Siyasi kayıplar sitesi
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Aralık 25, 2005 00:00
1970’li yıllarda yaşanan sağ-sol kavgasında Türkiye’de politik görüşleri yüzünden binlerce genç öldürüldü, yüzlercesi gözaltında kayboldu. İşte o yıllarda polis tarafından gözaltına alınıp, bir daha haber alınamayanlardan biri de 26 yaşındaki sol görüşlü Hayrettin Eren’di. 1980 askeri darbesinden iki ay sonra gözaltına alındı ve bir daha hiç kimse izine rastlayamadı. Ailesi yıllarca akıbetini öğrenmek için uğraştı ama sonuç sıfırdı.
O yıllarda 16 yaşında olan Hayrettin Eren’in kardeşi Faruk Eren, ağabeyinin kayboluşunun 20. yıldönümünde dünyadaki tüm siyasi kayıplar için www.hayrettineren.org adıyla bir internet sitesi hazırladı. Sitede, sadece Türkiye değil, dünyadaki kayıplar ile ilgili Arjantin’den Sri Lanka’ya, Bosna’dan Fas’a kadar kendilerinden bir daha haber alınamayanların hikayeleri var.
Siteyi hazırlayan Faruk Eren, ‘Kaybedenler, kurbanlarını okyanuslara atarak, yakarak, tarlalara gömerek hiçbir iz bırakmayacaklarını umuyorlar. Sanki onlar hiç yaşamamış gibi davranıyorlar. Unutturmak istiyorlar. Burası unutmamak ve unutturmamak için hazırlandı’ diyor.
POLONYA’DAN OKUYAN VAR
Sitede şu ana kadar Türkiye’de gözaltına alınıp bir daha kendisinden haber alınamayan yaklaşık 200 kişinin hikayesi var. Bu sayı kısa zamanda 400 kişiye çıkacak.
Siteyi şimdilik haftada 5 bin kişi ziyaret ediyor. Ziyaret edenler arasında Azerbaycan ve Polonya’dan bile internet kullanıcıları var. Kısa bir süre sonra süre sitedeki bilgiler İngilizce olarak da yayınlanacak.
Hayrettin Eren adına açılan site; Kayıp Kitapları, Kayıplar ve Sanat, Cumartesi Anneleri, Türkiye’de Kayıplar ve Dünyada Kayıplar bölümlerinden oluşuyor.
![/images/100/0x0/55eb4560f018fbb8f8b6628d]()
HİÇ DEĞİLSE OĞLUMUZUN BİR MEZARI OLSUN
Hayrettin Eren, 1970’li yılların başında sol hareketle tanıştı. Solda saflaşmalar olduğunda o Devrimci Sol’u seçti. 1978 yılında sıkıyönetim ilan edilince aranmaya başladı. Dev-Sol içinde Kemal kod adını kullanıyordu. 12 Eylül’ün hemen ardından, 21 Kasım 1980’de İstanbul Saraçhane’de gözaltına alındı. Karagümrük Karakolu’na, ardından Gayrettepe’deki Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube’ye götürüldü. Aile hemen Karagümrük Karakolu’na gitti. Gözaltı defterinde Hayrettin Eren adını gördü. Oradakilerden Eren’in Gayrettepe’deki siyasi şubeye götürüldüğünü öğrendi. Gittikleri siyasi şubede ‘Böyle biri gözaltına alınmadı’ yanıtını alan aile tekrar Karagümrük Karokulu’na döndüğünde, gözaltı defterinden Hayrettin Eren’in adının bulunduğu sayfanın yırtıldığını ve oğullarının gözaltına alındığının inkar edildiğini gördü. Daha sonra yine Gayrettepe’ye giden anne Elmas Eren, oğlunun kullandığı otomobili siyasi şubenin bahçesinde gördü. Aile uzun bir dönem, oğullarının gözaltından çıkıp cezaevine gönderileceği umudunu taşıdı ama geçen zamanda umutlarını yitirdi. Hayrettin Eren’le aynı anda yakalanan arkadaşları, onu sekizinci günden sonra görmediklerini söylüyor. Hayrettin Eren’in akıbeti ile ilgili defalarca soru soruldu ama hiçbir yanıt alınamadı. Üstelik, ‘Hayrettin Eren isimli şahıs yakalanmamıştır, hálá aranıyor’ yanıtı verildi. Anne Elmas Eren, ‘Çiçeklerle donatacağım bir mezar arıyorum’ diyor.
Siteyi hazırlayan Faruk Eren, ‘Kaybedenler, kurbanlarını okyanuslara atarak, yakarak, tarlalara gömerek hiçbir iz bırakmayacaklarını umuyorlar. Sanki onlar hiç yaşamamış gibi davranıyorlar. Unutturmak istiyorlar. Burası unutmamak ve unutturmamak için hazırlandı’ diyor.
POLONYA’DAN OKUYAN VAR
Sitede şu ana kadar Türkiye’de gözaltına alınıp bir daha kendisinden haber alınamayan yaklaşık 200 kişinin hikayesi var. Bu sayı kısa zamanda 400 kişiye çıkacak.
Siteyi şimdilik haftada 5 bin kişi ziyaret ediyor. Ziyaret edenler arasında Azerbaycan ve Polonya’dan bile internet kullanıcıları var. Kısa bir süre sonra süre sitedeki bilgiler İngilizce olarak da yayınlanacak.
Hayrettin Eren adına açılan site; Kayıp Kitapları, Kayıplar ve Sanat, Cumartesi Anneleri, Türkiye’de Kayıplar ve Dünyada Kayıplar bölümlerinden oluşuyor.
HİÇ DEĞİLSE OĞLUMUZUN BİR MEZARI OLSUN
Hayrettin Eren, 1970’li yılların başında sol hareketle tanıştı. Solda saflaşmalar olduğunda o Devrimci Sol’u seçti. 1978 yılında sıkıyönetim ilan edilince aranmaya başladı. Dev-Sol içinde Kemal kod adını kullanıyordu. 12 Eylül’ün hemen ardından, 21 Kasım 1980’de İstanbul Saraçhane’de gözaltına alındı. Karagümrük Karakolu’na, ardından Gayrettepe’deki Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube’ye götürüldü. Aile hemen Karagümrük Karakolu’na gitti. Gözaltı defterinde Hayrettin Eren adını gördü. Oradakilerden Eren’in Gayrettepe’deki siyasi şubeye götürüldüğünü öğrendi. Gittikleri siyasi şubede ‘Böyle biri gözaltına alınmadı’ yanıtını alan aile tekrar Karagümrük Karokulu’na döndüğünde, gözaltı defterinden Hayrettin Eren’in adının bulunduğu sayfanın yırtıldığını ve oğullarının gözaltına alındığının inkar edildiğini gördü. Daha sonra yine Gayrettepe’ye giden anne Elmas Eren, oğlunun kullandığı otomobili siyasi şubenin bahçesinde gördü. Aile uzun bir dönem, oğullarının gözaltından çıkıp cezaevine gönderileceği umudunu taşıdı ama geçen zamanda umutlarını yitirdi. Hayrettin Eren’le aynı anda yakalanan arkadaşları, onu sekizinci günden sonra görmediklerini söylüyor. Hayrettin Eren’in akıbeti ile ilgili defalarca soru soruldu ama hiçbir yanıt alınamadı. Üstelik, ‘Hayrettin Eren isimli şahıs yakalanmamıştır, hálá aranıyor’ yanıtı verildi. Anne Elmas Eren, ‘Çiçeklerle donatacağım bir mezar arıyorum’ diyor.