Oluşturulma Tarihi: Kasım 09, 2004 00:00
Şeker pahalıyken, zenginler şişmanmış. Şimdiyse dar gelirli şişman! Çünkü ekmekler, hamur işleri ve makarnaları en çok tüketen kesim, dar gelirliler!Neyi ne zaman ne kadar yiyeceğinizi öğrenmelisiniz Dr. Haluk Saçaklı (Bilim Doktoru Obezite Danışmanı): Arabanız lüks bir araba ne yaparsınız, 98 kurşunsuz benzini alıp gitmeye çalışırsınız. Tamam gider ama nereye kadar gider? Belli bir süre sonra motorun gücü biter! Kişinin neyi, ne zaman ve ne kadar yiyeceğini öğrenmesi gerekir. Dört tane temel besin öğesi vardır. Bu dört grubun kesinlikle bir araya gelmesi şart. Birincisi süt grubu; süt, yoğurt, peynir vs... sütten yapılan her türlü besin öğesi. İkincisi et grubudur; kırmızı et, beyaz et, balık eti, kuru baklagiller ve yumurta. Üçüncüsü sebze ve meyveler. Dördüncüsü ekmek ve tahıl grubu. Tabii doğru olan tahılı tüketmek şartıyla. Dördünü bir öğünde tüketmemiz gerekmektedir. Geriye sadece yağ ve şeker grubu kaldı. Tuğlaları üst üste koyduk aralarına sıva yapmak gerekiyor. Yani günlük 200
kalori almamız gerekiyorsa, bunun 160’ını bunlardan alırız. Geriye kalan 40 kaloriyi de yağ ve şeker grubundan karşılarız.
Yemek alışkanlığı çocuklukta başlıyor. Yemek yeme alışkanlığı kazandırmada baştan hata yapıyorlar, ödüller veriliyor karşılığında. Dersini bitir sana bir tane çikolata diyorlar. Bu baskıyla büyüyen bir çocuk, ergenlik çağına geldiğinde yemek yiyerek özgürlüğünü kabullendirmeye çalışıyor. Bu da o kişiyi duygusal açlığa sürüklüyor. İnsan yedikçe daha çok yemek ister Duygusal açlığı kimse doyuramaz, yaşam boyunca 60 ton gıda tüketiriz 70 bin öğüne karşılık. 80-90 ton gıda da tüketsek bu duygusal açlığı doyuramayız. İnsanlar hep duygusal açlığı doyurduklarını düşünüyorlar ve bu yüzden yanlış besin öğelerine daha çok yöneliyorlar. Fiziksel açlığı hissetmeleri gerekir, onu doyurmaya çalışmaları gerekir. İnsanlar psikolojik sorunları olduğu zaman da bu sorunu hep bir şeyler yiyerek çözmeye çalışıyorlar. Açıyor buzdolabını bir şeyler yiyor, geçici bir mutluluk söz konusu oluyor. Mutlu oluyor fakat bunun yanında insülin hormonu da artıyor ve insan yedikçe daha fazla yemek istiyor.İnsanı yaşlandıran en önemli madde şekerdir Hülya Avşar: Niçin
diyet yapıyoruz? Aslında doÄŸru beslenmek deÄŸil midir bunun gerçek adı?Dr. Muzaffer KuÅŸhan (Medikal Direktör): Eskiden beyaz ÅŸeker yokken, beyaz un yokken, beyaz pirinç yokken, patates yokken, mısır yokken hiç ÅŸiÅŸman yokmuÅŸ. Onların olmadığı bir dönem var. ÅžiÅŸmanlık Amerika’nın ÅŸeker kamışını bulması, rafine ÅŸekerin bulunmasıyla baÅŸlar. Ä°lk ÅŸiÅŸmanlar saraylardan veya çok zengin ailelerden çıkar, çünkü o zamanlar ÅŸeker çok pahalıdır. Daha sonra undan ekmek yapıldı, hamur iÅŸleri yapıldı, makarnalar yapıldı ve günümüzde de ÅŸiÅŸmanlığa sebep olan en önemli etken haline geldi. Bunlardan önce kadınlar ÅŸiÅŸmanlamak için çaba harcarlarmış, ÅŸimdilerin zayıflamaya çabaladığı gibi! Ben birisine diyet yazarken deÄŸil, öğüt verirken ‘Şekeri asla kullanma’ derim. Çünkü insanı yaÅŸlandıran en önemli madde ÅŸekerdir. EÄŸer siz ÅŸekeri yerseniz ve insülininiz yüksekse, hele hele siz bunu gece yaparsanız ki, yatmadan üç saat önce yemeyi kesmelisiniz, kanınızda ÅŸeker yüksek olmasın, insülininiz yükselmesin diye... EÄŸer o yükselirse, büyüme hormonu ortaya çıkmaz ve bu da erken yaÅŸlanmaya sebep olur. Hatta yaÅŸlılık lekeleri de ÅŸekerin yaptığı lekelerdir. Ä°nsanlar Girit Adası’nda daha uzun yaşıyorlar Bugün dünyada kalp hastasının, ÅŸiÅŸmanlığın, ÅŸeker hastasının, kanserin en az olduÄŸu yer Girit Adası’dır. Sebep; Akdeniz beslenme tarzıdır. Amerikalılar bu Akdeniz beslenme tarzına ‘Akdeniz Diyeti’ diyor. Bunun beÅŸ önemli maddesi var; doÄŸal karbonhidratlar var, mümkün oldunca deÄŸiÅŸime uÄŸramamış tahıl ürünleri var. Ekmekte var, makarnada var, pilavda var ve bunların hepsi tüketiliyor. Ama en çok ne tüketiliyor; sebze, meyve, salata! Birkaç tane meyvede üzüm ÅŸekeri dediÄŸimiz öteki ÅŸekerin içinde de olan bir madde var, bu incirde de var, muzda da var. Yalnız bunlar taze olarak çok fazla tüketilmediÄŸi zaman bir zararları yok. DiÄŸer meyvelerdeki ÅŸeker oranının kan ÅŸekerini yükseltme olasılığı yok. Siz kan ÅŸekerini yükseltirseniz çok fazla insülin salgılanır, o sizin ÅŸekerinizi hemen düşürür, onu depo eder ve yaÄŸa çevirir. Åžimdi ÅŸiÅŸmanlık dar gelirlinin hastalığıdır, çünkü parası azdır. Dünyada insanlar dört bölgede daha çok yaşıyor: Girit Adası, Kafkaslar, Tibet ve Japonya’da. Bunların ortak özelliÄŸi doÄŸal besin maddelerini tüketmeleridir. Biz de ‘Oturun koskocaman kavun yiyin’ demek isterizHülya AvÅŸar: ‘DoÄŸru beslenmek diyet deÄŸildir’in altını çok iyi çizmek gerekiyor.Taylan Kümeli (Beslenme ve Diyet Uzmanı): Bize yanlış beslenme veya kilo problemiyle müracaat eden tüm insanların en sevdiÄŸi ve en önemsediÄŸi ÅŸey yemek yemek. Ben çok azının metabolik olarak problemleriyle yemek yemeÄŸe yöneldiÄŸini görüyorum. Ä°nsanlar nereye baÅŸvururlarsa vursunlar ya da kendi hayatlarında nereye doÄŸru beslenmeyi öğrenmek istiyorlarsa buna diyet adı altında bakmasınlar. Çünkü diyet, doÄŸru beslenme alışkanlıklarının doÄŸru insanlar tarafından onlara empoze edildiÄŸi bir öğretidir. Beslenme bizim en temel güdümüz olduÄŸu için, yapmamız gereken en doÄŸru ÅŸey de bu olmalı. Ben hayattan zevk alamıyorum diye bakmak yerine, ‘Ben hem doÄŸru beslenmeyi öğreneceÄŸim, hem de saÄŸlığıma zarar vermeyecek yiyecek grubunu, hangi aralıkta, hangi sıklıkta ve nasıl yiyeceÄŸimi öğreneceÄŸim’ diye bakarlarsa, mutlu olurlar.Hülya AvÅŸar: Miktarlarınız da çok az. Ä°nsanlar ben bunlarla doyar mıyım diye düşünüyorlar...TK: Bir bankacının verdiÄŸi bir faiz oranı vardır. Dolarla Euro arasında bir poliçe vardır. Bilimsel gerçekleri nasıl deÄŸiÅŸtiremezseniz, o poliçeyi de deÄŸiÅŸtiremezsiniz. Biz o bilimin gerçekleriyle insanlara sesleniyoruz.Hülya AvÅŸar: Öyleyse bizim yemek yeme miktarımız aslında bir terbiye...TK: Biz de insanlara gönül rahatlığıyla oturun koskocaman bir kavunu yiyin demek isteriz. Ama vücuduna verebileceÄŸi zararları biliyoruz. Tabii bakış açısıyla da ilgili, ‘Ben bir ince dilim kavunu yemeÄŸimden iki saat sonra, yanında da biraz peynirle yediÄŸimde daha az zarar göreceÄŸim’i bilen bir insan iyi bakabilir, diÄŸeriyse ‘Aman Allahım, bana kavunu ne kadar az veriyor’ diye bakabilir. Bizim yapmaya çalıştığımız ÅŸey, onları bilimsel olarak doÄŸru fikirlerle doldurmak. DoÄŸayı bozdukça sorunlar artmış Hülya AvÅŸar: Yanlışı en başında yaptınız! Yaptığınız iÅŸin adına rejim dediniz. Rejimin anlamı nedir?Dr. Ender Saraç (Aile HekimliÄŸi Uzmanı M. Ayurveda): Aslında biz demedik. Biz çocukken de buna rejim deniliyordu. Daha sonra diyet denilmeye baÅŸlandı. Rejim Fransız bir kelime, anlamı da idare biçimi.Ä°nsanlar varolduÄŸundan beri eski Mısır’dan, Hint Mayalar’dan Tanrı’lara adak yapmışlar belli bir dönem oruçla arınma türlerine girmiÅŸler, ay hareketlerine bakmışlar. Ä°nsanoÄŸlu yaradılışından beri beslenme açısından bir düzene girmeye çalışmış. Biz ne zaman doÄŸayı bozmaya baÅŸladık, teknolojiyi soktuk hayatımıza, rafine etmeye baÅŸladık, ÅŸeker ekledik, gazlı boyalı içecekleri içmeye baÅŸlamışız, iÅŸte o zaman bu sorunlar iyice artmış. Diyet yapıp oturmak olmaz Sadece kalori almamak veya beslenmemek deÄŸil o kaloriyi harcamak da çok önemli. Yani burada bir eksi-artı dengesi söz konusu. Ama bunun dışında sizin metabolizmanızın ihtiyacı olan temelde almanız gereken süt ürünleri belli yavaÅŸ karbonhidratlar, hayvansal proteinler, bakliyatlar, sebzeler, meyveler, çatallı gıdalardan belirli ölçüde almak zorundayız. Ancak ne kadar harcadığımız da çok önemli. Siz sadece diyet yaparak, kalori hesabı yaparak, bununla birlikte bütün gün oturarak da bir sonuca varamayabilirsiniz! MutluluÄŸun basit yoluDiyetisyenlerimizin görevi sizleri zayıflatmaktan çok nasıl beslenilmesi gerektiÄŸini öğretebilmek. Ama en önemlisi diyetisyenlerimizin bütün bunların dışında yaptıkları en önemli, hem de en önemli ÅŸey bizleri mutlu etmek! Düşünsenize onların sayesinde geceleri rahat uyuyor, sabahları rahat uyanıyorsunuz. Ãœstelik zaman içerisinde kendinizdeki deÄŸiÅŸiklikleri aynada görüp hissettiÄŸimiz güven duygusu, düzelen moralimiz, giydiÄŸimiz kıyafetlerin üzerinize yakıştığını görmek, eÅŸinizin veya erkek arkadaşınızın size beÄŸeniyle bakması, hayali bile güzel deÄŸil mi? Ãœstelik saÄŸlıklı beslenen insanların daha genç ve güzel görüdüğü de cabası! Åžimdi söyleyin bana insan bu durumda nasıl mutsuz olabilir? Tek yapacağınız ÅŸey karar vermek ve kararlı olmak.Hayatta hiçbir ÅŸeye geç deÄŸildir. DoÄŸa o kadar enteresan ki aslında, güzellikte de, çirkinlikte de, akılda da, zenginlik ya da fakirlikte de herkes eÅŸit! Çünkü insanoÄŸlu her koÅŸulda mutsuz olacak bir ÅŸey buluyor nasılsa, hep gözümüz baÅŸkalarının bir ÅŸeylerinde. Ama kararlı olabilmek ve kalabilmek inanıyorum ki sizlerin özel olduÄŸunuzu gözünüzdeki ışığa bile yansıtacaktır ve en güzel ÅŸey güüüüülmeeek! Ä°NANDIKLARIM UÄŸraşılması en zor insan kendini sevmeyen insandır.YARIN: Okullarda beslenme dersi ÅŸartÂ
button