Güncelleme Tarihi:
Yeryüzündeki en bakımsız kadınım
TÜRKÜ TURAN (25) - Öyle Bir Geçer Zaman ki / Nihal
Baba tarafından Çanakkaleliyim, doğum yerim Milas. Annem ve babam bana insanı ve dünyayı erkenden tanıma fırsatını verdiler. Beş yaşımda ailemin sahibi olduğu Veli Bar’dan kaçıp Atlas Sineması’nın arka kapısından sıvışıp Zülfü Livaneli’nin ‘Sis’ filmine girdiğimden beri yönetmen olmak istiyordum, hala da istiyorum. Fakat bir şekilde oyunculukla yolum kesişti. ıki sene küçük bir atölyede çalışmaları izledim ve dört ay kadar 35’buçuk oyunculuk akademisinde eğitim aldım. Üniversitedeyken harçlığımı çıkarmak için reklamlarda oynayabileceğim düşüncesiyle Duygu Başara ajansına kaydoldum. Faruk Teber beni ‘Annem’ dizisindeki role seçince oyunculuğa başladım. Bunu ‘Gönül Ferman Dinlemiyor’, ‘Adını Feriha Koydum’ ve ‘Çakıl Taşları’ dizileri takip etti. şimdi ‘Öyle Bir Geçer Zaman ki’ de oynuyorum. Hayatımı değiştiren ve dikkat çekmeyi başardığım proje Reha Erdem’in ‘Kosmos’ filmi oldu. ‘Musallat 2’, ‘Toprağın Çocukları’ ve ‘Celal Tan ve Ailesinin Aşırı Acıklı Hikayesi’ sinema filmlerinde de rol aldım. Oyunculuğumu henüz olgunlaşmamış görüyorum ama inandırıcı olduğumu düşünüyorum. Tabii daha alacak çok yol var. ışimi severek yaptığım için sette her zaman neşeli ve keyifliyim. Muhtemelen yeryüzündeki en bakımsız kadınım. Oje sürmem, saçımı yaptırmam, makyaj nadiren yaparım, abartılı giyinmem. Benim için güzellik güzel bakmaktır.
Duruşum değil ama fiziksel özelliklerim benzetiliyor
MÜGE BOZ (26) - Leyla ile Mecnun / Şirin
ıstanbul doğumluyum. Herkesin söz sahibi olduğu, kendi kararlarını aldığı bir ailede büyüdüm. Çocukken dans ve müzikle ilgilendim, tiyatro kurslarına gittim. Üniversitede medya üzerine eğitim gördüm. Reklamlarda oynadıktan sonra oyunculuk eğitimi aldım. Oynadığım bir reklamdan sonra şu anda menajerim Önem Günay benimle çalışmak istediğini söyledi. “Bu kız Türkse kesin onu bulacağım” demiş. ılk projem ‘şüphe’ydi. Onu ‘Karakol’ dizisi takip etti. şimdi ‘Leyla ile Mecnun’da başladım. Kendimi, öğrenmeye çok aç ve her geçen gün ilerleme kaydeden, çok araştıran biri olarak tanımlayabilirim. Detaylara önem veriyorum, işime çok özen gösteriyorum. Her şey en iyi şekilde olsun istiyorum. Fikirler geliştirip bana verileni daha zenginleştirmeye, ileri taşımaya çalışıyorum. Paylaşan, anlayan, yaşayan ve yargılamayan biriyim. Henüz duruşumu değil ama fiziksel özelliklerimi birilerine benzetiyorlar. Benzetme yapılmasındansa tanımlama yapılması kişi için daha yararlı olur diye düşünüyorum. Genelde benimle ilgili doğallığımın ön plana çıktığı söyleniyor. Doğal ürünler ve yağlar kullanarak bakım yapıyorum. Spor önemli; yüzüyorum, tenis oynuyorum ve yoga yapıyorum. Aynı zamanda dans dersleri de alıyorum.
Plastik yüzlü diyorlar
HANDE SORAL (24) - Bir Günah Gibi / Figen
Bursa ınegöllüyüm. ıkiz kardeşlerim, annem, babam ve babaannemin olduğu büyük bir ailede büyüdüm. Çocukluğum tiyatro sahnesinde geçti fakat lise yıllarımın ortasında başka kararlar almak durumunda kaldım. Benimki bir ‘Komedi Dükkanı’ hikayesi... Programı izlemeye gittiğimde sahneye birini çağırdılar ve seyircilerin arasından ben çıktım. Sonrasında ‘Küçük Kadınlar’ dizisi için teklif aldım. Onu ‘Bir Günah Gibi’ dizisi takip etti. Henüz oyuncu olma yolunda olduğumu düşünüyorum. Beni diğer oyunculardan belki psikoloji eğitimi almış olmam ayırabilir. Yaptığımız iş için çok güzel bir alan. Yönetmenimiz bana “Plastik yüzün var diyor, her role uygun olabilecek, değişken...” Ben güzellikle ilgili çok vakit harcamıyorum, kuaförde vakit geçirmekten sıkılıyorum. Cildimi temiz tutmaya özen gösteriyor ve spor yapıyorum. Dalıyorum, padi advanced dalgıcım.
Dans etmeye bayılıyorum
HAZAR ERGÜÇLÜ (19) - Kuzey Güney / Simay
Kıbrıslıyım. Gazeteci, anlayışlı, okur yazar bir ailenin kızıyım. Lise dönemine gelince ailem hukuk okumamı istedi. Bende onlarla aynı fikirdeydim; beni hobi olsun diye tiyatroya yolladılar. Çok sevdim ve bu mesleği yapmak istediğime karar verdim. Konservatuvar sınavlarına girdim ve kazandım. Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’nda kurslara gidiyordum. Bir gün yönetmen Derviş Zaim tiyatroya geldi. Kıbrıs’ta çekeceği filmi için 17-18 yaşında kız arıyordu. Elemelere ben de katıldım. Derviş Zaim birkaç ay sonra beni aradı ve görüşmek istediğini söyledi. Proje için kabul edildim ve ‘Gölgeler ve Suretler’ filminde oynadım. şimdi ‘Kuzey Güney’ dizisinde rol alıyorum. Hayalim henüz gerçekleşti sayılmaz. Çünkü profesyonel görünsem de henüz oyuncu adayıyım. Haliç Üniversitesi Tiyatro bölümünde ikinci sınıfta okuyorum. Güzellik oyunculukta önemli tabii ama güzellikten daha önemli şeyler var. Çalışmak ve yetenek gibi mesela. Kendimle barışık biriyim. Kendimi severim ama doğal olmak benim için en önemlisi. Dans etmeye bayılıyorum çünkü dans ederken kendimi çok iyi hissediyorum. Boş vakitlerimde resim yapıyor ve kitap okuyorum.
Kendi tipim değilim galiba
AÇELYA YILHAN (25) - Beni Unutma / Olcay
Ankaralıyım, babam emekli albay, annem ev hanımı. Ailemin tek çocuğuyum. Bu işi yapmaya karar verdiğimde üniversite ikinci sınıfta matematik öğrencisiydim. Oyuncu olma kararı vermemdeki itici gücün ne olduğu konusu epey karışık; kendimi farklı duygu durumlarında iyi ifade edebileceğime olan inancım olabilir. Bilkent Üniversitesi Tiyatro bölümünü bitirdim. Profesyonel hayata geçtiğimde ilk elimden tutan menajerim Jülide Kar oldu. öğrenciyken iki Ankara projesinde ayrı zamanlarda kısa süreli olarak yer aldım. Mezuniyetimden sonra profesyonel hayata adım atışım ‘Beni Unutma’ filmiydi. Yani ‘parladım’ demek için henüz çok erken. Bir seyirci olarak, izlediğim oyuncuda görmekten keyif alacağım gerçekliği ve samimiyeti kendi oyunculuğumda yakalamaya çalışıyorum. Anlattıklarımız ancak karşımızdakinin anlayacağı kadardır. O yüzden kendimi anlatmak yerine karşımdakinin beni tanımaya çalışmasını tercih ediyorum. Çünkü herkesin Açelya’sı farklı olur... Seyircinin eli yüzü düzgün insan izleme eğilimi olduğu bilinen bir gerçek ama bu güzelliğin tek başına uzun vadede oyunculuk için bir lokomotif olmayacağını düşünüyorum. Kendimi pek güzel bulmuyorum açıkçası. Kendi tipim değilim galiba ama zamanla bu anlamda kendimle barıştım. Çok küçük yaşlardan beri tenis oynuyor ve yüzüyorum. Bir spor olmaktan öte bu iki spor dalı rehabilitasyon gibi bir şey benim için.
Benim farkım diğerleri olmamam!
ŞEBNEM HASSANISOUGHI (25) - Firar / Asude
İstanbul’da doğdum. Annemin işi yüzünden çocukluğum çeşitli şehirlerde geçti. Babam ıran Azerisi. Çocukluk hayalim ressam olmaktı. Nedenini bilmediğim bir şekilde oyunculukla ilgilenmeye basladığımda 14 yaşındaydım. Mimar Sinan Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nden mezun oldum. şimdi Kadir Has Üniversitesi’nde film ve drama üzerine yüksek lisans yapıyorum. Tez aşamasındayım. Biri tarafından keşfedilmedim. Oyunculuk eğitimi aldım, sonrasında tiyatro yaptım ve oyunculuk üzerine çalışmayı sürdürdüm. Dizi ve sinema filminin de bu zaman içinde karşıma çıkması doğal olan şeyler. ‘Geriye Kalan’ isimli sinema filminde oynadım. şimdi ‘Firar’ dizisiyle Semaver Kumpanya’nın ‘Titus Andronicus’ adlı oyunu devam ediyor. Beni diğer oyunculardan ayıran özelliğim, diğerleri olmamam...
Gelecekle ilgili planlarım değil hayallerim var. Hepimize dair. Kendimi de o ortamda var olan pek çoklarıyla birlikte hayal ediyorum. Oyun oynarken... Oynamanın hayatı değiştireceğine inanıyorum. Olmayacağını göre göre, olacağına inanabilen ve olması için eyleme geçmeyi seçenler burayı kıymetlendirecek bence. Güzelliğe gelince maalesef piyasa odaklı olan kariyer için önemli, oyunculuk içinse hiç önemi olmayan bir kavram.