilgisayara alırdı, bütün dokümanlar ondadır. Neyse gelelim biz işimize. Başbakanlığının ilk dönemlerinde bir gece Turgut beyin saçlarını modern bir şekil vererek kestim. Beyazlıkları da ona belli etmeden gizlice karbon kağıdı sürerek yok ettim. Bitince Semra hanımı çağırıp ‘‘Beni çok değişik bir adam yaptı’’ dedi. Sonra bıyıklarını da karbon kağıdıyla boyayınca ‘‘Vay sahtekár’’ deyip bastı kahkahayı. Turgut bey'in o günden sonra şampuan boyalarla saç ve bıyıklarındaki aklarını yok ettik ama, ciddi bir boyama hiç yaptırmadı.

Usta kuaförden hanımlara öğütler

Beyaz tenli hanımlar daima kızıl tonları tercih etmeli. Kızıl renk yüz hatlarının güzelliğini ortaya çıkarır.

Esmer hanımlar degradeli saçlara gitmeli.

Yüz şekli ne olursa olsun saç yüzü kapatmamalı. Önemli olan saça şekil vererek yüzü kamufle etmektir.

Káhkül daha çok uzun yüzlü olanlarda iyi durur.

Röfle çok esmer olan hanımlarda güzel durmaz.

Boyamayla saçlar yıpranmaz, beyazlanmaz veya dökülmez.

Çok yıpranmış saçlar mutlaka ayda iki defa bakıma girmeli.

Saçlar iki günde bir mutlaka az şampuanla yıkanmalı. Saç yıkamada sabun kullanılması taraftarı değilim. Çünkü sabundaki yağ pigmentleri kapatır, kafa derisinin hava sirkülasyonunu tıkar.

Jöle de kafadaki hava dolaşımını engellediği için diplere yaymadan kullanmak gerekir. Jöle yerine limon da sürebilirsiniz.

Sandreden siyaha, kızıldan sandreye geçerken çok iyi düşünmek lazım. Saçları sık sık açtırmak yıpranmalara neden olur.

Boyalı ve sanodre saçlarda permayı tavsiye etmiyorum.

Şampuan boyalar çok güçlüdür ama, çok yıpratıcıdır.

Fön çekerken makine orta sıcaklık konumda olmamalı. Çok sıcak fön saça zarar verir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!