Şirket olimpiyatlarının şampiyon Türk raketi

Güncelleme Tarihi:

Şirket olimpiyatlarının şampiyon Türk raketi
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 01, 2010 00:00

Tenisle geçmiş bir çocukluğun ve kariyer hedefleriyle yetişmiş bir gençliğin ortak paydalarda buluşmasına tanık olduk geçtiğimiz haftalarda. Uluslararası bir otomotiv yan sanayi şirketinin Ortadoğu ihracat sorumlusu Can Aktürk şirketler arası yapılan Kurumsal Oyunlar’ın (Corporate Games) tenis dalında dünya şampiyonu oldu. Yerli, yabancı tüm rakiplerini sırayla deviren Aktürk, şirketini ve ülkesini Rusya’da başarıyla temsil etti. Artık onun şirket içindeki adı Şampiyon

Çocukluğundan beri tenis sporuna duyduğu aşkla yaşayan ve bu sporu hakkını vererek oynayan Can Aktürk’ün tenis hayatı profesyonel olarak TED’de başladı. Dokuz yaşında girdiği okulunun tenis takımında oynayan Aktürk, Bilgi Üniversitesi’ne girince performans oyunculuğunu bıraksa da, sürekli tenis oynamaya devam etti. Müsabık oyuncuyken de sürekli turnuvalara katılıp ödüller aldı. Türkiye 10-12-14-16 yaş turnuvalarında her zaman ilk onun içindeydi. İstanbul’daki bir turnuvada ikinciliği bulunan Can Aktürk (29): “Teniste en başarılı olduğum dönem lisedeyken AFS ile Amerika’ya gittiğim dönemdi. Los Angeles’ta bir yıl okumuştum ve bu süre zarfında 10 kişilik okul takımının bir numarasıydım. USTA’de (Amerikan Tenis Federasyonu) oynarken birçok birincilik, ikincilik ve üçüncülük dereceleri aldım” diyor. Can Aktürk, California Eyaleti liseleri arasında üstün başarı ödülünün de sahibi. Aktürk’ün okuduğu Mission Viejo Lisesi, onun döneminde son 20 yılın en başarılı tenis sezonunu geçirirken, Aktürk de aynı dönemde LA Times gazetesinin izlenilmesi gereken oyuncular listesine girdi. “O yıllar tenis konusunda en tepe noktaya ulaştığım zamandı” diyor.

KARİYER PLANLARIYLA BİTEN MUSABIK

Gençliğinde profesyonel olarak spor yapanların en büyük sorunu kariyer başlangıcıyla biten sporculuk hayatı. Ama bu durum Can Aktürk’te çok sorun yaratmamış. “Üniversitede girince performans sporculuğunu bıraktım. Üniversite biterken kariyer planımı yapıyordum ve en çok istediğim şey kariyerimde yükselmekti” diyen Aktürk, üniversiteden mezun olunca üç yıl boyunca bir işletim firmasında çalıştı. Ardından Amerikan menşeili otomotiv yan sanayi firması olan Federal Mogul şirketinde satın alma departmanında çalışmaya başladı. Daha sonra ihracat sorumlusu olarak görevine devam ederken bir yandan da tenis oynuyordu. “Tenis hayatımdı ve devam ettirmeliydim. Kariyerime tenis oynayarak devam etmenin en kolay yolu bu turnuvaya katılmaktı. Farklı ülkelerde yapılan turnuvalar sonucunda bir kişi yerli müsabıklarını eliyor ve yurtdışındaki ülke ve şirketlerin bulunduğu karma turnuvaya katılıyor. Federal Mogul adına 2008 ve 2009’da Türk rakiplerimi İstanbul’daki maçlarda eledim. 2008’de yurtdışındaki turnuvada ikinci oldum. 2009’da kriz nedeniyle yarışmanın uluslararası ayağı yapılamadı. 2010’da ise amacıma ulaşıp şampiyon oldum.”
Şirket çalışanlarının, yöneticilerin ve hatta müşterilerinin kendisini çok desteklediğini söylüyor.
Rusya’daki ilk maçlarda onunla çok ilgilenilmediğini fakat rakiplerini eledikçe gözlerin üstüne çevrildiğini söyleyen Aktürk: “Oyunumu görenler Türk olduğuma inanmıyorlardı fakat sonra merakla izlemeye başladılar.”
Can Aktürk’ün tek başarısı teklerde kazandığı şampiyonluk değil. Aktürk, çiftlerde de şirket ana bayii ortaklarından 52 yaşındaki Kemal Erdem’le birlikte birinciliği aldı. Aktürk’ün konaklama, yol, aksesuar ve kıyafetleri için tek sponsoru yine kendi şirketi Federal Mogul.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!