Şişko, inek ve eziktiler ama Tom ve Jerry kadar ünlü oldular

Güncelleme Tarihi:

Şişko, inek ve eziktiler ama Tom ve Jerry kadar ünlü oldular
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 09, 2008 00:00

Ben&Jerry’s sıradan bir dondurma değil. Arkasında bir hikaye ve bir felsefe var. Daha Türkiye’ye geleli bir yıl bile olmadı ama dünyadaki 30. yıllarını kutluyorlar. 1978’de şişko, asosyal iki hippi tarafından kuruldu. 2000 yılında Unilever’e satıldı. Ama kurucuları Ben Cohen ve Jerry Greenfield markanın özgür kalmasını, felsefesinden ödün vermemesini şart koştular.

Şu anda küçük bir hisseleri var ve maaşlı eleman olarak çalışıyorlar. Mutlu inekler için kafa yoruyorlar. Klonlamaya karşı çıkıp, küresel ısınma için düzenlenen yürüyüşlere katılıyorlar. Jerry Greenfield ile Hollanda’da sütlerini temin ettikleri çiftliklerde buluştuk. Ortalama ömrü 4,6 yıl denilen ama 12 yıldır hayatta olan Pamela adlı ineği gösterirken gururluydu. 30 yılın nasıl geçtiğini anlattı.

Ben Cohen ile Jerry Greenfield, ortaokul ve liseyi birlikte bitirdi. 27 yaşına bastıklarında yıl 1978’di ve Ben, ufak tefek işlerde çalışıp hepsinden kovulmuş, Jerry ise tıp fakültesine girme girişiminde iki kez başarısız olmuştu. Önce birlikte bagel’cı açmayı planladılar. Mutfak malzemeleri satan bir dükkana girince fikirlerini değiştirdiler. Çünkü bagel aletleri çok pahalıydı. En ucuzu ise dondurma yapım aletleriydi.

Eğlence olsun diye ceplerindeki son 5 dolarla ev yapımı dondurma kursuna gittiler. Sonra 400 dolar borç alarak Valmont Burlington’daki terk edilmiş bir benzin istasyonunu dondurma dükkanına çevirdiler. İlk dondurmaları iki çeşitti: Vanilya ve çikolata. Sonra çocukluklarını hatırladılar. Ben çocukken yediği her dondurmayı farklılaştırırdı. Bir gün dondurmayla şekeri karıştırır, ertesi gün büyük ceviz parçaları ekler, bir başka gün çikolatasını büyük parçalara ayırıp dondurmayla karıştırırdı. Aynı şeyi dondurma salonuna uyguladılar. Dondurmaları büyük ceviz, çikolata, karamel, muz gibi parçalarla karıştırdı. Sonra işi büyüttüler, marketlere girmeye karar verdiler.

İlk çatışmaları Haagen-Dazs dondurmalarının bağlı bulunduğu Pillsbury şirketiyle oldu. Dağıtıcılar marketlere Ben & Jerry’s dondurması dağıtmayı reddedince, iki arkadaşın aklına bir fikir geldi. Haagen-Dazs’ın logosundaki hamur adamdan esinlenerek "What’s the Dougboy Afraid Of" (Kim korkar hamur adamdan) kampanyasını başlattılar. Afişler, şapkalar, rozetler ürettiler. Arkadaşlarıyla marketlerin önünde eylem yaptılar. Sempati topladılar ve marketlere girmeyi başardılar.

Jerry o günleri şöyle anlatıyor: "İş dünyasının şeytansı bir sistem olduğunu düşünüyorduk. En popüler günlerimizde bu işi bırakmayı düşündük. Bir arkadaşımız kaçıp gideceğinize neden sistemi değiştirmiyorsunuz dedi. O günden sonra çalışanlarımıza ve çevreye daha duyarlı bir iş yapmaya karar verdik. Bizi bu felsefemiz farklılaştırdı."

DÜNYANIN İLK ADİL TİCARET VANİLYALI DONDURMASI

Peki ne yapıyorlar? Muz, ceviz, vişne gibi parçaları aldıkları üreticilerin, adil ticaret sertifikasına sahip olmasına dikkat ediyorlar. Küçük çiftçileri destekliyorlar. 2006’da dünyanın ilk Adil Ticaret (Fair trade) vanilyalı dondurmasını yaptılar. Vanilya ve şekeri üreten Hintli ve Paraguaylı çiftçilere yüksek prim ödeyerek hayat standartlarını iyileştirmeye
/images/100/0x0/55eb6beff018fbb8f8c0084f
çalışıyorlar. Dondurmanın içindeki brownie’leri evsiz insanlara iş imkanı veren New York’taki Greyston Pastanesi’nden alıyorlar. Şirket çalışanları mümkün olduğunca az motorlu taşıt kullanıyor. Uçak ya da arabayla yapılan her kilometre başına doğaya geri dönecek bir yardım yapılıyor. Dondurmanın hammaddesi olan süte karşı olan sorumluluklarını ise "Sürdürülebilir Mandıracılık" programıyla yerine getiriyorlar. 2003’te Hollanda’da Almanya sınırına yakın bölgedeki tüm çiftçilerle anlaşmaya başladılar. Şimdi Hollanda’da 550 çiftçi, ineklerinin sütünü Ben&Jerry’s için sağıyor. Çünkü Ben&Jerry’s sürdürülebilir mandıracılık programına girenlere 100 kilo süt için 50 sent daha fazla para veriyor. İneklerini ahırdan dışarı çıkarıp her gün yürütürlerse 50 sent daha kazanıyorlar. Eğitilen çiftçiler, hayvanlar ayağa kalkarken sırt kasları gerilmesin diye dizlerinin altına şilte koyuyorlar. Fazla gaz çıkarıp birbirlerini rahatsız etmesinler diye gaz yapmayan gübre yediriyorlar. Böylece ineklerin ömrü uzuyor. 4,6 yıl olan inek ömrü 12’ye kadar çıkıyor.

NİSAN AYINDA BİR GÜN BEDAVA DONDURMA GÜNÜ

İşe başladığımız ilk dört ay her şey harikaydı. Sonra kış geldi, sıcaklık -20’lere düştü. Kimse dondurma almadı. Bir yıl dayanabileceğimize emin değildik. Eğer bir yıl sonra yine dondurma satabiliyorsak bunu kutlamaya karar verdik. Ve başardık. Nisan ayı gelmişti, salonumuz kapanmamıştı. Rastgele seçtiğimiz bir günü "bedava dondurma günü" ilan ettik. Broşürler dağıttık, duyurduk. Bedava dondurma kampanyası Birlington’dan başladı. Ve o gün bugündür Ben&Jerry’s dondurmalarının satıldığı her noktada nisan ayının bir günü bedava dondurma günü ilan ediliyor. Bence kaçırmayın.

DONDURMA TERAPİSTİ

Ben& Jerry’de CEO’ya Baş Keyif Müdürü diyorlar. Ürün müdürünün adı Külah Elçisi ya da Külah Savaşçısı. Araştıma geliştirme direktörü Peter Lind’in unvanı ise dondurma terapisti. Yılda 46 lezzet yaratıyor, en az 15’i üretiliyor. Peter Lind ile birlikte dondurma yaptık. Bize, basit olan güzeldir, öğüdünü verdiği için vanilyalı dondurmaya sadece fıstık ve fıstıklı lokum kattık. Deligted Lips (Lokumlaşmış Dudaklar) adını verdiğimiz dondurma çok beğenildi.

Herkesin dalga geçtiği tiplerdik o yüzden birbirimizi bulduk

Sizin hikayeniz nerede başlıyor? Nasıl bir ailenin çocuğusunuz?

- Orta sınıf bir ailede büyüdüm. Evimiz New York’un banliyösündeydi. Utangaç, tombul bir çocuktum. Çok iyi bir öğrenciydim. Çok sosyal değildim. Hatta tuhaftım bile denebilir. Ben de farklı değildi. Aynı şehirde büyüdük. 13 yaşındayken tanıştık.

Ben ile tanıştığınız ilk gün nasıldı? İlk görüşte mi anlaştınız?

-
Ortaokulun ilk günleri. Sınıfça koşu pistinin etrafında koşuyoruz. Ben ve ben herkesin arkasında kalmışız. Koç ikimize de bağırıyor. Ben ona cevap veriyor. Şimdi ne dediğini hatırlamıyorum ama çok komik bir şeyler söylüyor. Çok gülüyorum... O an Ben’in hayatım boyunca yanımda olmasını istedim. Ben’in o hareketinin otoriteye karşı tavır koymak olduğunu yıllar sonra anlayacaktım. Bu onun özünde var.

Birbirinize 50 yıldır tahammül ediyorsunuz? Bu birlikteliğin sırrı nedir? Çok mu benzersiniz? Yoksa sizinki zıt kutupların birbirini çekmesi mi?

- İkisi birlikte. Biz dış görünüş olarak şişko, sosyal olarak da çok tuhaftık. Sınıfın sürekli dalga geçtiği garip tipler vardır ya, onlardandık. Yani hiç cool değildik. Kızlar bizi beğenmezdi. Ama derslerde çok iyiydik. Bu yüzden biraraya geldik.

Peki neyi farklı yapardınız?

-
Ben çok yaratıcıdır. Her zaman kenarda olmaktan çok hoşlanır. Mesela nasıl bir şey olduğunu hiç bilmemesine rağmen trekkinge gider ve kaybolur. Çünkü kaybolmak ister. Tam bir macera adamıdır. Ben ise tam tersiyim. Ben ile birlikte olmanın en muhteşem tarafı da buydu. Bazen Ben’in freni de oldum. Onu çok dışarıda kalmaktan kurtardım.

Ben’in maceracı ruhu sizi hiç korkutmadı mı? Ona dur dediğiniz oldu mu?

- Sonucunun felaket olduğunu açıkça gördüğüm şeylerden tabii ki uzak durduk. Ama geri kalan hiçbir şey bizi korkutmadı. İnsanların büyük bölümü başarısız olmaktan korkuyor. Dolayısıyla deneyemiyorlar. Ben de onlardandım. Ben sayesinde denedim.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!