Sıradan şeylerin destanı Yavaş TV

Güncelleme Tarihi:

Sıradan şeylerin destanı Yavaş TV
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 14, 2013 00:00

Ateş başında kıvılcımları izlemek, bir koltuğa kıvrılıp örgü örmek, lacivert sularda süzülen bir geminin arkasındaki köpüklere dalmak... Sadeliğin hükmünün sürdüğü, basit ihtiyaçlarla biçimlenen bir dünyayı özleyenlerin sayısı artıyor. ‘Yavaş yaşam’ akımı, şimdi Norveç üzerinden televizyona da ulaştı

Haberin Devamı

Norveçliler insanın ekonomik hayvan olduğuna inandırılmadığımız, tüketmenin kutsiyetine iman etmediğimiz bir zamanın hazlarıyla TV ekranında buluştu. 2009‘dan beri İskandinavya’nın puslu ormanlarını aşan bir treni, heybetli bir ‘cruise’ gemisini, şöminede yanan ateşi neredeyse tam bir gün boyunca büyülenmişçesine izliyorlar. En son saatlerce örgü ören ellerin ritmik hareketlerine dalıp giden insanların sayısı milyonlara ulaştı. Programların öylesine hipnotik bir etkisi var ki, yayıncı kanal beş gün boyunca gemiyi izleyen bir seyirciden, ‘Gemide yangın var’ diye feryat eden bir telefon aldı. Aslında kendi mutfağı yanıyordu.

İLK ÖRNEK ANDY WARHOL’DAN

Sıradan olayları montaj tezgâhına yatırmadan ham haliyle ekrana taşımak İskandinavların icadı değil. Yavaş TV ve Yavaş Film akımının kökenleri 1960’lara dayanıyor. Hatta ilk deneylerden biri de Andy Warhol’a ait. ‘Sıradan’ı biricik bir sanat eserine dönüştürme ustası Warhol’un şair John Giorno’yu altı saat uyurken kaydetmesi ilk ‘yavaş film’ örneklerinden.
Norveç televizyonu NRK2’de fenomen olmasıysa biraz tesadüf. Kanal, Bergen-Oslo arası sefer yapan tren hattının 100’üncü yılını kutlamak için uzunca bir yolculuk yayını yapmaya karar verdiğinde bu kadar çok insanı ekrana bağlayabileceğini hesaba katmamıştı. Tren yüzlerce kasabanın içinden  ilerledi ama yayın hiç kesilmedi. 1 milyon 246 bin Norveçliyi bir lokomotifin peşine takan yayında anlaşılması güç bir sihir olmalı.
Televizyon yazarları tren macerası ve sonrasında gelen gemi, şömine ve örgü programlarının sırrını çözmeye çalışırken ‘Ya bir şey olursa’ diye izlendiği sonucundan öteye gidemediler. Ama aslında Yavaş TV çok daha yaygın bir akımın, ‘yavaş yaşam’ hareketinin, turbo hayatı ağırdan almaya duyulan özlemin bir tezahürüydü.
Türkiye’de son yıllarda işi gücü bırakıp Kaz Dağları’nda organik tarım yapanların domateslerini bir salata kasesine doğrayacakları
günü beklemesi, Akyaka gibi ‘Yavaş Şehir’lerin bir tatil değil yaşam biçimine ev sahipliği yapması, 90‘ların sonundan sonra gelişen sadeleşme akımının ürünleri. Yavaş TV ise Türkiye’ye henüz uzak. TV’deki ‘canlı akvaryumunu’ saatlerce izleyen var ama o Nemo’nun başına ne gelecek diye merakla bekleyip ekrana kilitlenen henüz çıkmadı.

Haberin Devamı

Hayatın her alanında

Haberin Devamı

Yemek: 1986’da fast food’a karşı geliştirilen ‘slow food’ (yavaş yemek) hareketi, geleneksel ve bölgesel mutfağı korumayı teşvik ediyor. Yerel ekosisteme ait tohumların, hayvanların yetiştirilmesi, organik tarımın desteklenmesi başlıca amaç.

Para: Küçük işletmelere, organik çiftliklere, yerel gıda sistemlerine yeni kaynaklar üretmek üzere yatırımcı ve hayırseverler organize ediliyor. ‘Yavaş para’ hareketiyle sermaye ve toprak verimliliği arasındaki ilişki yeniden şekillendiriliyor.

Ebeveynlik: Çocuğun hayatı kendi başına keşfetmesini yüreklendirir. Çok az aktivite rutine ve organizasyona bağlıdır. Yetiştiriliş tarzında başarı değil mutluluk esastır.

Haberin Devamı

Medya: İçerik hıza ve tempoya bağlı değildir; akıllıca seçilmiş, özenle ayıklanmış malzemelerden oluşur. Yavaş medya acele tüketimi değil, paylaşımı destekler. Tanıtım reklama değil, tavsiyeye dayanır.

Şehir: Toskana’nın Chianti şehrinde başlayan akım hızla birçok Avrupa kentine yayıldı. Hedef; gürültü kirliliğini ve trafiği önlemek, yeşil alanları ve yaya bölgelerini artırmak, yerel üretim yapan çiftçilerle bu ürünleri satan dükkân ve lokantaları desteklemek.

Seks:Yavaş akımların çoğu gibi İtalya’da ortaya çıkan ‘yavaş seks’ hareketi, çiftlerin birbirlerine uzunca vakit ayırarak cinsel hayatlarını ‘ağırdan almaları’ esası üzerine kurulu.

Altı temel kural

Haberin Devamı

1. Besle ve büyüt
Konserveleri, dondurulmuş gıdaları, vakumlu paketleri atın. Ekmeğinizi elinizle yapın, nanenizi bir saksıya ekin, yoğurdunuzu mayalayın, çürümeye başlayan meyveleri reçel yapın.

2. Hazırla ve sakla
Bahçedeki fazla biberi, artan yemekleri atmayın, dondurun, yeniden kullanın. Mevsimi geçerken sebzelerin turşusunu kurun, domatesleri, fesleğeni, kekiği kurutun.

3. Azalt
Evin çöpünü azaltmak için kısabileceğiniz yerleri araştırın. Yiyecek kutuları, süt kartonları, kavanozlar yeniden kullanılabilir. Kağıt havlu, tuvalet kâğıdı, peçete, plastik poşetler gibi atıklardan kısın.

4. Yeşert
Nerede yaşarsanız yaşayın, etrafınızı yeşillendirmek için bir şeyler yapın. Bir ormana ağaç bağışlayın, balkonunuza çiçek ekin, bahçenizi canlandırın. Çevrenizdeki yeşile iyi bakın, değer verin. Çocuklarınıza doğayı önemsemelerini öğretin.

Haberin Devamı

5. Yarat
El yapımı bir doğum günü kartı kadar basit ya da örgü bir şal kadar komplike. Elleriniz ve zihniniz çalışsın. Hazır almak yerine yaratın, yeni fikirleri paylaşın, çevrenizden ilham alın.

6. Keşfet
Okuyun, gezin, konuşun, dinleyin, tadın, öğrendiklerinizin peşine düşün, araştırın.

Yavaş = Sağlıklı

Hayatı ağırdan almanın insan bedenine somut faydaları da var. Mesela:
- Yüksek tansiyon riskini düşürüp, stresi azaltıyor.
- Stressiz günler, daha sağlıklı uykularla noktalanıyor.
- Yavaş yemek ve yavaş diyet kürleri sayesinde obezite gibi ciddi problemlerin önüne geçilebiliyor.
- Mekanize ulaşım yerine yürümek ve hareket etmek teşvik edildiği için kalp sağlığına iyi geliyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!