Siyah Aminata ile beyaz Lili’nin dostluğu
Güncelleme Tarihi:
Savaş ÖZBEY
Oluşturulma Tarihi: Nisan 07, 2006 00:00
İstanbul Film Festivali’ne gelen filmler arasında bir tanesi sempatik ismiyle dikkat çekiyor: Lili ve Baobab. Birçok kişinin Antoine de Saint Exupery’nin romanından hatırlayacağı "baobab", Küçük Prens’in hayatın anlamını bulmak için sohbet ettiği ağacın adıydı. Lili ve Baobab filmi ünlü çocuk romanına görderme yaparcasına, Afrikalı bir kadını tanıyarak gerçek özgürlüğü bulan Batılı bir kadının hikayesini perdeye aktarıyor.
Filmin başrol oyuncusu Romane Bohringer ile İstanbul’a gelecek olan yönetmen Chantal Richard filminin "Kadınlara Hürriyet" başlığına çok uyduğunu söylüyor. "Aile İçi Şiddete Hayır" kampanyasını yürüten Hürriyet Gazetesi, bu başlık altındaki 7 filmin tema sponsoru. Yönetmenle Türkiye’ye gelmeden önce telefonla konuştuk.
Filminiz festivalde "Kadınlara Hürriyet" filmleri arasında gösterilecek. Lili ve Baobab’ın bu başlığa uygun olduğunu düşünüyor musunuz?
- Evet bu başlıkla çok uygun. İki nedenden ötürü: Birincisi filmin iki kadının hikayesini anlatması. İkincisi ise filmin sonunda bu kadınların özgürleşmeleri.
Baobab, Saint-Exupery’nin Küçük Prens’inde geçen bitkinin adı değil mi?
- Evet, Baobab Küçük Prens’in çiçeği. Ama gerçekte Senegal’de yetişen bir bitki.
Zaten hikaye de Afrika-Senegal’de geçiyor değil mi?
- Evet, bir Fransız fotoğrafçının (Lili) iş için gittiği Afrika’da Senegalli bir kadınla (Aminata) tanışmasını konu alıyor. Aminata, geleneksel bir Afrika toplumunda, cemaat ilişkileri içinde yaşayan bir kadın. Lili ise liberal bir toplumda boğulan, fazla özgürlükten ne seçeceğine karar veremeyen bir Normandiyalı. Bu tanışma ile biri hayatındaki tehlikelerden diğeri ise anlamsızlıktan kurtuluyor.
Lili ve Baobab için dram diyebilir miyiz?
- Diyebiliriz ama umutlu bir dram. Çünkü sonu mutlu bitiyor.
Bu film sizin ilk uzun metrajınız değil mi?
- Evet, daha önce çok sayıda kısa metrajlı film ve belgesel çektim. Bu ilk uzun metrajım.
Türk sinemasını tanıyor musunuz? Festival hakkında ne duydunuz? İstanbul’a ilk gelişiniz mi?
- Evet bu İstanbul’a ilk gelişim olacak. İstanbul’daki festivalin çok iyi olduğunu biliyorum, son derece radikal seçimler yapıyorlar. Türk sinemasından Atıf Yılmaz, Yılmaz Güney ve Ferzan Özpetek’in filmlerini biliyorum.
Oyuncusuyla geliyor
Yönetmen ve senarist Chantal Richard (48) Caen Üniversitesi’nde çağdaş edebiyat ve felsefe okuduktan sonra sinema eğitimini Yüksek Sinema Etüdleri Enstitüsü’nde tamamladı. Bugüne kadar 10 kısa metraj film ve belgesel çekti. Son filmi Lili ve Baobab Hürriyet’in de sponsorları arasında bulunduğu "Kadınlara Hürriyet" filmleri arasında gösterilecek. Yönetmen, filmde rol alan Fransız oyuncu Romane Bohringer’le birlikte yarın İstanbul’da olacak. 8 Nisan Cumartesi 13.30’da Atlas Sineması’nda yapılacak gösterime katılacak.
Filminiz festivalde "Kadınlara Hürriyet" filmleri arasında gösterilecek. Lili ve Baobab’ın bu başlığa uygun olduğunu düşünüyor musunuz?
- Evet bu başlıkla çok uygun. İki nedenden ötürü: Birincisi filmin iki kadının hikayesini anlatması. İkincisi ise filmin sonunda bu kadınların özgürleşmeleri.
Baobab, Saint-Exupery’nin Küçük Prens’inde geçen bitkinin adı değil mi?
- Evet, Baobab Küçük Prens’in çiçeği. Ama gerçekte Senegal’de yetişen bir bitki.
Zaten hikaye de Afrika-Senegal’de geçiyor değil mi?
- Evet, bir Fransız fotoğrafçının (Lili) iş için gittiği Afrika’da Senegalli bir kadınla (Aminata) tanışmasını konu alıyor. Aminata, geleneksel bir Afrika toplumunda, cemaat ilişkileri içinde yaşayan bir kadın. Lili ise liberal bir toplumda boğulan, fazla özgürlükten ne seçeceğine karar veremeyen bir Normandiyalı. Bu tanışma ile biri hayatındaki tehlikelerden diğeri ise anlamsızlıktan kurtuluyor.
Lili ve Baobab için dram diyebilir miyiz?
- Diyebiliriz ama umutlu bir dram. Çünkü sonu mutlu bitiyor.
Bu film sizin ilk uzun metrajınız değil mi?
- Evet, daha önce çok sayıda kısa metrajlı film ve belgesel çektim. Bu ilk uzun metrajım.
Türk sinemasını tanıyor musunuz? Festival hakkında ne duydunuz? İstanbul’a ilk gelişiniz mi?
- Evet bu İstanbul’a ilk gelişim olacak. İstanbul’daki festivalin çok iyi olduğunu biliyorum, son derece radikal seçimler yapıyorlar. Türk sinemasından Atıf Yılmaz, Yılmaz Güney ve Ferzan Özpetek’in filmlerini biliyorum.
Oyuncusuyla geliyor
Yönetmen ve senarist Chantal Richard (48) Caen Üniversitesi’nde çağdaş edebiyat ve felsefe okuduktan sonra sinema eğitimini Yüksek Sinema Etüdleri Enstitüsü’nde tamamladı. Bugüne kadar 10 kısa metraj film ve belgesel çekti. Son filmi Lili ve Baobab Hürriyet’in de sponsorları arasında bulunduğu "Kadınlara Hürriyet" filmleri arasında gösterilecek. Yönetmen, filmde rol alan Fransız oyuncu Romane Bohringer’le birlikte yarın İstanbul’da olacak. 8 Nisan Cumartesi 13.30’da Atlas Sineması’nda yapılacak gösterime katılacak.